Page 455 - 1-4_2
P. 455
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 3
Şehzâde Süleyman Bey'in Edirne'ye firârından sonra boş, vîrân kalan Sivas vilâyetini
Kürtoğulları'ndan meşhûr Mezîd Bey bin Yûsuf Bey işgâl ederek kaçan Sivaslılar'ı topluyor,
vîrân olan şehri i'mâra çalışıyordu.
Mezîd Bey, Türkiye Târîhi'nde yazıldığı gibi ne harâmî ne de Kürd değildi. Sivas'ı
Dulkadir ve Kutluoğulları'ndan kurtaran bir zât idi. Hacı Kutlu Şâh'ın birâderi evlâdından
Yûsuf Bey bin Mehmed Bey'in oğlu idi.
Tâceddîn Devletşâh
Ankara'da Osmânlılar'dan evvel hükûmet eden Devletşâhoğlu Melik Nâsıreddîn
Bahtiyâr Bey'in oğludur. Halk arasında Bahtiyâroğlu "Kara Devletşâh" demekle meşhûr bir
nâkesdir. Timur tarafından Amasya emîri nasb edilmişdi.
Kara Devletşâh, küçük yaşında Hacı Şâdgeldi Paşa'ya ilticâ ederek onun ni'metiyle
perverde olmuş, Devâtdâr Ahmed Paşa'nın lütuflarını [164] görmüşdü. Bununla beraber isyân
ederek eşkıyâvârî köyleri basıp gâret ve Kadı Burhân'a gidip küfrân-ı ni'met etmiş sefîh, zâlim
bir nâmerd idi.
Amasya a'yânı bu zâlimin ayârını tamâmiyle bildikleri cihetle bunu Amasya'ya
yanaşdırmamağa ahd ederek bir cesâret-i medeniyye göstermişlerdi. Amasyalılar'ın a'yânı ve
efrâdı bu husûsda ittifâk ederek Yâkût Paşa'ya bütün kuvvetleriyle muzâheret etmişlerdi.
A'yânın başında kibâr-ı ulemâdan Amasya müftüsü Gümüşlüzâde Şücâ'eddîn İlyâs,
Hânkâh-ı Mes'ûdî şeyhi olup "Saru Şeyh" demekle meşhûr Şihâbeddîn Ahmed, müderris
"Şeker Çelebi" demekle meşhûr Şemseddîn Ahmed, Lâdikli Tâceddîn İsrâfil Çelebiler vardı.
Amasya kadısı İzzeddîn Hasan Çelebi hasta olmakla beraber dâhil-i ittifâk olup Kadı
İmâdzâdeler'den el-Hâc Bedreddîn Mahmûd Çelebi kadıya nâib oldu. Ümerâdan Halifetzâde
Ebûbekir, Yazarlıoğlu Ya'kûb Beyler bu ittifâkı takviye ediyorlardı. Bu ittifâkı idâre eden
Yâkût Paşa idi.
Çünkü Kara Devletşâh, ma'iyyetinde on iki bin kadar süvârîden mürekkeb bir kuvvet
olduğu hâlde gelip Amasya'nın şimâl boğazına dayanmış, Hakala Köyü'ne inmiş, Suluova'yı
tutmuşdu. Amasya havâlîsine buradan hükûmet ediyordu.
Bu zamânda Amasya'nın iki vâlîsi vardı: Biri Yâkût Paşa [165] olup Amasya şehrine ve
kalesine hâkimdi. Diğeri Kara Devletşâh olup Amasya hâricine ve havâlîsine hâkimdi.
Amasyalılar boğazları tutup kapamışlardı.
Amasya'nın hâricinde Amasya ittifâkına giren beylerden Lâdik emîri Mes'ûd, Mecidözü
emîri Cibrîlzâde Hacı Turkad, hâssaten Köprü emîri Taşanzâde Alî, Ahmed, Kâsım Beyler
Kara Devletşâh'a karşı koymuşlardı.
Kara Devletşâh, Amasya'nın bu ittifâkını haber aldıkda derhâl efendisi Timur Hân'a
mürâca'at ve ilticâ ederek Amasya a'yânına hitâben bir fermân alıp gönderdi. Amasyalılar'a pek
çok va'd u va'îdlerde bulundu.
Fakat Amasya a'yânı Kara Devletşâh'ın ahvâl ve mezâliminden bahs ederek Timur
Hân'a bir tazarru'-nâme irsâl etdiler. "Âdî bir köle gönder itâ'at ederiz, lâkin zâlim Kara
Devletşâh'a itâ'atdan bizi afv ediniz! dediler". İttifâklarında ısrâr ediyorlardı.
Bunun üzerine "Târîh-i Yezdî"de yazıldığı vechile Aksak Timur, kendi mahdûmu Kara
Mehmed Sultân ile mu'allimi Nu'mâneddîn Abdülcebbâr el-Mu'tezilî adlı bir fâzılı oldukça
mühim bir kuvve-i askeriyye ile Amasya'ya gönderdi. Amasya a'yân ve ulemâsını hâdde-i
imtihândan geçirmek istedi.
Şu hey'et-i âliye, Amasya şehrine 805 senesi evâsıt-ı rebî'ulevvelinde muvâsalat etdiği
gün kendisini büyük bir tehlikede gören Yâkût Paşa tegayyüb ederek Amasya'dan çıkdı.
Doğruca Bolu'ya gidip şehzâde Sultân Mehmed'e ahvâli arz etdi. [166]
Amasya şehri ve ilmiyyesi müdhiş bir imtihâna da'vet edilmişdi. Bu imtihânda
kazandığı sûretde Amasya şehri tahrîb ve yağmâdan, ahâlîsi katliâmdan yakasını kurtaracakdı.
İmtihânı gayb etdiği dakîkada felâket muhakkakdı.
752
454