Page 399 - 6-8
P. 399

Amasya Tarihi Cilt: 11
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Amasya’nın  yüksek  hattâtlarından  olup  “Tuhfetü’l-Hattâtîn”de  yazıldığı  üzere  950                                1066 zilka’desinde Köprülü Mehmed Paşa sadrâzam oldukda Zile voyvadası ve 1069’da
               târihinde vefât [135] etdiği zann-ı gâlibdir. Üstâdı ve kayın pederi Şeyh Hamdullah Efendi’nin                         Abaza Hasan Paşa’ya uyan Tatar Ahmed Ağa’yı bertaraf ve Abazalıları def’ ve tenkîle hizmet
               yanında Üsküdar’da medfûndur. Hutût-ı ma’lûma gâyet mâhir, halûk, sûfî-meşreb bir zât idi.                             eylediğinden Merzifon voyvadası ve Çelebi Sultân Mehmed evkâfı mütevellîsi olduğu halde
               Mahdûmu Pir Mehmed Çelebi de hattât-ı meşhûrdur.                                                                       1071’de vefât etdi. Oğulları Mehmed, Ali Ağalardır. Ali Ağa mîrâhûr-ı sânî iken 1091’de vefât
                                                                                                                                      etdi. Mehmed Ağazâde el-Hâc Ali Paşa sadrâzam oldu. [139]
                     Şükrullah Efendi-İbâdullahzâde es-Seyyid
                     Amasyalıdır. Kibâr-ı mevâlîden Tayyibzâde Abdullah Efendi ahfâdından Yahya Çelebi                                      Şükrüllah Efendi-Hâbilzâde Hâfız
               bin Mehmed Çelebi bin Abdullah Efendi’nin mahdûmudur. Siyâdeti vâlidesi tarafından olup                                      Amasya müftüsü vâiz-i meşhûr Hâbilzâde Mehmed Efendi’nin ikinci mahdûmu ve Şeyh
               Amasya’da ulemâdan tahsîl-i ilim ederek müderris, ba’dehû kadı oldu.                                                   Sun’ullah ve Ehlullah Efendilerin birâderidir. Hattât-ı meşhûr Fazlullah Efendi’den temeşşuk
                     Kasabât  ve  bilâdı  kadılıkla  devrederek  mevâlî-i  devrîyyeden  oldu.  Me’zuniyeti                            ve ulemâdan ahz-ı ulûm ederek hattât ve ders-i âm oldu. Bir müddet evkâf-ı Sultâniyye kâtibi
               zamanında bir müddet Amasya Nakîbü’l-eşrâf kâim makâmı olup 1011’de ceddînin yaptırdığı                                ve ba’dehû Hâce Ahmed Paşa’nın Dârü’l-hattâtîn’ine muallim ve ba’dehû kasabâta nâib ve kadı
               İbâdullah Câmii yanmış olduğundan 1017’de müceddeden yaptırdı. Ba’dehû vefât etdi. Âlim,                               oldu. 1103 hudûdunda vefât etdi. Hat ve kitâbeti güzel, halûk olduğunu Şeyh Alizâde es-Seyyid
               sâhib-i hayr bir zât-ı kerîm idi. “Ubeydullahzâde” iken halk arasında “İbâdullahzâde” denmişdi.                        Ahmed Rüşdü Efendi yazıyor.
               Saraczâde Yaşar Mehmed Efendi buna ceddim derdi.
