Page 305 - 6-8
P. 305

Amasya Tarihi Cilt: 7
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Şehzâde Sultân Mustafa’nın şehâdetinden sonra peder ve birâderiyle beraber İstanbul’a
               gitdi. Orada Kıbletü’l-hattâtîn Amasyalı Şeyh Hamdullah Efendi hafîdi Derviş Mehmed Dede
               bin Mustafa Dede tilmîzi Abdullah Kırımî’den hutût-ı mütenevviayı ahz ve temeşşuk etdi. İlim
               ve marifet öğrendi.
                     Ba’dehû  büyük  birâderinin  himmetiyle  Dîvân-ı  Hümâyun  kâtiblerinden  olup  erbâb-ı
               kalem arasında hayli iştihâr ederek Amasyalı Goncazâde Hızır Paşa 1009 senesi şevvâlinde
               vezâretle Mısır vâlisi oldukta kâtib-i dîvâni olup Mısır’a gitdi.
                     Ba’dehû  Paşası  Fatma  Sultân  binti  Sultân  Murâd-ı  Sâlisi  tezevvüc  edib  Kubbenişîn
               oldukta Tezkireci, 1016’da Nişâncı olduğu 1017 senesi evâilinde İsmâil bin Ali et-Tevkî’î eş-
               şehîr bi-Tâczâde diye görülen imzâsından anlaşıldı. [131]
                     Kuyucu Murâd Paşa sadâretinde mevkiini muhâfaza edib 1020 senesi cumâdelulâsında
               müşârün-ileyhin irtihâli ve Nasûh Paşa’nın sadâreti hengâmesinde ma’zûlen İstanbul’a gelip
               ikâmet  etdi.  1022  senesi  ramazânında  sâniyen  nişâncı  olup  1023  senesi  ramazânında
               reisülküttâb olduğu “Teşrifât Defteri”nde görüldü.
                     1024’de Gürcü Mehmed Paşa’nın Sadâret Kâim-makâmlığında Edirneli Mehmed Mecid
               Efendi’nin  yerine sâlisen nişâncı  olup  iki yıl kadar mevkiini muhâfaza  ederek 1026 senesi
               evâhirinde dâr-ı bekâya rihlet etdi. Erbâb-ı dânişden halûk, müstakîm bir hattât-ı meşhûr idi.

                     İsmâil Ağa-Çâvuş
                     Amasya  ricâlinden  Yularkısdıoğlu  Ahmed  Paşa’nın  kölesidir.  Efendisinin  himmetiyle
               Çavûşân-ı Dergâh-ı Âlî silkine dâhil olup devr-i hidemât ederek müteferrika ve Başçavuş oldu.
                     1021’de  Amasya‘da  Havâss-ı  Hümâyun  Emîni  olup  hizmeti  şâyân-ı  takdîr
               görüldüğünden  1028’de  Dîvân-ı  Hümâyûn  [132]  Çavûşlar  Kethüdâsı  oldu.  1031  recebi
               hâilesinde ihtifâya mecbûr olup şevvâlinde Çavûşbaşı Amasyalı Hacı Beyzâde Mehmed Bey
               ile  azil  ve  tekâüde  sevk  edilerek  Amasya’ya  gönderildi.  1037’de  Amasya’da  vefât  etdi.
               Hânesini Kocacık Mescidi imâmına vakfetmişdi.

                     İsmâil Efendi-Yağmurköylü el-Hâc
                     Amasya‘nın  civâr-ı  garbîsinde  Yağmurköyü  demekle  meşhûr  karye  ahâlisinden  Ali
               mahdûmudur. Amasya’da hıfz-ı Kur’ân edib kibâr-ı fuzalâdan Şeyhü’l-Harem el-Hâc Sinan ve
               Bahşîzâde Fâzıl Yahya, Müeyyedzâde Pîrî Ahmed Efendilerden tahsîl-i ulûm ve iktisâb-ı fezâil
               etdi.
                     Uzun  müddet  Amasya‘da  ders-i  âm  olarak  neşr-i  ulûma  çalışdı.  Medâris-i  mu’tâdeyi
               devrederek 1036 senesi saferinde yevmî altmış vazîfe ile Hızır Paşa müderrisi ve mütekâid
               olduğu halde 1038 senesi zilhiccesinde dâr-ı naime rihlet etdi.
                     Meşâhir-i ulemâdan fâzıl, fakîh, vâiz, sâlih bir pîr-i kâmil idi. Mahdûmları Abdurrahman,
               Mehmed Efendilerdir. [133] Abdurrahman Efendizâde İsmâil Efendi mevâlîdendir.

                     İsmâil Efendi-Hacı Bayrâmzâde
                     Amasyalıdır. Adana kadısı Mahmûd Efendi bin Şa’bân Efendi bin el-Hâc Bayrâm Efendi
               mahdûmudur. Nev’îzâde Atayî Efendi “Zeyl-i Şakâyık”da Mısır Mollası Ali Rızâî Efendi bin
               Pîr  Mehmed  Efendi’nin  birâderi  ve  Abdurrahman  Cebertî  de  “Tarih-i  Mısır”da  Ali  Rızâî
               Efendi’nin akrabâsından diyor ki ammizâdesi demek olur.
                     Amasya‘da tahsîl-i ulûm edib pederinin kâtibi ve bazen nâibi olarak devr-i bilâd etdi.
               Ba’dehû  Sultân  Osmân-ı  Sânî  devrinde  kudât-ı  Mısriyye’den  olup  orada  Kassâm-ı  Askerî
               olduğu esnâda 1038 şevvâlinde ammizâdesi olan Rızâî Ali Efendi Mısır Mollası olmuşdu.
                     1039 senesi muharreminde kendi hânesinde vefât eden Rızâî Ali Efendi’nin vefâtı üzerine
               Cîze Kadısı olup gitdi. Ba’dehû Dimyat Kadısı olup 1045’de vefât etdi. Kibâr-ı ulemâ ve a’yân-
               ı Mısrîyye idi.





                                                           304
   300   301   302   303   304   305   306   307   308   309   310