Page 394 - 6-8
P. 394

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Mahmûd, Hasan Efendilerdir. Mehmed Efendi, mevâlîden, Mahmûd Efendi kibâr-ı kudâtdan
               ve Hasan Efendi kazasker oldu.

                     Şa’bân Ağa-Seydî Alizâde
                     Amasyalıdır.  Vücûh-ı  memleketden  İskender  Çelebi  bin  Hızır  Çelebi  mahdûmudur.
               Sipâhi  olup  hayli  muhârebâta  girdi.  Mükerreren  Amasya  kethüdâyeri,  Amasya  sancâğı
               mütesellimi, Sivas vilâyeti cizye tahsîldârı, bir müddet Tokat voyvadası ve Amasya beytü’l-
               mâl emîni olup 1054 senesi hudûdunda vefât etdi. Meşâhîr-i a’yândan idi. Mahdûmu Mecid
               Ağa’dır. [116]

                     Şa’bân Paşa-Zülfikâr Paşazâde
                     Amasyalıdır.  Tercemesi  yukarıda  geçen  Zülfikâr  Paşazâde  Mehmed  Bey’in
               mahdûmudur.  Sipâhi  olup  Lehistan  harbinde  yararlığı  görüldüğünden  terakkî  gördü.  Güzel
               yazısı ve istikâmeti olduğundan cizye kâtibi,  Amasya  kethüdâyeri ve Amasya mütesellimi,
               ba’dehû Gümüş mâdeni emîni oldu.
                     Şecâat  ve  besâleti,  ma’rifet  ve  istikâmeti  sadr-ı  esbak  Hüsrev  Paşa  tarafından  takdir
               edilerek Yeniçeri ocağına alındı. Orada orta yazıcısı oldu. 1041 senesi recebinde Yeniçeri Ağası
               olan Amasyalı Köse Mahmûd Ağa’nın himmetiyle Yeniçeri kâtibi oldu.
                     Yeniçerilerin azgınlığı belâsıyla azledilen Yeniçeri Ağasını müteâkib 1043 şâbânında bu
               da azledilip sadâret kâim makâmı olan Murtaza Paşa’nın sahâbeti sâyesinde katilden kurtuldu.
               Birkaç ay sonra Paşa’nın kâtib-i divânı oldu.
                     1045’de Revan’ın fethi müyesser oldukda defterdârı olup İranîler’in tehâcümü ve paşanın
               irtihâli  üzerine  [117]  İstanbul’a geldi. 1046 senesi  ramazanında Sadr-ı  a’zam olan Bayram
               Paşa’nın himmetiyle Kars Beylerbeyi olup 1047 senesi zilka’desinde azledildi.
                     1048’de  Beyşehri  sancağı  mutasarrıfı  olarak  Bağdat  harbine  me’mûr  oldu.  1049’da
               ma’zûl olup sonra Şehrizor Beylerbeyi oldu. 1051’de ma’zûlen gelip Gümüş kazâsında aldığı
               çiftliğinde ikâmet etdi. 1053 senesi evâhirinde Sadr-ı a’zam Kara Mustafa Paşa’nın i’dâmından
               sonra Musûl Beylerbeyi gitdi.
                     1053  şevvâlinde  infisâl  edib  1056’da  Çorum  mutasarrıfı  oldu.  1057’de  buradan  da
               azledilip tekrar çiftliğine geldi. Ba’dehû vefât etdi. Şecî’, kâtib, müdebbir ise de tab’an şedîd
               idi.

                     Şa’bân Efendi-Hâfız
                     Amasya  köylerinden  Orta  Köyü’nden  Ali’nin  oğludur.  Gençliğinde  Sultân  Bâyezîd
               Medresesine girdi. Hıfz-ı Kur’ân edib ders-i âm Hâfız Mehmed Efendi’den ilm-i vücûh okudu.
               Bâ’dehû Uzun Mehmed Efendi’nin halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl [118] etdi.
                     Savt  ve  edâsı  güzel,  tedrîse  muktedir  olduğundan  Sultân  Hâtun  Dârülkurrâ’sı  şeyhi,
               Hâtunîye  Câmii  hatîbi  olarak  câmi-i  mezkûrda  ders-i  âm  oldu.  Hayli  hâfızlar  yetişdirdi.
               “Ortaköylü Hâfız” demekle meşhûr oldu. 1090 hudûdunda vefât etdi. Hıfzı kavî, mücevvid,
               âlim, şeyhü’l-kurrâ bir zât idi.

                     Şa’bân Paşa-Kâdızâde
                     Köprülüdür.  Oranın  vücûhundan  Mehmed  Ağa’nın  mahdûmudur.  Köprülü  Mehmed
               Paşa’nın etbâ’ından iken vefâtında mahdûmu Fâzıl Ahmed Paşa dâiresine girdi. Etrâf-ı vilâyâta
               me’mûriyetle gönderildiğinden ma’rûfiyet kazandı.
                     Paşa-yı müşârün-ileyhin de vefâtından sonra Köprülü Paşa’nın dâmâdı Siyavuş Paşa’ya
               kapılandı.  Müşârün-ileyhin  vezâret  ve  sadâretinde  kethüdâsı  olduğundan  nüfûz  ve  ikbâli
               fevkalâde arttı.
                     Ancak Nişâncı İsmail Paşa gibi ba’zı zevâtı kethüdâlığında [119] gücendirdiğinden 1099
               rebîülevvelinde Sadr-ı a’zam Siyavuş Paşa’nın âsîler tarafından şehîden vefâtı üzerine Rumeli



                                                           389
                                                           393
   389   390   391   392   393   394   395   396   397   398   399