Page 469 - 1-4_2
P. 469
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 3
Çünkü Şâh Melik Paşa ansızın azl olunup yerine Sırp mühtedîlerinden "Kraloğlu"
demekle meşhûr İshâk Paşa gönderilmişdi. Hâlbuki bu târîhe kadar mühtedî beylere
mîrlivâlıkdan ziyâde rütbe verilmezdi.
Rûmeli beyleri İshâk Paşa'yı kabûl etmeyip öz Türklerden bir beylerbeyi gönderilmesini
ricâ, Sultân Murâd-ı Sânî de kabûl etmelerini irâde ederek muhâlefet edenleri terbiyeye kıyâm
etmişdi.
Tam bu sırada Sultân Mustafa kıyâm edib muhâlif beyler kendisine itâ'at ederek vak'a
kesb-i ehemmiyet etmişdi. Bu husûsda ricâl-i devlet iki taraf oldu. Ricâlin içinde muhâlifleri
iltizâm edenler de vardı. Vezîr-i a'zam Candarlızâde İbrâhim Paşa bunlardandı.
Amasya'da üstâdü'l-küll sayılan Sa'deddîn Taftazânî tilmîzi ve Amasya müftüsü meşhûr
Kara Sinan Efendi irtihâl-i dâr-ı bekâ etdi. Yerine diğer Tokâdî Şeyh Mehmed Çelebizâde
Tâceddîn İbrâhim Efendi Amasya müftüsü oldu.
Sultân Murâd-ı Sânî, büyük bir kuvvetle Sultân Mustafa üzerine gitdi. Köstendil
civârında yapdığı kanlı muhârebede Yıldırım Hân Oğlu Sultân [202] Mustafa'yı tutup kendi
gözü önünde boğdurdu.
İkinci Murâd Edirne'ye avdetinde Candârlızâde İbrâhim Paşa'yı azl edib yerine Tokatlı
Fahreddîn oğlu Hacı İvaz Paşa'yı vezîr-i a'zam yapdı. Muhâliflerden hayli beyler dûçâr-ı felâket
oldu.
830'da Canik beyi olan Alp Arslanoğlu Hüseyin Bey ba'zı ümerânın tahrîkâtıyla Yörgüç
Paşa'nın evâmirine itâ'at etmez olmuşdu. Yörgüç Paşa, kendi kölelerinden Polad Bey'i bir
kuvve-i kâfiye ile gönderdi.
Hüseyin Bey, yapdığı münâsebetsizlikden nedâmet ederek afvını istirhâm eylediyse de
Polat Bey bîçâreyi tutup bağladı. Mukayyed olarak Amasya'ya gönderdi. Yörgüç Paşa'nın
mu'ahharan arzıyla afv edilip Rûmeli'nde Gümülcine sancağı beyi oldu.
Bu hizmetlerine mükâfâten Yörgüç Paşa'ya vezâret verildi. Kendisine Sultân Murâd'ın
i'timâdı fevkalâde olup nâmına sikke ve akçe darbına müsâ'ade-i mahsûsa aldı. Bunlara
"Yörgüç Paşa Akçesi" dendi. Yörgüç Paşa'nın kadr ve i'tibârı yükseldi.
830 senesi cemâziyelâhiresinin on beşinde Amasya kadısı Muslihzâde Şemseddîn
Mehmed Şâh Çelebi vefât edib yerine mahdûmlarının büyüğü olan Nizâmeddîn Abdurrahmân
Çelebi on altısında Amasya kadısı oldu. 559 Buna "Şâh Çelebi" denirdi. [203]
831 senesinde merkez-i saltanat olan Edirne ve Bursa'da ricâl arasında şedîd bir buhrân
vardı. Devşirmelerin beylerbeyiliğe terfî'i mes'elesi bu buhrânı tevlîd etmişdi. Devşirmelerin
dîn-i islâmın emr etdiği müsâvâtı, hizmetleri mukâbilinde mükâfâtı istiyorlardı.
Milliyetine sarılmış olan Türk erleri de kendi kölelerimize kendi elimizle ve rızâmızla
kendi hükûmet ve istiklâlimizi veremeyiz, bunun âkıbeti Türklük için mühlik olur diyorlardı.
İkinci Sultân Murâd, devşirmeleri tatmîn etmek tarafdârı idi. Çünkü hizmetleri
büyükdü. Nihâyet vezîr-i a'zam Hacı İvaz Paşa, Fenârîzâde Mehmed Şâh Efendi gibi ricâl-i
devlet maktûl oldu. Candârlızâde İbrâhim Paşa mesmûmen vefât etdi. Kazasker Ferîdeddîn
Mehmed Çelebi azl edildi.
Türkler'den Âsâyiş Beyzâde Sinan Paşa Rûmeli ve devşirmelerden Karaca Paşa
Anadolu beylerbeyi oldu. Anadolu beylerbeyi Amasyalı Hamza Paşa ma'zûl olup Osmâncıklı
Koca Nizâmeddîn Mehmed Paşa vezîr-i a'zam, Ankaralı Veliyyeddîn Efendi kazasker oldu.
Vezâretle nişâncı olan Kırşehirli Şeyhî Paşa da ma'zûl olup Bergamalı Hatîb Paşa
demekle meşhûr olan Hibetullâh Çelebi vezâretle nişâncı oldu. Erkân-ı hükûmet tamâmiyle
değişdi.
Kazasker-i sâbık Ferîdeddîn Mehmed Çelebi, Çelebi Sultân'ın Merzifon'da binâ
eylediği medresenin ilk müderrisi olup Seyyid Şerîf Cürcânî tilmîzi idi. Ma'zûlen Merzifon'a
559 Bu târîhi ele geçen Şerh-i Mufassal kitâbının birinci sahîfesi kenârında kendi hattı olan güzel bi ta'lîk ile
yazılmış olduğu hâlde gördüm.
766
468