Page 400 - 6-8
P. 400

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     1066 zilka’desinde Köprülü Mehmed Paşa sadrâzam oldukda Zile voyvadası ve 1069’da
               Abaza Hasan Paşa’ya uyan Tatar Ahmed Ağa’yı bertaraf ve Abazalıları def’ ve tenkîle hizmet
               eylediğinden Merzifon voyvadası ve Çelebi Sultân Mehmed evkâfı mütevellîsi olduğu halde
               1071’de vefât etdi. Oğulları Mehmed, Ali Ağalardır. Ali Ağa mîrâhûr-ı sânî iken 1091’de vefât
               etdi. Mehmed Ağazâde el-Hâc Ali Paşa sadrâzam oldu. [139]

                     Şükrüllah Efendi-Hâbilzâde Hâfız
                     Amasya müftüsü vâiz-i meşhûr Hâbilzâde Mehmed Efendi’nin ikinci mahdûmu ve Şeyh
               Sun’ullah ve Ehlullah Efendilerin birâderidir. Hattât-ı meşhûr Fazlullah Efendi’den temeşşuk
               ve ulemâdan ahz-ı ulûm ederek hattât ve ders-i âm oldu. Bir müddet evkâf-ı Sultâniyye kâtibi
               ve ba’dehû Hâce Ahmed Paşa’nın Dârü’l-hattâtîn’ine muallim ve ba’dehû kasabâta nâib ve kadı
               oldu. 1103 hudûdunda vefât etdi. Hat ve kitâbeti güzel, halûk olduğunu Şeyh Alizâde es-Seyyid
               Ahmed Rüşdü Efendi yazıyor.

                     Şükrüllah Efendi-Ortaköylü es-Seyyid
                     Amasya’nın Ortaköy’ünden es-Seyyid Mehmed bin es-Seyyid Süleyman bin es-Seyyid
               Şükrullah mahdûmu ve es-Seyyid Abdülvehhab Efendi’nin yeğenidir. Amasya’da tahsîl-i ulûm
               edib  nevâhi  niyâbetlerinde  istihdâm  edildi.  Ba’dehû  ba’zı  kazâlara  nâib  olarak  Amasya’da
               teayyün edib meclis-i a’yân âzâlığında bulundu. 1190 sâline doğru vefât etdi. İlim ve maârifden
               hissedâr idi. [140]

                     Şükrü İbrâhim Çelebi-İbâdzâde
                     Tercemesi  yukarıda  yazılan  İbadzâde  es-Seyyid  Şükrullah  Efendi’nin  li-ebin  kardaşı
               Abdullah Çelebi bin Yahya Çelebi bin Mehmed Çelebi bin Ubeydullah Efendi’nin oğludur.
               Amcası mumâ-ileyh es-Seyyid Şükrullah Efendi’nin hânesinde büyüdü. Hat ve kitâbet öğrendi.
               Biraz tahsîl-i ilm etdi.
                     Amcasının  vefâtında  emvâline  vâris  ve  İbadullah  Câmii  vakfına  mütevellî  oldu.  Bir
               müddet Amasya sancağı kâtib-i divânı olup hayli nüfûz ve servet kazandı. Sonra kitâbeti terk
               edib kendi emlâk ve evkâfının hüsn-i idâresiyle imrâr-ı hayat ederek 1071 şâbânında vefât etdi.
                     Edîb,  şâir,  kâtib,  hânedan  idi.  Bir  gazelini  “Tezkîre”  sâhibi  müderris  Abdî  Efendi
               kaydetmişdi.  Hayfâ  ki  yandı.  Oğulları  Mehmed,  Mustafa  Efendiler  eimmedendir.  Hâfız
               Mustafa Efendizâde Abdullah Efendi mevâlîdendir.

                     Şükrü Ahmed Efendi-Helvacızâde
                     Amasya’da Helvacı pınarının bânîsi Helvacı Mehmed Ağa [141] ahfâdından sipâhi Hasan
               Ağa’nın mahdûmudur. Allâme Amasya Müftüsü Hızır Efendi’nin tilmîzi ve dâmâdı Osmân
               Efendi’den  tahsîl-i  ilim  edib  Şer’iyye  Mahkemesi  kâtibi  Hacı  Ali  Efendi’den  hatt-ı  ta’lîk
               öğrendi.
                     Bir müddet Amasya kassâmı olup sonra kazâ niyâbetlerinde ahkâm-ı şer’iyyeyi infâz
               ederek kasabâta kadı ve ba’zı deâvâ-yı mühimmede müvellâ oldu. Ba’dehû meclis-i a’yâna a’zâ
               olup 1147 sâline doğru vefât etdi. Âlim, kâtib, şâir idi.

                     Şükrü Ahmed Efendi-Hacı Müsevvid
                     Amasyalıdır. Pervâne Bey Câmii imâmı Yumuk Osmanzâde Hâfız Mehmed Efendi bin
               Yumuk  Osmân  Efendi  bin  Hâfız  Hasan  Efendi  bin  Mustafa  Efendi  bin  İsmail  Efendi  bin
               Pervâne Bey Câmii imâmı Hâce Hasan Efendi mahdûmudur.
                     1258’de Fethiye Mahallesi’nde doğdu. Evâ’il-i hâlinde dibâğatle iştigâl ederek ba’dehû
               Malatyalı  Sûfîzâde  Mehmed  Hulûsî  Efendi’nin  halka-i  tedrîsine  mülâzemetle  ulûm-i
               Arabîyye’yi öğrendikden sonra fıkıh ve ferâiz okudu. [142]




                                                           395
                                                           399
   395   396   397   398   399   400   401   402   403   404   405