Page 234 - 1-4_2
P. 234
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
fuzalâ-yı Arab tasrîh u beyân ve Fransız müdekkiklerinden "Morgan" gibi pek çok Avrupa
müverrihleri de ba'de't-tedkîk Çerkesler'in Tûrânîler'den olduğunu teslîm ve fuzalâ-yı Arab'ı
tasdîk etmekdedirler.
Mısır hükümdârı Melik Zâhir Berkûk hakkında te'lîf etdiği "Er-Ravzu'z-Zâhir fî
Sîreti'l-Meliki'z-Zâhir" nâm eserinde efâzıl-ı müverrihînden Bedreddîn Mahmûd El-Aynî,
mülûkundan efrâdına kadar târîh-i millîlerine vâkıf olan eski Çerkesler'in iddi'â ve rivâyeti
üzere "fi'l-hakîka Çerkesler'in Türkler'den [49] olduklarını" kemâl-i belâgatla i'lân ediyor, daha
doğrusu bu fikir ve kanâ'at için o zamân bütün Çerkesler tarafından bir tercümân-ı
sâdıku'l-beyân oluyor.
Çerkesler, Türkler'in ve bi'l-hâssa Osmânlılar'ın ikbâl ü sa'âdeti zamânlarında
kendilerinin Türk olduklarını kemâl-i samîmiyetle iddi'â ve Türkler'in bile fevkinde menâfi' u
sa'âdet te'mîn etmişlerdi. Şu iddi'â-yı kadîmin müdâfa'ası dînen intizâr olunduğu bir sırada
kendilerinin Tûrânî olmadıklarını i'lân eden ba'zı Çerkes müverrihleri kendi dedelerini ve
fuzalâ-yı Arab'ı tekzîb edemeyeceklerdir.
Memâlik-i Osmâniye ve Mısır ve Kafkâs'da mukîm olan eski Çerkesler'in işâretleri ve
âdetleri, oymakları ve rü'esâya itâ'atları Tûrânî olduklarına şehâdet etmekdedir. Çünkü bu âdât
ve işârât aynıyla eski Türkler'de mevcûd olduğunu bâlâda mezkûrü'l-esâmî olan tevârîh-i
Arabiyye isbât eylemekdedir.
Çerkeslerin dili Tûrân, Îrân, İslav gibi milel-i mühimmenin istîlâsı hasebiyle bunların
te'sîrât-ı muhtelifesine ma'rûz olarak sadâ-yı tuyûra müşâbih bir râddeye gelmiş olmakla
beraber kelimât ve terkîbât-ı umûmiyyesi Kutay lehcesini muhâfaza etmekdedir. Binâ'en-aleyh
Çerkes dilinde Alman, Fransız, Rus lugâtının mevcûdiyyeti Çerkesler'in Ârî neslinden
olduklarına delîl olamaz.
Bârhâtî denilen Atıg'ın ya'nî şimdiki Çerkes şîvesiyle Hatukay'ın Çirgâs'dan tevellüd
eden "Abây, Bilkây, Çinkây" [50] nâmlarıyla meşhûr üç oğlu ma'lûm olup bunların her biri pek
çok oymakların aslı olduğu münâsebetle anar hükmünü almışdır.
1- Abây: Müstened ve mu'temed ma'nâsına olup "abamak" masdarından me'hûz bir
sîga-i vasfiyyedir. Bunun nisbetinde Kutay lehcesi üzere "abâyet, abât" ve ba'dehû tahfîfen
"bâyet, mâyet, meyût, met" denmişdir. Müverrih-i meşhûr Morgan Abâyetler'in Serset
olduklarını ya'nî Çirgâs bulunduklarını tasrîh ve Çerkes müverrihleri de bunu kabûl ederek
Abâyetler'in Metler'den ibâret olduğunu tercîh etmekdedirler.
2- Bilkây: Âlim ve alîm ya'nî bilici ve bilgiç ma'nâsına olup Kutay lehcesi üzere bir
sîga-i vasfiyyedir. Nisbetinde Bilkâyet ve Bilkât ve Bilkût ve bi't-tahfîf Belût denmişdir. Çerkes
müverrihleri buna Çerkes lehcesi üzere Belütokây demekdedirler.
3- Çinkâs 240 : Gâlib ve muzaffer ya'nî çiyneyici ma'nâsına olup "Çingîz" vasfına
müsâvîdir. Çinkamak ya'nî çiynemek masdarından me'hûz olup nisbetinde "Arlâs, Arlât" gibi
"Çinkâst, Çinkât" ve bi't-tahfîf "Çikes, Çiket" denmişdir. Bu Çiketler'in Sersetler'den ya'nî
Çirgâs evlâdından olduklarını Çerkes müverrihleriyle beraber Avrupa müverrihleri de kabûl ve
tasdîk etmekdedirler.
Binâ'en-aleyh "Abhâs, Pesâvâ, Kabartây, Kosha" gibi akvâm-ı Tûrâniyye Çirgâs
evlâdından olmayup Atıg Hân'ın mensûb olduğu Kutay ve Hazar anarlarından birer tîredir.
Mu'ahharan bunların Çerkesler'e lehce ve âdât-ı kavmiyyede [51] münâsebetleri olmakla
Çerkes nâmı bunlara da teşmîl edilmişdir.
Gürcüler, fuzalâ-yı Arab'ın tedkîkâtını kabûl eden müverrih-i meşhûr Morgan ve sâ'îr
müverrihînin rivâyeti üzere Tûrânî olup Altay şu'besinden ayrılmış bir Türk oymağıdır. Bunlar
hicretden yüz elli sene kadar evvel Avrupa'ya giden Avar (İbâr)lar'ın yerinde ikâmet eden
Gurşistân Türklerinden ya'nî Gûrîler'dendir.
240 Biraz yukarıda bu isim "Çinkây" şeklinde olduğu halde müellif burada "Çinkâs" şeklinde yazmıştır (Ed.).
532
233