Page 573 - 1-4_2
P. 573

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 4


                     Şâyân-ı dikkatdir ki, Vardar Ali Paşa’nın isyankâr hareketi, millete kan ağlatan, zimâm-
               ı idâresini kadınların eline veren Deli Sultân İbrâhim’in delileri bile güldüren evâmir ve ahkâmı
               aleyhine yapılmış bir ihtilâl idi.
                     Bu ihtilâl  bayrağı  altına koşanlar da, bir takım  zalemenin  zulüm ve kahrıyla inleyen
               mağdurlardı. Ali Paşa, Tokat’a gelince maiyetindeki kuvvet pek ziyade artmış, muntazam bir
               cemiyet-i ihtilâliyye şeklini almışdı.
                     Bundan dolayı Hüseyin Paşa, Girit Harbi’nden geldiği anda ihtilâlin ehemmiyetini takdîr
               ederek tedârikâtını  gördükten sonra kethüdâsı  Hacı  Efendizâde Sarı Mehmed Ağa ile İbşir
               Paşa’nın ordusuna iltihak etmek üzere hareket etmişdi.
                     Vardar Ali Paşa, olanca kuvvetiyle rebîülâhirin evâilinde Amasya’ya geldi. Mütesellim
               Sarı  Ali  Bey  ile  ba’zı  a‘yân  ve  halk  Vardar’ı  istikbâl  ederek  lazım  gelen  mümâşâtı  yaptı.
               Samsunlular da Amasya’ya koşup mutasarrıfları Dilâver Paşa’dan ağır şikâyetler dermeyân ve
               Vardar’ın cemiyetine iltihâk etdiler.
                     Ali Paşa, Amasya’dan kalkıp Gelgiras, Gümüş, Osmâncık, Hacı Hamza’dan Çerkeş’e
               geldikte rebîülâhirin yirmi altıncı günü kendisine bir menzil kadar yaklaşan Hüseyin Paşa ile
               Köprülü Mehmed Paşa’yı davet ve muvâfakatlarını almaya bezl-i gayret etdi.
                     Fakat her ikisi de cevab-ı red verdiğinden Vardar Ali Paşa, bunların üzerine yürüdü.
               Paşaların kuvvetlerini perişan ve kendilerini esir etdi. [101] Hatta Ali Paşa, bunların ikisini de
               i’dâm edecekti. Merhamet edib bırakmışdı.
                     İbşir Paşa, Hüseyin ve Mehmed Paşalar’ın inhizâm ve esâretlerini duyduğu anda bütün
               kuvvetiyle  gelip  Vardar  Ali  Paşa’yı  harben  bozdu.  Kendisini  esir  aldı.  Paşaları  esaretten
               kurtarıp Ali Paşa’nın başını kesti. İstanbul’a gönderdi.
                     Hayfâ ki, Köprülü Mehmed Paşa, bu inhizam ve esâreti, Hüseyin Paşa’nın kasten yardım
               etmediğine, Ali Paşa taraftarı olduğuna hamlederek İbşir Paşa’yı kandırdı.
                     Kezâlik Köprülü Mehmed Paşa, İstanbul’a karşı kendisini inhizam ve esaret töhmetinden
               kurtarmak için vâlide kethüdası ve hâmisi olan Mimâr Kasım Ağa’ya yazdı. İbşir Paşa’nın da
               vâkıayı Köprülü Mehmed Paşa’nın tasviri gibi arz etdi.
                     Bizzarûre  çıkan  irade  üzerine  kırk  yıldan  ziyade  kazalarda  imrâr-ı  hayat  ve
               muhârebelerde vatana hizmet eden Koca Gâzi Hüseyin Paşa, kethüdâsı Sarı Mehmed Ağa,
               hazinedârı Ali Ağa, silahdârı Yeniçerioğlu Hasan Ağa, Sarı Mehmed Ağa’nın kethüdâsı Türedi
               Hüseyin Ağa, yok yere i’dâm edildi.
                     Kesilen  şu  mağdurların  başları  İstanbul’da  “Bâb-ı  Hümâyûn”  pişgâhında  Vardar  Ali
               Paşa’nın  başı  altında  sırasıyla  dizilip  teşhir  edilerek  Deli  Sultân  İbrâhim’in  mecnûnâne
               ma’rifetleri, garazkârânın zâlimâne hareketleri [102] halka gösterilmiş oldu. İşte bunlar, Deli
               Sultân’ın hal’ine efkâr-ı umûmiyeyi hazırladı.
                     İkinci  bir  zulüm  olarak  bu  mağdurların  bütün  metrûkâtı  müsâdere  edilerek
               hanümânlarının, yetimlerinin yürekleri dağlandı. Gâzi Hüseyin Paşa ile etbâı bu mücâzâta asla
               müstahâk değillerdi. Köprülü Mehmed Paşa, kendi garaz ve nefsâniyeti uğruna bunları feda
               etdi.
                     Bu  mağdurların  metrûkâtını  kabza  me’mûren  dergâh-ı  âlî  çavuşânlarından  Hakâlalı
               Yûsuf Çelebizâde Mûsâ Ağa geldi. Mahlûl olan Amasya sancağı da Bolu Beyi Mehmed Zemân
               Bey’e tevcîh edildi.

                     Mehmed Zemân Bey
                     İranlıdır. “Acem Zemân Bey” demekle meşhûrdur. Sultân Murâd’ın Revân’dan aldığı
               yâdigârlardan biridir. 1058 senesi Cumâdelûlâsının yirmi yedinci günü Amasya beyi olup geldi.
                     Bu esnada Amasyalı Memikzâde Mustafa Efendi Anadolu Kazaskeri ve diğer Amasyalı
               Sıdkı Mustafa Efendi de reîsü’l-küttâb olmuşdu. Zemân Bey’in zamanında Sultân Bâyezîd
               İmareti Şeyhi Genceli Veli Bey oldukça bir nüfûz ve şöhret kazandı.



                                                           870
                                                           572
   568   569   570   571   572   573   574   575   576   577   578