Page 561 - 6-8
P. 561

Amasya Tarihi Cilt: 12
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               irşâd ile imrâr-ı hayât ederek 1000 yılına doğru vefât etdi. Kibâr-ı ulemâdan olup “Abdullah
               bin İsmâîl el-Ahmerî” diye imzâ ederdi.

                     Abdullah Efendi-Şeyhzâde
                     Amasya’da  Çilehâne  şeyhi  Abdurrahmân  Efendi’nin  oğludur.  Ulemâ  ve  meşâyih-i
               kirâmdan tahsîl ve tefeyyüz edib tedrîs-i ulûma mülâzemet etdi. Birâderi Şeyh Hüsâmeddîn
               Efendi’den sonra Çilehâne şeyhi ve müderrisi olup 1011 vak’asından sonra vefât etdi. Ulemâ
               ve meşâyihden idi.

                     Abdullah Çelebi-Gümüşlüzâde
                     Amasya meşâyihinden Mehmed Çelebizâde Halîl Efendi’nin mahdûmudur. Amasya’da
               ikmâl-i  tahsîl  edib  müderris  ve  kadı  oldu.  Hayli  kasabât  ve  bilâda  kadı  olup  1008  senesi
               vak’asında vefât etdi. Kibâr u eşrâf-ı kudâttan âlim, müstakîm, afîf bir zât idi. Âlî Bey Amasya
               Beyi iken bu zâtı görüp senâ etmişdir.

                     Abdullah Ağa-Kuloğlu
                     Amasya sipâhîlerinden olup muhârebelere iştirâk ederek ün aldı. Karayazıcı Abdülhâlim
               vak’asında  devlet  tarafdârı  olduğundan  Amasya  kethüdâyeri  ve  mükerreren  Amasya
               mütesellimi oldu. 1017’de Kuyucu Murâd Paşa’nın eşkiyâyı tenkîlinde hizmetler ettiğinden
               Sipâhîler  kethüdâsı  ba’dehû  muhassıl-ı  emvâl-i  Sivas  olup  Lehistân  Harbi’ne  gitdi.  [18]
               1030’da harbe gidip sonra vefât etdi. Yiğitlerdendi. Mahdûmu Mehmed Bey’dir.

                     Abdullah Efendi-Ebü’l-Kâsımzâde
                     Amasyalıdır.  Ulemâdan  Kâsım  Efendi  bin  Ebü’l-Kâsım  Abdullah  Efendi  bin  Ahmed
               Efendi bin Hatîb Kâsım Efendi mahdûmudur. Amasya ulemâsından Muhaşşî Sinan Efendi,
               Kulu Sinan ve Cüneydzâde Abdurrahmân Efendilerden ikmâl-i tahsîl edib İstanbul’a gitdi.
                     Şeyhülislâm  Zekeriyâ Efendi’den mülâzim ve ba’zı  medârise müderris  olarak erba’în
               pâyesine  erdi.  1018  saferinde  Pervîz  Efendi,  1020  recebinde  Eski  İbrâhim  Paşa, 1024
               rebîülevvelinde Efdâlzâde ba’dehû Gazanfer Ağa, Sahn-ı Semâniye ve 1025 şa’bânında Hasekî
               Sultân medreselerine müderris oldu.
                     1029 senesi rebîülâhirinde Üsküdar’da Vâlide Sultân ve 1031 recebinde Süleymanîye
               müderrisi olup 1032 zilhiccesinde Eyüp mollası oldu. 1034 saferinde ma’zûl ve 1036 recebinde
               İzmir mollası olup 1037 ramazânında azledildi. 1038 şevvâlinde dâr-ı bekâya rihlet etdi. [19]
                     Nev’îzâde Atâyî Efendi “Zeyl-i Şakâyık”da mûmâileyhin tercemesini yazdıkdan sonra
               diyor ki: “Mevlânâ-yı merkûm sîr-âb-ı ser-çeşme-i ulûm, hengâm-ı tedrîsinde ifâdeye mâ’il ve
               meşgûf,  eyyâm-ı  hükûmetinde  istikâmet  ü  nezâhet  ile  ma’rûf,  dervîş-nihâd,  pâk-i’tikâd,
               meşğûl-i meşâğil-i ilm ü dîn, mukallid-i ulemâ-i âmilîn idi.”

                     Abdullah Efendi-Kadızâde
                     Esbak  Amasya  kadısı  Mustafa  Efendi’nin  mahdûmu  ve  fâzıl-ı  meşhûr  Mehmed  Alî
               Efendi’nin büyük birâderidir. Amasya’da ikmâl-i tahsîl edib müderris olarak yıllarca tedrîse
               mülâzemet etdi. 1030’da İstanbul’a gidip mu’allim-i Sultânî Amasyalı Ömer Efendi âsitânesine
               mürâcaat ederek kürsî meşâyihi sırasına girdi. Sultân Bâyezîd Câmii kürsî şeyhi olduğu hâlde
               1042’de vefât etdi. Âlim, âmil, zâhid, kâmil idi.

                     Abdullah Efendi-Hâcezâde
                     Amasyalıdır.  Mu’allim-i  Sultânî  İğnecizâde  Ömer  Efendi’nin  mahdûmudur.  992’de
               doğdu. İstanbul ulemâsından ikmâl-i tahsîl edib müderris, 1029’da Galata mollası ve recebinde
               İstanbul kadısı olarak temâyüz etdi. [20] 1031 recebinde Sultân Osmân-ı Sânî maktûl ve pederi
               ma’zûl olduğundan kendisi azledilip şevvâlinde pederi Mekke’ye ve kendisi Mihalîc kazâsı



                                                           558
                                                           560
   556   557   558   559   560   561   562   563   564   565   566