Page 450 - 1-4_2
P. 450

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               Karamânzâde Alî Bey'i tutup i'dâm ve Konya vilâyetini memâlikine ilhâk ederek tarafından
               Gömlüoğlu Ali Paşa'yı Konya beylerbeyi nasb ve Alî Beyzâde  Mehmed Bey'i de Bursa'ya
               gönderip habs etdirdi.
                      Bundan sonra Yıldırım Bâyezîd,  dönüp Kayseriyye üzerine yürüdü. Kadı  Burhân'ın
               Kayseriyye beyi yapdığı Emîr Şeyh Mü'eyyed, Karamânîler'le ittifâk ederek Kadı Burhân'a
               zâten isyân etmek üzere idi.
                      Şeyh  Mü'eyyed  Bey,  Kadı  Burhân'ın  ef'âl  ve  etvâr-ı  mütehakkimâne  ve
               müstebidânesinden  dolayı  bîzârdı.  Yıldırım  Sultân'ın  Karamânîler'i  perîşân  ederek
               Kayseriyye'ye  döndüğünü  haber  aldıkda  derhâl  istîmân  edib  Kayseriyye'yi  teslîm  etdi.
               Kayseriyye emâretinde ibkâ edildi.
                      Yıldırım  Bâyezîd,  Kayseriyye'den  Kastamonu  üzerine  gitdi.  Kastamonu  beyi
               Candâroğlu Süleyman Şâh ile harb ederek onu da Sinop'a kaçırdı. Bu esnâda Kadı Burhân,
               ikinci def'a Amasya havâlîsine gelip Merzifon sahrâsına inmişdi.
                      Amasya beylerbeyi Ahmed Paşa, Canik beyi Alp Arslan Bey, [150] Yıldırım Sultân'a
               arz-ı  keyfiyyet  ederek  istimdâd  etmişlerdi.  Kadı  Burhân  da  Merzifon'dan  kalkıp  Amasya
               boğazını  geçmiş,  şehre  cebren  girmiş,  Ahmed  Paşa  da  kaleye  tahassün  ederek  müdâfa'aya
               devâm ediyordu.
                      Kadı  Burhân,  mükerreren  harb  ederek  aralıkda  hurûc  hareketi  yapan  Osmanlı
               askerinden  birkaçını  şehîd  etmekle  i'lân-ı  sürûr  ediyor,  Amasya  kalesinin  kendisine  teslîm
               edilmesini  musırrâne  istiyor,  fakat  buna  bir  türlü  muvaffak  olamıyordu.  Bu  aralıkda  Şeyh
               Necîb, habsden çıkarılıp Kadı Burhân'a verilmişdi.
                      Yıldırım Sultân Bâyezîd, Kastamonu emâretine Süleyman Şâh'ın birâderi İsfendiyâr
               Bey'i  nasb ederek Amasya'ya müteveccihen hareket  etdi. Sür'atle gelip  Merzifon sahrâsına
               kondu. Kadı Burhân, Osmânoğlu'nun geldiğini haber aldığı anda Amasya'dan firâr etdi.
                      Burada Azîz bin Erdeşîr, "Bezm ü Rezm"inde "Tâceddîn Oğulları'yla Amasya emîri,
               sultâna karşı sulh ve müsâlemet ricâsında bulundukları hâlde gizlice, sultânın Amasya'da uzun
               müddet  oturduğunu,  askerinin  etrâfa  dağıldığını,  erzâkının  tükendiğini  Osmânoğlu'na
               bildirdiler. Onu birtakım hiyel ve desâyisle kaldırdılar. Osmânoğlu müdhiş ve ağır bir askerle
               Kastamonu'dan gelip Merzifon sahrâsına indi", dedikden sonra Kadı Burhân'ın firârını şöyle
               anlatıyor:
                      "Sultân  Amasya'da  çok  oturmuş,  askerini  erzâk  tedârik  etmek  üzere  her  tarafa
               dağıtmışdı. Osmânoğlu'nun ağır askerle Merzifon'a geldiğini [151] haber aldıkda tedârikât-ı
               askeriyyesini ikmâl etmek üzere Amasya'dan kalkıp Turhal üzerine hareket etdi".
                      Yıldırım Sultân, Merzifon'dan kalkıp Amasya'ya ikinci def'a 793 senesi evâ'ilinde geldi.
               Derhâl Kadı Burhân'ın ta'kîbine asker gönderdi. Tokat'ı zabt edib kendisine sadâkatler ibrâz
               eden Amasya beylerbeyi Ahmed Paşa'yı taltîf ve ammizâdesi olan Süleyman Şahzade Kutlu
               Bey'i Tokat emîri yapdı.   537
                      793 senesinde Karamânîler tarafından Konya kadısı olup azl edilen İzzeddîn Hasan
               Çelebi  ile  sülâle-i  Dânişmendiye'den  Felekeddîn  Bey  bin  Emîr  Sa'deddîn  ed-Dânişmendî
               Amasya'ya geldiler. Amasya beylerinden Eretnazâde Abdullah Bey, Torumtayzâde Kaya Bey,
               Ahmed Paşa'nın akrabâsından Mukbil Beyzâde Ömer Bey nâ'il-i ze'âmet oldular.
                      Burada Azîz bin Erdeşîr diyor ki: "Sultân, Osmânlılar'la Tokat kurbunda harb ederek
               Osmânoğlu'nu hezîmete uğratdı (!). Hayli şeylerini [152] iğtinâm etdi. Eğer Kastamonu beyi


               537   Türkiye  Târîhi'nde  Yıldırım  Bâyezîd  Bey'in  cülûsuyla  Konya'nın  istîlâsı  793  senesinde  gösterilmiş,
                  mu'âsırlarımız da bunu 793 târîhli sikkesiyle istişhâd ederek muhikk görmekdedirler. Hâlbuki o zamânın Mısır
                  müverrihlerinden  İbni  Hacer  Kitâbü'l-İnbâ'sında  ve  Sultân  Fâtih'in  ser-müneccimi  Ahmed  Çelebi
                  "Kitâbü'l-Acâ'ib"inde Sultân Murâd-ı Evvel'in şehâdetini 790 senesinde ve Makrîzî de "Kitâbü's-Sülûk"unda
                  Konya ve Kayseriyye'nin Sultân Bâyezîd tarafından zabt edildiğini 792 senesinde kayd etmişlerdir. Evâ'il-i
                  Osmâniyye'de sikke târîhi, sikkenin basıldığı yılı göstermekde olup basdıran pâdişâhların târîh-i cülûsuyla
                  alâkadâr olmuş değildi.
                                                           747
                                                           449
   445   446   447   448   449   450   451   452   453   454   455