Page 390 - 6-8
P. 390
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Şerîf Abdullah Bey-Bâyezîd Paşazâde
Amasya’da câmii ve imâreti ve Bursa’da medresesi ve evkâf-ı cesîmesi olan sadr-ı esbak
Amasyalı Bâyezîd Paşa evlâdından vakfı mütevellîsi Mehmed Bey’in mahdûmudur. [101]
Pederinin 1141’de irtihâli üzerine Bâyezîd Paşa’nın Amasya ve Bursa’daki evkâfına mütevellî
oldu. Bir müddet vakfı kâim makâmlıkla idâre ederek İstanbul’a gidip züamâdan oldu.
Girit Muhârebesi’nde yararlığı görüldüğünden terakkî ederek 1061’de mîrlivâ görüldü.
Ba’dehû vefât etdi. Amasya’da Bâyezîd Paşa Câmii ittisâlinde cesîm konağı ve bahçesi vardı.
Hânedân, asîl idi. Mahdûmu el-Hâc Ali Bey’dir.
Şerîf Ali Efendi-İbâd Çelebizâde
Amasyalıdır. Amasya müftüsü olup tercemesi yukarıda yazılan Kayseriyyeli Zeynülibâd
Çelebi bin Nîmetullah Efendi’nin mahdûmudur. Amasya’da pederinin müftülüğü zamanında
doğdu. Pederinin vefâtında yetîm kalıp vâlidesinin yanında büyüdü.
Amasya’da tahsîl-i ulûm etdikden sonra İstanbul’a gidip Şeyhülislam Çivizâde Mehmed
Efendi’den mülâzım ve ders-i âm, 998’de Kürkçübaşı Medresesi [102] müderrisi olarak silk-i
ulemâya girdi.
Az sonra medreseden azledilip 1000 şevvâlinde Gazanfer Ağa Medresesi müderrisi
olarak parladı. Ancak tedrîsi zamanlarında gösterdiği evzâ-i garîbesi, ahvâl-i husûsiyyesi
ihtilâl-i dimağına haml edildiğinden 1003 senesi zilhiccesinde azledildi. On yedi yıl kadar daha
yaşayıp 1020 senesi hudûdunda vefât etdi. Âlim, nesîb ise de meczûb-meniş idi.
Şerîf Ali Efendi-Hacı Lütfullahzâde el-Hâc
Amasya a’yânından el-Hâc Mehmed Ağa bin el-Hâc Lütfullah Efendi mahdûmudur. Halk
arasında “Hacı Lutoğlu” demekle meşhûrdur. Biraz tahsîl-i ulûm ve kitâbet ederek Amasya’da
mukâta’a kâtibi oldu.
Hayli müddet bu kitâbetinde istikâmet gösterdiğinden mukâta’ât-ı iltizâmâtında celb-i
emniyet ederek oldukça servet edindi. Gittikçe nüfûz ve serveti artıp ba’zı paşalara divân kâtibi
oldu. Ba’dehû Hicâz’a gidip avdetinde meclis-i a’yân a’zâsı olduğu halde [103] 1190
hudûdunda vefât etdi. Hânedân idi.
Şerîf Mehmed Çelebi-Nakîb
Amasyalıdır. Sâdât-ı kirâm-ı Hüseyniyye’den es-Seyyid Ali Çelebi oğludur. Tahsîl-i
maârif ederek emsâli arasında temâyüz etdiğinden Amasya Nakîbü’l-eşrâf kâim makâmı oldu.
Ahî Receb Mahallesi’nde ikâmet ve tûl-i müddet Amasya’da nikâbet eylediğinden pek ziyâde
iştihâr ederek 980 sâlinden biraz sonra vefât etdi. Arîk, halûk, hânedân bir zât idi. Ahî Receb
Mahallesi bir müddet “Nakîb Mahallesi” demekle iştihâr etmişdi.
Şerîf Mehmed Paşa-Havzalızâde
Amasyalıdır. Amasya sâdât-ı kirâmından es-Seyyid Hasan Çelebi bin es-Seyyid
Muhyiddîn Mehmed Havzavî mahdûmudur. Tahsîl-i maârifden sonra İstanbul’a gidip Sadr-ı
a’zam Sokullu Mehmed Paşa’nın evlâdı muallimi Amasyalı Hasan ve Şehzâdegân muallimi
Amasyalı Mazlum Melik Ahmed Efendilerin himmetleriyle mâliye kalemine girdi.
Tedrîcen terakkî ederek muhâsebeci, 995’de şıkk-ı sâlis [104] ve 997’de şıkk-ı sânî
defterdârı oldu. 1000 senesi evâilinde Ramazân Efendi yerine baş-defterdâr (Mâliye Nâzırı)
olup 1001 senesi rebîülâhirinde sipâhilerin ulûfe gılzasıyla azl edilerek i’dâmdan kurtarıldı.
1003 zilka’desinde ikinci defa vezârete baş-defterdâr olup zilhiccesinde sefere me’mûr
oldu. 1004 senesi rebîülevvelinde yüzelli bin akçe tekâüd hasları verilmiş iken recebde Mısır
vâlisi oldu. İki yıl üç ay Mısır’da vâlilik edib 1006 senesi şevvâlinde mâ‘zûlen İstanbul’a geldi.
385
389