                     Emlâkinden bir kısmını tecdîden yaptırdığı  câmi-i  şerîfe 1024’de vakfedip  tevliyetini                               Şükrüllah Efendi-Ortaköylü es-Seyyid
               deruhde  etmişdi.  Bilâ-veled  vefâtına  binâen  birâderzâdesi  emlâkına  ve  tevliyete  mutasarrıf                          Amasya’nın Ortaköy’ünden es-Seyyid Mehmed bin es-Seyyid Süleyman bin es-Seyyid
               olduğu sonradan anlaşıldı. [136]                                                                                       Şükrullah mahdûmu ve es-Seyyid Abdülvehhab Efendi’nin yeğenidir. Amasya’da tahsîl-i ulûm
                                                                                                                                      edib  nevâhi  niyâbetlerinde  istihdâm  edildi.  Ba’dehû  ba’zı  kazâlara  nâib  olarak  Amasya’da
                     Şükrüllah Efendi-Kara                                                                                            teayyün edib meclis-i a’yân âzâlığında bulundu. 1190 sâline doğru vefât etdi. İlim ve maârifden
                     Amasyalıdır.  Esnafdan  Mustafa’nın  mahdûmudur.  İbtidâ  Küçük  Ağa  Medresesi’nde                              hissedâr idi. [140]
               ikâmet ederek Molla Bahşîzâde Yahya Efendi’den ve ba’dehû Küçük Ağa müderrisi İğnecizâde
               Fâzıl Ömer Efendi’den tahsîl-i ulûm edib üstâdıyla beraber İstanbul’a gitdi.                                                 Şükrü İbrâhim Çelebi-İbâdzâde
                     Orada Ayasofya Medresesi’nde ikâmet edib, temin-i maîşet için Ayasofya Câmii kayyımı                                   Tercemesi  yukarıda  yazılan  İbadzâde  es-Seyyid  Şükrullah  Efendi’nin  li-ebin  kardaşı
               oldu. Bir tarafdan bu vazîfesini, diğer tarafdan tahsîl vazîfesini hüsn-i îfâ edib icâzet aldıkdan                     Abdullah Çelebi bin Yahya Çelebi bin Mehmed Çelebi bin Ubeydullah Efendi’nin oğludur.
               sonra Ayasofya’da ders-i âm ve Hâcezâde Es’ad Efendi’ye takarrub ederek ondan mülâzım                                  Amcası mumâ-ileyh es-Seyyid Şükrullah Efendi’nin hânesinde büyüdü. Hat ve kitâbet öğrendi.
               oldu.                                                                                                                  Biraz tahsîl-i ilm etdi.
                     1017 recebinde müderris olarak silsile-i ulemâya girdi. Bir yıl sonra üstâdı Ömer Efendi                               Amcasının  vefâtında  emvâline  vâris  ve  İbadullah  Câmii  vakfına  mütevellî  oldu.  Bir
               muallim-i şehzâdegân ve 1024 cumâdelâhiresinde Efendisi Es’ad Efendi Şeyhülislam olduğu                                müddet Amasya sancağı kâtib-i divânı olup hayli nüfûz ve servet kazandı. Sonra kitâbeti terk
               münâsebetle ikbâli parladı. 1023 zilhiccesinde Diyarbekir kadısı oldu.                                                 edib kendi emlâk ve evkâfının hüsn-i idâresiyle imrâr-ı hayat ederek 1071 şâbânında vefât etdi.
                     1028’de üstâdı muallim-i Sultânî olmak hasebiyle Manisa mollası olup akrânı arasında                                   Edîb,  şâir,  kâtib,  hânedan  idi.  Bir  gazelini  “Tezkîre”  sâhibi  müderris  Abdî  Efendi
               temâyüz  etdi.  [137]  1031  recebinde  üstâdı  ve  Efendisi  mecbûr-ı  inzivâ  oldukları  esnâda                      kaydetmişdi.  Hayfâ  ki  yandı.  Oğulları  Mehmed,  Mustafa  Efendiler  eimmedendir.  Hâfız
               akrânının hased ve istirkâbıyla menkûb olup yıllarca açıkda kaldı.                                                     Mustafa Efendizâde Abdullah Efendi mevâlîdendir.
