Page 253 - 1-4_2
P. 253
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 2
Helken oymağı "İlgün Hân" demekle meşhûr Becenek inallarından birinin evlâdı olup
merkezi "Kigûn, Kigûniye" demekle mazbût olan Karahisâr-ı Şarkî livâsının merkezi idi.
Karahisâr-ı Şarkî şehrinin ismi "Kigûn, İlgün, Helgüne, Helkine" nâmıyla da muharrerdir. İlgün
ve Ilgun yüksek tepe ve bizim "ılgın ağacı" dediğimizdir. "Kigün ve Kıgun" dahi bizim "kın"
dediğimizdir.
Kumânlar, Ural şu'besinden ayrılmış büyük bir kabâr olup kısm-ı a'zamı Makedonya
kıt'asında ve esâsen Kubân Nehri etrâfında sâkin olduğu hâlde bir kısmı da Sinop lîmânından
Batum lîmânına kadar Karadeniz'in Yalı taraflarında meskûn olmuşlar idi. Buralara
Kumânistân denmiş idi. Lazlar ile karışık bir hâlde olup hânları Afşin 265 [103] unvânıyla
meşhûr ve merkezleri Of şehri idi. Opa (Hopa) dahi bunların bilâd-ı meşhûresinden idi.
Kumân lafzı, "mu'în ve nâsır" ma'nâsınadır. Kubân dahi Kumân demekdir. Bunun fürû'u
olan kuma, kumât, "körpe çocukları bağladıkları şey", kumâc (gömec), kumâs (kümes), kumâş,
kumâk (yava), kûmâl (müdevver) kelimeleri bir derece müsta'meldir. Kumânlar'dan Kulahît,
Kelkît, Künît oymakları pek meşhûrdur.
Kulahît oymağı "Kulah Afşin" demekle meşhûr olan bir hükümdârın evlâdı ve kabîlesi
efrâdı olup bunlara "Kulkîd" dahi denmekdedir. Kulahît, Kulah'a mensûb ya'nî Kulahlı
demekdir. Kulah, bizim "kulu, kula" dediğimizdir. Meşhûr "Kulakîd Hükûmeti" bunlar
tarafından teşkîl edilmişdi.
Kelkît oymağı, Kilki nâmıyla ma'rûf bir beyin evlâdı olup el-yevm Kelkît kazâsı ve
kasabası ve nehri bunlara mensûbdur. Kilki, "kilân" ya'nî büyük ma'nâsınadır. Künît oymağı
"ûnît ve kîvnît" demekle dahi mukayyed olup merkezi el-yevm "Kûnye, Ûnye" beldesi idi.
Becenekler'in bilâd-ı meşhûresinden biri de "Bâküsvenli" beldesi görülmekde ise de bu
beldenin el-yevm hangi şehr olduğu anlaşılamadı. [104]
Ermenîler, Ermen bin Tûcrem evlâdı olup Erminâk bin Hâ'ik bunun ahfâdındandır.
Irken ve lisânen Ârî olduğu muhakkak olan bu Ermen, Cevmer "Kiyûmers" evlâdından olan
"Aryâs" neslinden olduğu der-kâr olmakla Ermenîler'in Îrânîler ve Kürtler ile karâbet-i
cinsiyyeleri vardır.
Ermenîler, Bâziye (Bâsniyân), Hûriye (Hûrûnyân) ve Minvâsiye (Minâsyân) nâmlarıyla
meşhûr üç şu'beden türemişlerdir. Vatan-ı evvel ittihâz etdikleri Nahcivân (Nahsivân) etrâfında
meskûn iken gâlib milletlerin himâyesinde olarak Anadolu ve Rûmeli ve sâ'ir kıta'ât-ı arzın her
tarafına intişâr etmişlerdir.
Türkler, anayurdu olan Anadolu'ya kavuşdukları zamân Rûm teba'ası olarak buldukları
Ermenîler'i şerî'at-ı İslâmiyyenin emr eylediği vech üzere hüsn-i kabûl ederek Rûmlar'dan daha
müreffeh bir sûretde idâre eylediklerine Ermenîler'in bu günki vaz'iyyet ve i'tibârı, redd ve
inkârı muhâl olan bir şâhid-i belîgdir.
Ermenîler, Hititler'den Sâ'ibiyye ya'nî encüm-perestliği, Îrânîler'den Mecûsîliği ya'nî
âteş-perestliği ve Romalılar'dan İşrâkî ya'nî put-perestliği ahz ve kabûl etdikden sonra Roma
imparatoru Kalûd zamânında kısmen Hristiyânlığı da kabûl etmişler idi.
Fakat zâlim imparator Neron Hristiyânları kanlı işkencelerle ta'zîb ve re'îs ve üskuflarını
katl ve ihrâk ederek te'dîb etmekle Hristiyân Ermenîler de tekrâr dönüp put-perest oldular. İki
yüz elli sene kadar bu [105] hâl üzere kalıp 306 sene-i mîlâdiyyesinde Roma imparatoru
Kostantin Hristiyânlığı kabûl etmekle İstanbul patrîki Gregorius tarafından gönderilen emr
üzerine Ermenîler 310 sene-i mîlâdiyyesinde sâniyen Hristiyân oldular. Şu vekâyi'-i târîhiyye
bir hey'et-i Îseviyye tarafından te'lîf edilen "Dâ'iretü'l-Ma'ârif"de mestûrdur.
Şu kuyûd-ı târîhiyyeden müstebân olduğu üzere Ermenîler, tâbi' oldukları devletlerin
dîn-i resmîlerini kabûle mecbûr olarak yaşadıkları hâlde müslim Türkler'in ve bilhâssa
265 Afşin, hemzenin zammıyla "Opçin" lafzından mu'arreb olup Kumân dilinde müsellah ve gazûbâne müdâfi'
ma'nâsınadır. "Of", ya'nî "op", silâh demekdir. Tevârîh-i garbiyyede "Oksin" dedikleri budur.
551
252