Page 231 - 1-4_2
P. 231

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 2


                      1- "Ayık": Uyanık, aklı başında ya'nî münevver kimseye denir. Bu zâta "Ayıg, Hâ'ig ve
               Ay" dahi denmişdir. Türkmenler arasında "Ay Hân" denmekdedir. Birâderzâdesi diğer "Ayık
               Hân" dahi vardır.
                      2- "Dagak": Takılıp kalan, ilişip duran şeye denir. "Zahâk, Tagâk, Tagâc, Tagmâc"
               nâmıyla mukayyed olup "Tagmâsb, Tahmâsb" denilen dahi budur. Türkmenler arasında buna
               "Dağ Hân, Tağ Hân" denir.
                      3- "Deniz": Bedîl ve halîf ya'nî değişik ma'nâsına olup "Tengîz" dahi denir. Deryâ arzın
               bedîli ya'nî bedeli olmakla "Deniz" tesmiye edilmişdir. "Tengiz Hân" dedikleri budur.
                      4- "Göyük": Yanıp parlamış olan şeye ya'nî göğe denir. Koyula koyula yakmak, yakıp
               parlatmak  ma'nâsına  olan  "göymek"  masdarından  me'hûz  olup  yâ'nın  hazf  ve  isbâtıyla
               müsta'meldir. "guyâr, gunâr (nûr) ve guyâş, günâş (güneş), göyük (gök) ve göyün (gün) gibi.
               Türkmenler arasında "Gök Hân" denir.
                      5- "Güyün": Yanıp parlayan ve parlamış ya'nî güneş ve gündüz ma'nâsına olan "gün"
               demekdir. "Gün Hân" buna denir. [41]
                      6- "Yıldız": Yıldarıcı şeye denir. Yıldûz, Yıldîs ve Ildûz dahi denmişdir. Türkmenler
               arasında "Yılduz Hân" denmekle meşhûrdur.

                      Oğuz Hân'ın şu altı oğlundan hâsıl olan yirmi dört ahfâdının ba'zen isimleri Çağatay
               lehcesi üzere yazılmış olduğundan her biri hurûf-ı hecâ üzere tavzîh olunur:

                      1- Alayuntlı: Ala atlı  demekdir. Yunt, yabânî  kısrak ma'nâsına olup  ata  dahi  denir.
               Alayuntlı, bir lakab-ı mahsûs olup bu zâtın ismi mübârek ve sa'îd ma'nâsına olan "Kutuk"dur.
               Lakabı ismine gâlib olmakla evlâdına umûmen "Alayuntlı" denmişdir. Kastamonu hükkâmı
               İsfendiyârîler bunlardandır.
                      2- Alkaivli: Alaca evli demekdir. Bu zâtın adı muvâfık ve mutî' ma'nâsına olan "Uyug"
               olup Alkaivli kendisine bir lakab-ı mahsûs olmuşdur. Mu'ahharan adı unutulmuş ve lakabı
               şöhret almış olmakla Alkaivli, muvâfık ma'nâsına denmişdir. İvli kelimesini "kabûlî" vezninde
               (eyüli) okuyup "muvâfık" ma'nâsıyla tefsîr etmek Türkçemize muhâlifdir. Alkaivli mu'ahharan
               "Halkalı" demekle meşhûr olup "Hakala" bunun galatıdır.
                      3- Ava: Büyük baba ve büyük amca ma'nâsına olan "aba" kelimesinden  ibâret olup
               mecâzen mertebesi yüce ma'nâsına denmişdir. "Ayva" dahi denir. Kutay lehcesinde kullanılan
               "abaka, abak"; "aba, ava ve ayva" lafızlarının aynıdır. Binâ'en-aleyh "Ava" kelimesini "sılâ"
               vezninde (ivâ) kırâ'at edib mertebesi yüce ma'nâsını vermeğe lügatın müsâ'adesi yokdur. [42]
               Bunlardan ba'zıları "Hâve ve Hîve" demekle meşhûr olmuşlardır.
                      4- Afşâr: İş gören ve çâlâk kimseye denir. İpsâr kelimesinden mu'arreb olup İvsâr ve
               Avşâr dahi denmişdir. İpsamak, mâhirâne iş görmek ma'nâsınadır. Îrân hükümdârı Nâdir Şâh
               Afşârlı'dır.
                      5-  Özger:  Sâlim  ve  sâlih  ma'nâsına  olan  "Ozgar"  kelimesinin  aynı  olup  sulh  ve
               mülâyemet etmek ma'nâsına olan "özgemek, ozgamak" masdarından me'hûzdur. Mu'ahharan
               inâyet-kâr ma'nâsı verilmişdir.
                      6- İgdür: Şiddet ve tehevvürle iş gören, yiğit kimseye denir. Bunlara "İgtürlü, Gitürlü,
               Gederlü"  denmekde  olup  Anadolu'da  "İgtürli"  demekle  meşhûr  olan  yerler  bunların
               meskenleridir.
                      7-  İmir:  Sürülerle  koyun  sâhibi,  zengin  ma'nâsına  olup  "imar  ve  imür"  dahi  denir.
               Mu'ahharan  tahfîf  ve  tağyîr  olunarak  "imrâ"  denmişdir.  "Kıyım"  vezninde  "iyim",  koyun
               sürüsünün karaltısına ve "kîm" vezninde  olan "îm" dahi parolaya denir. Bunlara İmirli, İmralı
               denmekdedir.
                      8- Bayındur: Zengin ve  mes'ûd kimseye denir.  Tedkîki "Fin" lafzında  mezkûr olup
               Anadolu'da "Bayındurlu" nâmıyla müsemmâ olan yerler bunların meskenleridir. Diyârbekir,



                                                           529
                                                           230
   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235   236