Page 462 - 1-4_2
P. 462

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Sultân Süleyman, Çelebi Sultân'ın Ankara'dan döndüğünü haber aldıkda birtakım hiyel
               ve desâyisle Ankara'yı almış, Ya'kûb Paşa fenâ hâlde aldatılmış idi. Çelebi Sultân, Candarlıoğlu
               vezîr Alî Paşa'nın tezvîrine vâkıf oldukda Tokat'dan Amasya'ya geldi.
                      808 (1405) senesinde ma'iyyetine aldığı bir kuvve-i mühimme ile ikinci def'a Burûsa
               üzerine yürüdü. İznik civârında vâki' olan kanlı muhârebede vezîr Alî Paşa maktûl 548  ve Ya'kûb
               Paşa'nın  tedâbîr-i  sâ'ibesiyle  Sultân  Süleyman  Rûmeli'ne  gitmeğe  mecbûr  oldu.  Bu  sûretle
               Bursa ikinci def'a alındı. [183]
                      Meşâhîr-i ümerâdan Timurtâş Paşa Bursa beylerbeyi ta'yîn ve Ankara beylerbeyiliğine
               Ya'kûb Paşa i'âde edilmiş; Saruhân, Germiyân, Menteşeoğulları Çelebi Sultân'a arz-ı inkıyâd
               ederek Anadolu'da kuvvetli bir Türk hükûmeti belirmişdi.
                      Bunu  çekemeyen  Sultân  Süleyman,  İstanbul'a  ilticâ  eden  birâderi  Îsâ  Bey'i  tabî'î
               fedâkârlık  mukâbilinde  Rûm  imparatorunun  muvâfakatıyla  celb  ederek  ona  mâl  ve  asker
               vermiş, Bursa üzerine göndermiş, Çelebi Sultân'ı bir müddet oyalamak istemişdi.
                      Îsâ Bey, Timurtaş'ı ve Bursâ a'yânını iknâ' ederek Bursa ve havâlîsini istîlâ ve ikinci
               def'a i'lân-ı emâret etdi. Bu sûretle Anadolu'da Osmanlı Türklerinin arasına bir kundak daha
               girmişdi.
                      808  senesinde  Amasya  kadısı  el-Hâc  Bedreddîn  Mahmûd  Çelebi  vefât  edib,  yerine
               Sivas'dan gelen nâibi Halâtîzâdeler'den Ziyâ'eddîn Mes'ûd Çelebi ta'yîn edildi. İçerişehir'de
               "Mahmûd Çelebi Tekkesi" demekle meşhûr zâviye ve imâret merhûmun eser-i hayrıdır.
                      Bu  sene  cihânı  âteşe  veren  Aksak  Timur,  vefât  eylediğinden  dolayı  ıtlâk  edilen
               Amasya'nın medâr-ı iftihârı Hazret-i Pîr İlyâs ve yeğeni Ahmed Çelebi bin Hüsâmeddîn Çelebi
               809 senesi evâ'ilinde Amasya'ya geldi. Gümüşlüzâde Şemseddîn Ahmed Çelebi, ahlâka dâ'ir
               te'lîf eylediği eserini Çelebi Sultân'a arz ve takdîm ederek teveccüh gördü.
                      Bu esnâda Kadı Burhân'ın ümerâ ve avenesi birleşerek Sivas beylerbeyi Mezîd Bey'i
               iğfâl edib Kadı Burhân'ın oğlu Zeynelâbidîn Alî Şâh [184] denilen tecrübesiz bir genci makâm-
               ı  emârete  iclâs  etmek  dâ'iyesine  düşmüşlerdi.  Bunu  en  ziyâde  tervîce  çalışan  Köpekoğlu
               Hüseyin Bey idi.
                      Mezîd Bey, Yâkût Paşa tarafından fevkalâde sıkışdırıldıkça sadâkatde sâbit-kadem, her
               türlü  hizmete  hâzır  olduğunu  yazıyor,  Zeynelâbidîn'in  emâreti  efsâne  olduğunu,  hâlbuki
               Zeynelâbidîn'in  dayısı  Yıldızlıoğlu  Yûsuf  Beyzâde  Mehmed  Bey  de  hakîkat  olduğunu  arz
               ediyordu.
                      Kadı Burhân'ın dayısı mezkûr Yûsuf Bey, Kadı Burhân tarafından katl edilmişdi. Bu
               sebebden Yûsuf Beyzâde Mehmed Bey, Kadızâde Zeynelâbidîn Çelebi'ye husûmet edebilirdi.
               Bu sebeb, erkân-ı hükûmeti pek düşündürüyordu.
                      Bu esnâda Yâkût Paşa'nın Amasya'da başlatdığı zâviyesi, imâret ve mektebi hitâma
               ermiş olduğundan 810 senesi evâ'ilinde emlâk ve çiftlikâtını bu hayrâtı mesâlihine vakf ederek
               vakfiyesini tanzîm etdirmişdir.
                      Vakfiyesinin başlangıcı şöyledir:


                  يكلم ممهلا يكلف ملقلاو فيسلا بابرأ دبعتسم مظعملا ريبكلاروتسدلا ماخفلا ءازولا ريزو ماركلا ءارملأاريمأ
                عجرم رخافملاو ىلاعملا عمجم ىل اعلأا نيطلاسلا بحاصم ىلاوعلا بتارم بحاص مملأا فئاوط ىبرم ميشلا
                ملاسلإا  نيعم نيكاسملاو  ءارقفلا  ذلام  ناكرلأاو  رصانلأا  ةصلاخ  نامزلاو دهعلا  فصآ  رخافلأاو  ىلاعلأا





               548   Türkiye  Târîhi'nde  vezîr  Alî  Paşa'nın  814  senesinde  vefâtı  yazılıdır.  Ancak  Paşa'nın  İznik'de  kâ'in  seng-i
                  mezârında 808 senesinde vefâtı mahkûk olduğunu Bursa'da mülgâ Mısrî Niyâzî Dergâhı şeyhi Şemseddîn
                  Efendi birâderimiz görmüş okumuşdur. Kezâlik 811 târîhli Timurtaş Bey bin Abdullah'ın vakfiyesinde "Atîk
                  el-merhûm Alî Paşa" yazılıdır. 814 senesinde vefât eden vezîr Alî Paşa değil, bunun yerine vezîr olan Kara Alî
                  Alâ'eddîn-zâde Hasan Paşa'dır.
                                                           759
                                                           461
   457   458   459   460   461   462   463   464   465   466   467