Page 344 - 6-8
P. 344

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Anâ-i revâh u etrâf-ı sabâhda mücâhede üzere olup heybet ve sukûn ü vakârı hâvî ve şeb
               ü rûzda sâ’im u kâ’im idi. Merhûm Seydî Halîfenin vefâtı zamânında hâzır u nâzır olanlardan
               mu’temed bir sâlih u dîndâr kimse rivâyet eyledi ki:
                     Mürg-ı rûh-ı kudsı âşiyân-ı âlem-i bâlâya pervâz itmege âgâz eyledikde cennetde kendi
               makâm-ı vâlâ vü menzil-i a’lâsını ayne’l-yakîn müşâhede edib esnâf-ı âlâf-ı iştiyâkla derûnı
               mâl-â-mâl oldu. Bu dâ’iye ile Cenâb-ı Rabbü’l-erbâba ruhûmu seri’an kabz edib min gayri
               te’hîr beni menzil ü makâmâtıma îsâl eyle deyü zârî vü hanîn ve tazarru’ u enîn eyledi.
                     Merhûm-ı merkûmdan bu tazarru’ u zârînin husûsunda istikşâf-ı hâl eylediğimde ravza-i
               Rıdvânda  hûr  u  gılmân  bana  makâmımı  irâ’et  edib  iltikâ-i  likâ-i  Rahmân’a  dâ’vet  iderler.
               Anınçün ol canibe müncezib oldım deyü cevâb virüb envâ’-ı meserret ü şadmânî ve esnâf-ı
               behcet ü kâmrânî ile makâm-ı [521] mahmûd-ı ma’hûde su’ûd-ı pür-sü’ûd eyledi. Kaddesallâhu
               sırrahü’l-azîz.”
                     Amasya’da meşhûr olduğu üzere şeyhi olan Hazreti Habîb-i Karamânî yanında Mehmed
               Paşa Türbesi’nin bâğçesinde medfûndur. Şeyh-i müşârün-ileyhin zâviyesi, câmi-i şerîfin kıble
               tarafında olan ve el-yevm arsa hâlinde bulunan bâğçe yerindedir. Hazretin irtihâlinde sinni
               seksen olduğu mervîdir.

                     Seydî Ali Bey-Taşanzâde
                     Köprülüdür. Ahmed Bey’in mahdûmu olup züamadandır. Ceddi Taşanzâde Hasan Bey’in
               câmi-i şerîfi vakfına mütevellî ve Taşan Dağı’nda sâkin olup Girit muhârebâtında ibrâz-ı liyâkat
               eylediğinden alaybeyi, ba’dehû mîrlivâ oldu. 1061 hudûdunda vefât etdi. Havza’da Beytekin
               ve Yavıcak karyelerinin nısfını vakf eyledi. Gâyet  müte’ayyin,  nâfizü’l-kelim,  zî-servet  bir
               hânedân idi.
                     Mahdûmları Ahmed, Halîl Beylerdir. Bunlar her iki vakfa mütevellî olup vefâtlarında
               ibtidâ  Halîl  Beyzâde  Ahmed  Bey  ve  1116’da  fevtiyle  birâderi  Dervîş  Bey  mütevellî  oldu.
               1122’de bunun vefâtıyla mahdûmu Halîl Bey [522] mütevellî oldu.
                     1159’da Halîl Bey’in vefâtıyla oğulları Hâfız Mehmed, Molla Hasan Efendiler Köprü’de
               Taşanzâde Hasan Bey’in vakfına mütevellî ve diğer oğlu Hızır Ağa da Havza’da kâ’in Seydî
               Bey’in vakfına mütevellî oldular.
                     Hâfız Mehmed Efendi 1173’de vefât edib kerîmesi Ayşe Hâtun nısf-ı hisse-i tevliyete
               mutasarrıf oldu. Molla Hasan Ağa da 1183’de vefât edib oğlu Hüseyin Ağa ve kerîmesi Hânîfe
               Hâtun nısf-ı diğere mutasarrıf oldular.
                     Kezâlik  Hızır  Ağa’nın  vefâtında  mahdûmu  Ca’fer  Ağa  ve  1218’de  bunun  vefâtıyla
               mahdûmu Hüseyin Ağa Havza’daki vakfa mütevellî olduğu gibi Hüseyin Ağa bin Molla Hasan
               Ağa da 1224’de vefât etdi. Oğulları Mehmed, Hasan Ağalar mütevellî oldu. Bunlardan es-
               Seyyid Abdulkâdir bin Hüseyin bin Mehmed bin Hüseyin Ağa 1277’de vefâtıyla oğlu es-Seyyid
               Mehmed Ağa müstakillen mütevellî oldu.

                     Seydî Ali Efendi-Kazgânîzâde
                     Amasyalıdır. Ahmed Ağa’nın mahdûmudur. İstanbul’a [523] gidip enderûn-ı hümâyûna
               girdi. Tahsîl ü terbiyye gördükten sonra bostâncılar ocağından yazıcı ve ba’dehû bostâncıbaşı
               kâtibi  oldu.  Burada  sadr-ı  esbak  Dâmâd  İbrâhim  Paşa’ya  çatıp  bâ-rütbe-i  hâcegânî  baş
               mukâta’acı ve 1141’de haremeyn mukâta’acısı oldu.
                     1143 senesi rebîülâhirinde Patrona Halîl vak’asında sadr-ı müşârün-ileyhin şehâdeti ve
               Sultân Ahmed’in hal’i üzerine Amasya’ya gönderildi. Ba’dehû Hacı Feyzullâhzâde Gül Ahmed
               Paşa’nın sadâret kethüdâlığında afv ü ıtlâk edilerek yine İstanbul’a gitdi.
                     1147’de  cizye  muhâsebecisi  olup  Zanalızâde  es-Seyyid  el-Hâc  Ahmed  Paşa’nın
               sadâretinde  tezkire-i  sadr-ı  âlî  oldu.  1155  senesi  rebîülevvelinde  sadr-ı  müşârün-ileyhin
               azlinden sonra ma’zûlen Amasya’ya geldi. Ba’dehû vefât etdi. Kâtib, iş-güzâr idi. Birâderi
               Kapıcıbaşılardan el-Hâc Hasan Ağa’dır.



                                                           337
                                                           343
   339   340   341   342   343   344   345   346   347   348   349