Page 461 - 1-4_2
P. 461
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 3
Şehzâde Mûsâ Çelebi, pederinin vefâtından sonra Amasya'ya gelip kardaşı Çelebi
Sultân'a kavuşdu. Amasya'nın meşhûr beylerinden Şâdî Beyzâde Şâh Melik Bey Mûsâ
Çelebi'ye lala oldu. Bunun birâderi Burâk Bey meşhûr-ı ümerâdan idi.
806 senesi evâhirinde Çelebi Sultân Mehmed'in bir oğlu doğdu. Adı Murâd kondu.
Sultân Murâd'ın vâlidesi, Devâtdâr Ahmed Paşa'nın [180] kerîmesi Şehzâde Hâtun olduğu zann
olunur.
Çelebi Sultân Tokat'da bulunduğu esnâda Dulkadiroğlu Suli Bey'den sadâkati müş'ir bir
mektûb aldı. Kerîmesini tezevvüc etmesini ricâ ediyordu. Suli Bey'in kızını ve hedâyâ-yı
semînesini alıp hudûd-ı hükûmetini te'mîn etdi.
Çelebi Sultân'ın en büyük düşüncesi Bursa ve havâlîsini alıp Anadolu kısmında
tefrikayı kaldırmakdı. Bütün beyleri ve askerleri bunu cândan özlerdi. Bu gâyeye erdirecek
kuvve-i mâliyye ve askeriyye yoluna konmuşdu. Bursa ve havâlîsine hükûmet eden kendi
kardaşı Îsâ Çelebi idi.
Çelebi Sultân Mehmed 807 senesinde muntazam askeriyle, müdebbir kumandanlarıyla
kalkıp Ankara'ya gitdi. Ankara Beylerbeyi Ya'kûb Paşa'dan aldığı fırka-i askeriyyeyi de kendi
kuvvetlerine ilâve ederek Bursa üzerine yürüdü.
İki kardaş arasında çetin muhârebeler oldu. Nihâyet Ulubad Irmağı kenârında yapdıkları
kanlı muhârebede Çelebi Sultân'ın vezîri Alî Paşa gibi birçok erler maktûl olduysa da askerin
sebâtı sâyesinde Îsâ Çelebi bozulup İstanbul'a kaçdı. Çelebi Sultân Bursa ve havâlîsini aldı.
Çelebi Sultân'ın bu muvaffakiyyeti büyük kardaşı olan Rûmeli hükümdârı Sultân
Süleyman'ı gayrete getirmiş olduğu gibi Anadolu beylerine de kuvvet ve iktidârını parlak bir
sûretde göstermişdi. [181]
Sultân Süleyman büyük bir gayretle topladığı askerini alıp Anadolu'ya geçdi. Bursa
üzerine yürüdü. Çelebi Sultân'ın askeri hem yorgun hem de azalmışdı. Erkân-ı hükûmet harbi
muvâfık görmedi.
Bunun üzerine Çelebi Sultân, askerini alıp Ankara'ya döndü. Sultân Süleyman kardaşını
ta'kîb edib Ankara havâlîsine kadar gelmişdi. Çelebi Sultân harb etmek istedi. Fakat Bâyezîd
Paşa, Mukbil Bey gibi zevâtın re'yiyle Amasya'ya avdet ve Ankara'yı güzel muhâfaza etmesini
Ya'kûb Paşa'ya tenbîh etdi.
Amasya muhâfızı olan Yâkût Paşa, Alî Paşa'nın vefâtıyla vezîr olup Amasya
muhâfazasına Tokat Beylerbeyi Kutlu Paşa me'mûr oldu. Tokat emâretine de Biçaroğlu
Nûreddîn Hamza Bey ta'yîn edildi.
Çünkü Amasya erkân ve askerinin Bursa harbiyle meşgûl olduğunu gören meşhûr
Köpekoğulları Hasan, Hüseyin, Suli Beyler Tokat havâlîsine musallat olmuşlardı. Bunlar Kadı
Burhân'ın ümerâsından meşhûr Körpe Bey'in oğulları idi.
Köpekoğulları, Sivas beylerbeyi Kürtoğlu Mezîd Bey'in rûhuna girip onu i'lân-ı
istiklâle, Çelebi Sultân'ı tanımamağa teşvîk ediyorlar, Mezîd Bey'i Kadı Burhân'a halef
biliyorlardı. Karamânoğulları'nın teşvîkâtı da Mezîd Bey'e tatlı bir ümîd veriyordu.
Bundan tamâmiyle haberdâr olan Bâyezîd Paşa, bu gâ'ilenin def'ini her şeyden mühim
görüyordu. Bunun için Ankara'dan sür'atle dönmüşlerdi. Biçaroğlu Hamza Bey'in Tokat
emâretine ta'yîni, Çelebi Sultân'ın Bâyezîd Paşa ile [182] Amasya'ya vusûlünden az sonra
Tokat'a gitmesi işin ehemmiyetli olduğunu gösteriyordu.
Çelebi Sultân ile Bâyezîd Paşa, Amasya'dan aldıkları kuvvetlerle Kazova'da
Köpekoğulları'nı yakaladılar. Kanlı bir muhârebeden sonra perîşân ve Köpekoğulları'na
uyanları tenkîl ve istîsâl ederek Tokat'a gitdiler.
Sivas beylerbeyi Mezîd Bey, Köpekoğulları'nın âkıbetini işitdiği anda onlardan tebri'e-
i zimmet ederek te'kîd-i sadâkat etmişdi. Yâkût Paşa'nın afv ve müsâmahası ricâsına binâ'en
Mezîd Bey Yâkût Paşa'ya bağışlandı.
758
460