Page 304 - 6-8
P. 304

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Seyyid  İsmâil  Efendi  bin  es-Seyyid  Ahmed  Vecdi  Efendi  ve  ba’dehû  es-Seyyid  Abdulhay
               Efendi bin es-Seyyid Mehmed Emîn Efendi şeyh oldular.

                     İsmâil Efendi-Müderris Abdîzâde
                     Amasyalıdır.  Kudâtdan  Mehmed  Efendi  bin  Abdülkerîm  Efendi  bin  Ali  Çelebi  bin
               Müderris  Abdî  Abdülkerîm  Çelebi  mahdûmudur.  Amasya‘da  “Tebyînü’l-Mehâri”  müellifi
               Şeyhü’l-harem el-Hâc Sinan ve müfessir Ahmed Efendilerden ikmâl-i tahsîl ederek İstanbul’a
               gitdi. [127]
                     Nev’îzâde  Atayî  Efendi’nin  “Zeyl-i  Şakâyık”da  yazdığı  üzere  İstanbul’a  geldikde
               Amasyalı  Mazlûm  Melek  demekle  meşhûr  Ahmed  Efendi’den  mülâzemetle  be-kâm  olarak
               ders-i âm ve kırk akçe, medreseden ma’zûl iken 1004 şa’bânında Kasımpaşa müderrisliğiyle
               dâhil-i silsile-i ulemâ oldu.
                     Bu esnâda kapıcılar kethüdâsı olan sadr-ı esbak Nasûh Paşa’ya muallim olduğundan 1008
               senesi  cumâdelûlâsında  Yeni  Ali  Paşa,  1009  cumâdelûlâsında  Gevher  Hân  Sultân  ve
               zilka’desinde  Üsküdar’da  Mehmed  Paşa,  1010  rebîülâhirinde  Kızıl  Musluk  ve  1012
               cumâdelûlâsında Sahn-ı Semâniye müderrisi oldu.
                     Nasûh Paşa 1012’de Halep vâlisi oldukda sene-i mezbûrenin zilka’desinde Diyarbekir
               Mollası  oldu.  Oraya  vâlî  olarak  nakledilen  Nasûh  Paşa  ile  1013’de  birleşti.  Burada  Paşa
               vezerâtle Şark Seraskeri oldukta Efendinin mevkii yükseldi.
                     1014 senesi zilhiccesinin evâhirinde Bağdâd Mollası olup üç yıl kadar Irak’da icrâ-yı kazâ
               etdi. 1017 senesi zilka’desinde Nasûh Paşa’nın Serasker [128] bulunduğu Ordu-yı Hümâyun
               kadısı oldukta Bağdad kazâsı uhdesinden ref’ edildi.
                     1020 senesi rebîülâhirinde Nasûh Paşa’nın inhâsıyla Medine-i Münevvere Mollası olup
               sene-i  mezbûre  cumâdelâhiresinde  Nasûh  Paşa  Sadr-ı  a’zam  olarak  İstanbul’a  geldi.  1021
               senesi cumâdelâhiresinde Medine-i Münevvere’den ma’zûlen İstanbul’a gelip Nasûh Paşa’ya
               mülâkî oldu.
                     1023  senesi  gurre-i  saferinde  Bursa  Mollası  olup  on  dört  ay  kadar  Bursa’da  icrâ-yı
               hükûmetten sonra 1024 senesi rebîülâhirinde azledilip 1026 senesi şa’bânında dâr-ı bekâya
               intikâl etdi. İstanbul’da Keskin Dede Tekkesinde medfûndur.
                     Fâzıl, vakûr, müstakîm bir âlim-i zî-şândı. Mahdûmu Mehmed Efendi 1065’de ve hafîdi
               Mustafa Efendi 1114’de ve bunun mahdûmu Sâdık Mehmed Efendi 1145’de vefât etmişlerdir.
               Bunların hepsi Haremeyn pâyelilerinden olup İsmâilzâdelikle meşhûr idiler.

                     İsmâil Ağa-Pîr Mehmed Çelebizâde [129]
                     Amasya‘nın  Sığır  Pazarı  altında  câmi-i  şerîf  binâ  eden  Hâce  Pîr  Mehmed  Çelebi
               ahfâdından ve Amasya a’yânından el-Hâc Hüseyin Ağa bin el-Hâc Ahmed Ağa bin bâni-i câmi
               Hâce Pîr Mehmed Çelebi mahdûmudur. Pederinin hayâtında Sipâhi ve irtihâlinde ceddi vakfına
               mütevellî oldu.
                     Hayli muhârebâta iştirâk ederek terakkî görüp Amasya mukâtaât emîni, ba’dehû Tokat
               voyvadası ve Amasya beytü’l-mâl emîni, daha sonra Amasya Sancâğı mütesellimi oldu. 1010
               senesinde Sivas Defterdârı olup Karayazıcı ihtilâlinde emvâl-i mîriyyeyi muhâfazaya çalışdı.
                     1013’de  erbâb-ı  ihtilâl  ile  hayli  çarpışdı.  1016’da  Trabzon  Defterdârı  olup  Murâd
               Hânlular’ın zimmetlerine geçen emvâl-i devleti tahsîl ve müsâdere edilen emlâk ve emvâlin
               bey’inde  müstakîmâne  hareket  ederek  hizmet  etdi.  1021’de  tekâüd  edilip  beş  yıl  kadar
               Amasya‘da ikâmet ve 1026’da rihlet etdi. Erbâb-ı nüfûz ve servetten bir zât idi.

                     İsmâil Efendi-Tâcîbeyzâde [130]
                     Amasyalıdır.  Amasya  vâlisi  Şehzâde  Sultân  Mustafa  Hân’ın  nişâncısı  olan  hattât-ı
               meşhûr  Tâceddîn  Bey  bin  İsmâil  Bey  bin  Tâceddîn  İbrâhim  Paşazâde  hattât  Ali  Çelebi
               mahdûmudur. Esbak Nişâncı Tâczâde Mehmed Çelebi birâderidir.




                                                           303
   299   300   301   302   303   304   305   306   307   308   309