Page 447 - 1-4_2
P. 447

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                      Osmânlılık kendisine nisbet edilen Birinci Sultân Osmân 621 senesinde Belh ile Kirmân
               arasında vâki' Mahân şehrinden kalkıp Celâleddîn Harezm Şâh ile beraber Anadolu'ya hicret
               eden "Kayılu" aşîreti beylerinden Süleyman Şâh bin Kaya Alp'ın torunudur. Pederi Söğüd İli
               beyi Ertuğrul Bey bin Süleyman Şâh'dır.
                      Sultân  Osmân,  saltanat-ı  Selçûkiyye'nin  inkırâzında  yalnız  başına  beylik  eden  uç
               beylerinden  olup  garbî  Anadolu'yu  Rûm  İmparatorluğunun  istîlâsına  karşı  bütün  varlığıyla
               müdâfa'a  eden  Türkler'in  ulu  beyi  ve  başkumandânıdır.  Vefâtında  mahdûmu  Sultân  Orhân
               yerine geçdi. Bursa'da oturdu.
                      Sultân  Orhân,  Türklüğü  boğmaya  çalışan  Rûmlar'ı  kahr  ederek  Rûmeli'ne  geçdi.
               Edirne'yi aldığı esnâda 761 senesinde vefât edib yerine mahdûmu Birinci Sultân Murâd Hân
               geçdi. Kendisine "Hünkâr Gâzi" denirdi.




                      Şehzâde Yıldırım Sultân Bâyezîd
                      Gâzi-i müşârün-ileyh Sultân Murâd Hân'ın mahdûmudur. Kemâl Paşazâde merhûmun
               târîhe muvâfık, vesîka-i şer'iyyeye müstenid olan beyânı üzere devlet-i Osmâniye tarafından
               Amasya'ya ta'yîn edilen ilk vâlîdir.
                      Amasya  vâlîsi  olduğu  788  şevvâlinde  i'lân  edilen  şehzâde  Sultân  Bâyezîd,  Kadı
               Burhân'a  bir  tehdîd-nâme  irsâl  ederek  Amasya  hudûdundan  çekilip  gitmesini,  Amasya  ve
               mülhakâtının Osmanlı memâlikinden olduğunu beyân etdi. [143]
                      Kadı Burhân, beht ve hayretini celb eden bu tehdîd üzerine Turhal'dan kalkıp gitdi.
               Şehzâdenin hüsn-i idâresine vâkıf ve Kadı Burhân'ın tecâvüzât-ı zâlimânesinden bîzâr olan halk
               ve  beyler  akın  akın  Amasya'ya  gelip  şehzâde-i  müşârün-ileyhe  arz-ı  şükrân  ve  mutâba'at
               etmişlerdir.
                      Şehzâde Sultân Bâyezîd, Amasya vilâyeti dâhilinde idâre-i Osmâniye'yi tesbît edecek
               işler yapdı. Sâbık Amasya emîrini ve sâ'ir me'mûrlarını makâmlarında ibkâ ederek her birini
               taltîf etdi. Hasan Bey, ilk Osmanlı dizdârı olarak kale muhâfızı oldu.
                      788  senesinde  Eretnazâde  Ca'fer  Bey,  Kayseriyye  dâhilinde  Karakaya  Karyesi'nde
               meşâyihden Hacı Dânişmend oğlu es-Seyyid eş-Şeyh Îsâ Çelebi bin eş-Şeyh Halîl'e bir zâviye
               yapdırdı. Bu zâviye mesâlihine Karakaya Karyesi'ni ve sâ'ir kurâ ve mezâri'i vakf etdi. Bu vakfa
               hükm  eden  hâkim,  Kayseriyye  kadısı  İbrâhim  bin  Zülfikâr  el-Kayserî  olduğu  vakfiyesi
               bâlâsında yazılıdır.
                      Kuyûd-ı vakfiye idâresinde mevcûd olan vakfiyede vâkıf şöyle tavsîf ediliyor:


                  روفغملا  موحرملا نب كبرفعج ملعلاو ردقلا عفار ملقلاو فيسلا بحاص مركملا مركلأا زعلأا لجلأاريملأا
                                        534  هاوثم ةنجلا لعجو هارث الله باط انترا مظعلأا ناطلسلا ديهشلا ديعسلا هل

                      788 gurre-i ramazânında tanzîm edilen şu vesîka şehâdet ediyor ki Sultân Eretnazâde
               Ca'fer Bey bu târîhde Kayseriyye emîri olduğu hâlde ber-hayât idi. Vezîr ve müdebbir-i umûru
               da Ömer Beyzâde Cüneyd Bey'di. Mısır hükûmetinin himâyesine ilticâ eden de bunlardı. [144]
                      Şehzâde Sultân Bâyezîd, Amasya vilâyetinde huzûr ve âsâyiş-i âmmeyi te'mîn ederek
               halka  emniyyet  vermişdi.  Bu  sebebden  mukaddemen  Kadı  Burhân'a  ilticâ  edenler  avdet
               ediyorlardı. Bunlardan Divriklizâde Şeyh Alî Yâr demekle meşhûr olan şâir ve şeyh Alî Yâr




               534  Yüce ve saygın emir, kılıç ve kalem sahibi, ilim ve nesepce şanı yüce, merhum, saadetli, şehit, yüce sultan
               Eretna -kabri nur, mekanı cennet olsun- oğlu Cafer Bey. (Ed.)
                                                           744
                                                           446
   442   443   444   445   446   447   448   449   450   451   452