Page 471 - 1-4_2
P. 471

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


                       Sultân Ahmed Çelebi
                      İkinci Sultân Murâd'ın büyük şehzâdesidir. 838 senesi evâ'ilinde Amasya vâlîsi olarak
               birâderleri Alâ'eddîn, Mehmed Çelebiler'le beraber geldi. Vüzerâdan Şeyhî Mahmûd Paşa bin
               Şihâbeddîn Kırşehrî 562  şehzâdenin lalası, müdebbir-i umûru ve Amasya muhâfızı oldu.
                      Şehzâde Sultân Ahmed, 823 senesinde Amasya'da tevellüd etmiş, on beş yaşına girmiş,
               genç, gâyet  gürbüz bir  zât  idi. Amasya  [207]  a'yânından Dursun Çelebi bin  Bahşâyiş  Bey
               şehzâdeye defterdâr ve muharrir-i vilâyet oldu.
                      Fakat  838  senesinde  dîvân-ı  hümâyûn  vüzerâsında  ba'zı  tebeddülât  olup  vak'a-i
               sâbıkanın bâ'isi olan meşhûr İshâk Paşa dîvân-ı hümâyûnda vezîr-i sâlis, öz Türkler'den Yörgüç
               Paşa vezîr-i sânî olmuş, yine ricâl-i devlet ve halk arasında dedikodular, teheyyücler belirmişdi.
                      Fakat  839  senesinde  Amasya  muhâfızı  Şeyhî  Paşa  vefât  etdikde  yerine  vezîr-i  sânî
               Yörgüç Paşa ta'yîn olunup Amasya'ya geldi. İshâk Paşa vezîr-i sânî, kazasker Candârlızâde
               Halîl Çelebi de vezîr-i sâlis oldu.
                      840 senesi rebî'ulevvelinde Yörgüç Paşa Amasya'da yapdırdığı hayrâtı mesâlihine bir
               cemm-i gafîr huzûrunda bütün emlâk ve akârâtını vakf etdi. Vakfiyesini tescîl eden Amasya
               kadısı Muslihzâde Abdurrahmân Çelebi idi.
                      841 senesi evâ'ilinde vezîr-i a'zam Koca Mehmed Paşa vezerât-ı uzmâdan azl edilip
               Osmâncık’a gönderildi. Yerine vezîr-i sânî İshâk Paşa vezîr-i a'zam, Halîl Paşa da vezîr-i sânî,
               bunun yerine Rûmeli beylerbeyi Türkler'den Bergoslu Halîl Paşa vezîr-i sâlis olarak geldi.
                      Ancak halk arasında tekevvün eden asabiyetler artmış, Sultân Murâd'ın mevki'i oldukça
               tezelzüle  yüz  tutmuşdu.  Pek  şâyân-ı  dikkatdir  ki  vezerât-i  uzmâdan  ma'zûlen  gelen  Koca
               Mehmed Paşa 841 senesi zilhiccesinde Osmâncık'da vefât etdiği esnâda Amasya vâlîsi şehzâde
               Sultân Ahmed de [208] Amasya'da vefât etmişdir.
                      Koca Mehmed Paşa, Osmâncık'da binâ eylediği câmi-i şerîfinin şark tarafında bahçesi
               derûnunda medfûn olup târîh-i vefâtı seng-i mezârında mahkûkdur. Şehzâde Sultân Ahmed de
               Amasya'da  Narlı  Bahçe'de  Şehzâdegân  Türbesi  hizâsında  kubbe-i  mahsûsa  derûnunda
               medfûndur. 563
                      Şehzâde Sultân Ahmed'in  vefâtından sonra münhal  olan Amasya vâlîliğine şehzâde
               Sultân Mehmed ta'yîn edildi. Bundan büyük olan şehzâde Sultân Alâ'eddîn de Manîsâ vâlîliğine
               gönderildi. [209]



                      Sultân Mehmed Hân
                      Sultân Murâd-ı Sânî'nin dördüncü şehzâdesi olan Fâtih Sultân Mehmed Hân-ı Sânî'dir.
               Kemâl  Paşazâde  Şemseddîn  Ahmed  Efendi'nin  târîhinde  yazıldığı  üzere  841  senesi
               zilhiccesinde Amasya vâlîsi oldu.






               562   Şeyhî Paşa, defterdârlık ve nişâncılık ederek ibrâz-ı fazîlet etmiş ulemâ-yı vüzerâdandır.
               563   Türkiye müverrihleri, Sultân Ahmed'in Bursa'da medfûn olduğunu, levhasına da 845 senesinde vefât etdiğini
                  sonradan yazmışlardır. Hâlbuki 841 senesinde ber-hayât olan müverrih-i meşhûr Amasyalı Şükrullâh Çelebi,
                  Behcetü't-Tevârîh'inde bu şehzâdenin Amasya'da medfûn olduğunu ve târîh-i vefâtını kayd etmişdir. Burada
                  bir an'ane-i  mahalliye  vardır.  Bu  esnâda  Pîr  İlyâs-ı  Halvetî  Zâviyesi  şeyhi  Gümüşlü-zâde  Pîr  Celâleddîn
                  Abdurrahmân  Çelebi  bin  İlyâs-ı  Halvetî  idi.  Üç  şehzâde  841  senesi  ramazân  bayrâmında  şeyhi  ziyârete
                  giderler. Pîr Abdurrahmân Çelebi sulehâ-yı ümmetden mazınne-i kerâmet bir zât idi. Üç şehzâdenin en küçüğü
                  olan Mehmed Çelebi'ye iltifât ederek ridâsını omuzları üzerine kor, diğer şehzâdelere de yol gösterir. Halk bu
                  remz üzerine Mehmed Çelebi'nin pâdişâh, diğerlerinin âhiret yolcusu olacaklarını anlamışlar, bundan iki buçuk
                  ay  sonra  şehzâde  Sultân  Ahmed'in  vefâtına  hayret  etmişlerdir.  Bu  an'ane-i  mahalliyeyi  Âlî  Bey,  Amasya
                  mutasarrıfı olduğu esnâda işidip pîr-i müşârün-ileyhin terceme-i hâlinde Künhü'l-Ahbâr adlı eserinde kayd
                  etmişdir.
                                                           768
                                                           470
   466   467   468   469   470   471   472   473   474   475   476