                     1038 senesi ramazanında üstâdının etbâ’ından olan Hüsrev Paşa Sadr-ı a’zam olduğu
               münâsebetle İzmir mollası oldu. Ba’de’l-azl, 1042 muharreminde Medine-i Münevvere, 1043                                      Şükrü Ahmed Efendi-Helvacızâde
               muharreminde Mekke-i Mükerreme mollası olarak yine mahsûd-ı akrân olmuştu.                                                   Amasya’da Helvacı pınarının bânîsi Helvacı Mehmed Ağa [141] ahfâdından sipâhi Hasan
                     1044  muharreminde  müddet-i  örfiyesini  ikmâl  ederek  avdet  ve  İstanbul’da  ihtiyâr-ı                       Ağa’nın mahdûmudur. Allâme Amasya Müftüsü Hızır Efendi’nin tilmîzi ve dâmâdı Osmân
               tekâüd edib on bir yıl kadar vazîfe-i tekâüdle dem-güzâr olduğu halde 1055’de dâr-ı bekâya                             Efendi’den  tahsîl-i  ilim  edib  Şer’iyye  Mahkemesi  kâtibi  Hacı  Ali  Efendi’den  hatt-ı  ta’lîk
               irtihâl  etdi.  Edirne  kapısı  haricinde  Emîr  Buhârî  dâmâdı  Amasyalı  Mahmûd  Çelebi  ve                          öğrendi.
               Şeyhülislam Kemal Paşazâde Ahmed Çelebi civârında medfûndur. Şeyhî Efendi “Zeyl-i Zeyl-                                      Bir müddet Amasya kassâmı olup sonra kazâ niyâbetlerinde ahkâm-ı şer’iyyeyi infâz
               i  Şakâyık”da  diyor  ki;  “Âlim,  fâzıl,  serbülend-i  emâsil  idi”  Seng-i  mezârında  “Rûh-ı                        ederek kasabâta kadı ve ba’zı deâvâ-yı mühimmede müvellâ oldu. Ba’dehû meclis-i a’yâna a’zâ
               Şükrullah’a  sad  gûne  du’â  1055”  yazılıdır.  Dâmâdı  ulemâdan  Akşehirli  Hüseyin  Efendi                          olup 1147 sâline doğru vefât etdi. Âlim, kâtib, şâir idi.
               müderris iken 1050 rebîülâhirinde vefât etdi. [138]
                                                                                                                                            Şükrü Ahmed Efendi-Hacı Müsevvid
                     Şükrüllah Ağa-Çayırlı                                                                                                  Amasyalıdır. Pervâne Bey Câmii imâmı Yumuk Osmanzâde Hâfız Mehmed Efendi bin
                     Merzifon köylerinden Çayır Köyü’nden olup Çayır Köylü Ahmed Paşa’nın akrabâ ve                                   Yumuk  Osmân  Efendi  bin  Hâfız  Hasan  Efendi  bin  Mustafa  Efendi  bin  İsmail  Efendi  bin
               etbâından Ali Ağa’nın oğludur. Ahmed Paşa’nın dâiresinde sipâhi olup mumâ-ileyhin maktûlen                             Pervâne Bey Câmii imâmı Hâce Hasan Efendi mahdûmudur.
               vefâtında Merzifon’da oturdu.                                                                                                1258’de Fethiye Mahallesi’nde doğdu. Evâ’il-i hâlinde dibâğatle iştigâl ederek ba’dehû
                     Ba’dehû Köprülü Mehmed Paşa’ya intisâb edib hayli muhârebâta iştirâk etdi. Mehmed                                Malatyalı  Sûfîzâde  Mehmed  Hulûsî  Efendi’nin  halka-i  tedrîsine  mülâzemetle  ulûm-i
               Paşa’nın azl ve nekbetinde kethüdâyeri, ba’dehû Merzifon voyvadası oldu. Ancak Tatar Ahmed                             Arabîyye’yi öğrendikden sonra fıkıh ve ferâiz okudu. [142]
               Ağa’nın nüfûzuna mâğlub olarak mevkiini ona vermişti.



                                                           394                                                                                                                    395
                                                           398
   394   395   396   397   398   399   400   401   402   403   404