Page 458 - 1-4_2
P. 458

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Kara Devletşâh'ın ma'iyyetinde o zamâna göre pek mühim kuvvet vardı. Şehzâdenin
               beş yüz süvârisine karşı kuvveti on bin süvârîden ziyâde idi. Hacı Bey'in birâderi Abdullah Bey
               Hakala'da, Hacı Bey de Merzifon'da ikâmet ediyorlardı. Abdullah Beyzâde Hasan Bey de akıl
               ve tedbîrde amcasından aşağı değildi. Bununla beraber gâyet cesûr idi.
                      Bunlar  Şehzâde  Mehmed'in  Osmâncık’a  geldiğini  haber  aldıkları  anda  şehzâdeyi
               tertîbâtdan  haberdâr  etdiler.  Kara  Devletşâh'ı  ve  ma'iyyetini  tertîb  edilen  ziyâfetde  sarhoş
               etdikleri bir zamânda Çelebi Sultân'ın kuvvetleri basdırıp kendisini öldürdüler. Süvârîlerini
               dağıtdılar.
                      Amasyalılar, Hakala önlerine gelip şehzâdeyi istikbâl etdiler. [172] Amasya boğazının
               önünde tertîb edilen ziyâfetde Amasya müftüsü Gümüşlüzâde Abdurrahmân Çelebi, Amasya
               meclisinde  tekarrür  eden  şerâ'iti  Çelebi  Sultân'a  arz  ve  teblîğ,  Çelebi  Sultân  da
               ma'a'l-memnûniyye bu şerâ'iti kabûl etmişdi.
                      İdrîs  Paşa,  "Târîh-i  Osmânî"sinde 547   diyor  ki:  "Şehzâde  Çelebi  Sultân  Mehmed,
               Amasya boğazının önüne geldikde Amasya a'yânı istikbâl ederek ayş u işretden tevbe etmesini;
               bu teklîflerini kabûl etdiği takdîrde uğrunda her türlü fedâkârlığı kabûl edeceklerini arz etdiler.
                      Çelebi Sultân Mehmed, bu teklîfden fevkalâde memnûn oldu. Atından aşağı inip âbdest
               aldı.  İki  rek'at  namâz  edâsından  sonra  müftî-i  memleket  ve  a'yân  huzûrunda  her  türlü
               menâhîden tevbe edib bu kadar fedâkâr zevâta nâ'il olduğundan dolayı Cenâb-ı Hakk'a hamd ü
               senâ ederek Amasya'ya girdi".

                      Çelebi Sultân Mehmed Hân
                      Osmanlı  imparatorluğunun  beşinci  pâdişâhı  olan  Sultân  Mehmed,  Yıldırım  Hân'ın
               şehzâdesidir. 805 senesi ilkbahârı olan şevvâl ayında Kara Devletşâh'ı perîşân edib Amasya'ya
               geldi. Müstakillen Amasya emîri oldu.
                      "Kitâbü'l-İnbâ"da mezkûr olduğu  üzere  Gömlüoğlu Alî  Paşa Çelebi Sultân'ın  lalası,
               vezîri,  cümletü'l-mülkü  olup  Yâkût  Paşa  [173]  beylerbeyi  ve  Amasya  muhâfızı,  fazl  ve
               dirâyetiyle kendisini beğendiren Gümüş kadısı el-Hâc Halîl Efendi nişâncı, Gümüşlüzâde Hâce
               Celâl Çelebi defterdâr oldu.
                      Amasya  ulemâsından  Niğdelizâde  Sofî  Bâyezîd  Çelebi  sûret-i  zâhirede  mu'allim-i
               sultânî, hakîkat-i hâlde müsteşâr-ı saltanat olmuşdu. Sofî-i müşârün-ileyh Amasya'nın kutb-ı
               idâresi, medâr-ı sa'âdeti sayılırdı. Amasya hey'et-i ilmiyyesiyle Çelebi Sultân nâmına bu zât
               temâs ediyor, Çelebi Sultân bile aralıkda meclis-i ulemâya geliyordu.
                      Amasya emîr-i sâbıkı Şâdgeldi Bey'e tesliye olmak üzere hemşîresi ve Devâtdâr Ahmed
               Paşa'nın en küçük kerîmesi Şehzâde Hâtun, henüz on yedi yaşına giren Çelebi Sultân Mehmed'e
               tezvîc edildi.
                      Amasya  emâreti,  Çelebi  Sultân'ın  vürûduyla  Amasya,  Sivas,  Tokat,  Çorum,  Canik,
               Karahisâr-ı  Şarkî,  Ankara  vilâyetlerinden  müteşekkil  bir  dâ'ire-i  cesîmeden  ibâret  olup
               merkez-i saltanat Amasya şehri idi.
                      Çelebi  Sultân'ın  en  büyük  birâderi  Süleyman  Bey  Edirne'de  ikâmet  edib  Rûmeli
               hükümdârı,  diğer  birâderi  Îsâ  Bey  de  Bursa'da  ikâmet  edib  Bursa  havâlîsine  hükümdâr
               olmuşdu.
                      Kezâlik Karamânîler, Timur'un fermânıyla Konya'da i'âde-i ikbâl ederek Karamânzâde
               Mehmed Bey emîr olmuş, diğer eski beyler de emâretlerine ermişlerdi. Bu sûretle Osmanlı
               Türkler'inin te'sîs etmeye çalışdıkları vahdet-i milliye Timur'un darbesiyle perîşân olmuşdu.
                      Haleb'e  firâr  eden  Hânkâh-ı  Mes'ûdî  şeyhi  Şihâbeddîn  Ahmed  Çelebi  [174]  yerine
               fuzalâ-yı  meşâyihden  İmâdeddîn  Ömer  el-Fızzavî,  ya'nî  Gümüşlü  Ömer  Çelebi  Hânkâh-ı
               Mes'ûdî şeyhi olup Atabeyiyye müderrisi iken Kudüs'e firâr eden Şemseddîn Ahmed Çelebi
               yerine de Tâceddîn İsrâfil el-Lâdikî müderris oldu.


               547   Bu târîh, Bâyezîd Kütübhâne-i umûmiyyesinde mevcûddur.
                                                           755
                                                           457
   453   454   455   456   457   458   459   460   461   462   463