Page 465 - 1-4_2
P. 465

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                      Hâssaten  Amasyalılar'ın  Türklüğe  îfâ  etdikleri  büyük  hizmetleri,  şanlı  himmetleri
               târîhen  unutulmuz  mesâ'î-i  meşkûredendir.  İkbâlin  zirvesine  kadar  yükselmiş  olan  garb
               Türkleri'ne Aksak Timur'un indirdiği darbe-i felâketi on bir yıl gibi pek kısa bir zamânda telâfî
               ederek eski büyüklüğü canlandıran Amasyalılar'dır.
                      Çelebi Sultân Mehmed, Edirne'de garb hâkânlığı tahtına cülûs etdikde vezâret-i uzmâ
               mesnedinde Amasya'nın yetişdirdiği İmâmzâde el-Hâc Hayreddîn Halîl Paşa'yı ibkâ edib    552
               Rûmeli  beylerbeyiliğine  Amasyalı  Bâyezîd  [191]  Paşa'yı,  Amasya  beylerbeyiliğine  de
               Amasyalı Yörgüç Paşa'yı ta'yîn etmişdir.

                      Celâleddîn Yörgüç Paşa
                      Amasya a'yân-ı ümerâsından Atabeyzâde Abdullah Bey'in oğludur. Pederi "Abdî Bey"
               demekle  meşhûr  ve  Atabey  evkâfına  mütevellî  idi. 553  Amasya  emîr-i  kebîri  Hacı  Şâdgeldi
               Paşazâde Mustafa Bey'in dâmâdıdır.   554
                      Yörgüç Paşa, Çelebi Sultân Mehmed'in hizmet-i hâssasında, lalalığında bulunarak Türk
               birliğine cânsiperâne himmet eden erlerdendir. Mesâ'î-i meşkûresinin lâyık-ı mükâfâtı olarak
               816 senesi cumadelâhiresinde Amasya beylerbeyi oldu.
                      Çelebi Sultân'ın nezrine binâ'en bu sene Haremeyn-i Şerîfeyn fukarâsına tahsîs ve irsâl
               edilecek  surre-i  hümâyûn  emânetine  Yörgüç  Paşa'nın  küçük  birâderi  Hayreddîn  Hızır  Bey
               ta'yîn edildi. Diğer birâderi Şücâ'eddîn İlyâs Bey mîrlivâ oldu. [192]
                      Amasya  erkânı  Rûmeli  harbinde  meşgûl  olduğu  esnâda  Kubadoğlu  Alî  Bey'in
               mahdûmu Cüneyd Bey, Samsun emîri Taşanoğlu Ahmed Bey üzerine ansızın hücûm ederek
               öldürmüş,  Samsun  sancağını  zabt  etmişdi.  Çünkü  Ahmed  Bey,  Cüneyd  Bey'in  pederini
               öldürmüşdü.
                      Cülûs-ı hümâyûn vukû'undan sonra Cüneyd Bey kusûrunu i'tirâf ederek Yörgüç Paşa'ya
               ve afv-ı pâdişâhîye dehâlet etdiğinden Ahmed Bey'in veresesini irzâ etmek şartıyla afv edilerek
               makâmında ibkâ edildi.
                      Kezâlik  erkân-ı  hükûmetin  Rûmeli'nde  meşgûliyetinden  bi'l-istifâde  Köpekoğlu
               Hüseyin Bey Sivas'a hücûm edib Sivas beylerbeyi Mehmed Paşa'yı ifnâ ederek Kadı Burhân'ın
               oğlu Zeynelâbidîn Alî Şâh'ı emîr yapmışdı.
                      817 senesi evâ'ilinde Sivas emâreti Mezîd Bey'e sâniyen tevcîh edilerek Amasya'dan
               bir kuvve-i kâfiye i'zâm edildi. Mezîd Bey bu kuvvetle ansızın Sivas'a girip âsîleri perîşân etdi.
               Zeynelâbidîn  Bey'i  tutup  Amasya'ya  gönderdi.  Sivas  a'yânından  ba'zılarıyla  Kal’a-i  Bâlâ
               zindânında habs edildi.
                      Köpekoğlu  Hüseyin  Bey,  Sivas'dan  kaçıp  birâderi  Suli  Bey'le  beraber  Malatya
               taraflarına gitmişlerdi. Sivas'ın hıncını çıkarmak için 817 senesinde Malatya havâlîsini vurup
               yakdılar (İnbâ'u'l-ğumr).
                      817 senesi zilhiccesinde "Şeyh Cû'î" demekle meşhûr olan [193] Cemâleddîn Mehmed
               Dede, ikâmet eylediği karyesinde binâ eylediği câmi ve mevlevî-hânesi mesâlihine emlâkini
               vakf etmişdir.





               552   Türkiye Târîhi'nde Çelebi Sultân'ın istiklâlinde ilk vezîr-i a'zamı Candarlı-zâde İbrâhîm Paşa gösterilmekdedir.
                  Bunun ne bir münâsebeti ne de bir mevki'i yokdur. 818 senesinde tanzîm edilen Umur Bey vakfiyesinde
                  vezâret mevki'inde Hacı Halîl Paşa ve şuhûd arasında İbrâhîm Çelebi bin Halîl Paşa görülmekdedir. Kezâlik
                  Hacı Halîl Paşa'nın vefâtından sonra tanzîm edilen 820 târîhli vakfiyesinde vezîr-i a'zam olduğu musarrahdır.
               553   Yörgüç ve Bâyezîd Paşalar'ın gayr-i Türk bulunduklarına dâ'ir Solak-zâde'nin yalan yanlış rivâyetleri nass-ı
                  kâtı' sayılmasına hayret olunur. Yörgüç Paşa vakfiyesinde âbâ ve ecdâdının müslim olduklarına dâ'ir sarâhat-
                  i kat'iyye vardır. Kendisine "sülâletü'l-ümerâ" denmişdir. Câmi'inin kapısı üstünde "Yörgüç Paşa bin Abdullah
                  el-Atabegî" diye mahkûkdur. Babası her Abdullah olan gayr-i Türk olmaz.
               554   Yörgüç Paşa'nın halîlesi adı Safiyye Hâtun olduğu vakfiyesinde mezkûrdur. Çelebi Sultân ile Yörgüç Paşa
                  arasında karâbet-i sıhriyye olduğu muhakkakdır.
                                                           762
                                                           464
   460   461   462   463   464   465   466   467   468   469   470