Page 376 - 6-8
P. 376
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Üveys Bey-Yörgüç Paşazâde
Amasya eşrâfından Abdî Bey bin Yörgüç Paşa’nın mahdûmudur. Meşâhîr-i züamâdan
iken sonradan ümerâdan olup 890 senesi hudûdunda vefât etdi. Birâderi Yûsuf Bey’dir.
Üveys Bey-Yörgüç Paşazâde
Amasya a’yânından Abdullah Bey bin Alî Bey bin Abdî Bey bin Yörgüç Paşa’nın
mahdûmudur. 896’da züamâdan ve 907’de ümerâdan görüldü. Ba’dehû Sultân Selîm Hân-ı
Evvel’e intisâb edib cülûsunda Kayseriyye Sancağı Beyi olduğu hâlde Îrân Harbi’ne me’mûr
oldu. 920’de Çaldıran Harbi’nde şehîden vefât etdi.
Üveys Çelebi-Gümüşlüzâde Sofu
Meşâyıh-ı Kirâm-ı Halvetiyye’den Celâleddîn Abdurrahmân Çelebi bin Hüsâmeddîn
Hüseyin Çelebi bin Hazret-i Pîr İlyâs Halvetîzâde [367] Hayreddîn Hızır Çelebi mahdûmudur.
Pederinden ahz u füyûzât-ı Halvetiyye ederek elli yılı mütecâviz ceddînin türbesinde münzevî
ve Gümüşlüzâde “Pîr Muhyiddîn Mehmed Çelebi” İstanbul’a celbedildiğinde tekkesi şeyhi
olduğu hâlde 968 hudûdunda vefât etdi.
Âlim, zâhid, sâlih, mazınna-i kerâmet, asrının kutbu idi. Ceddi türbesinin şimâl
penceresi önünde pederi ve ceddi yanında medfûn iken 1312’de türbenin tecdîden i’mârında
oraları türbeye ilâve edildiğinden kabri ğâib olmuşdur. Oğulları Abdurrahmân, Fethullâh,
Feyzullâh Çelebilerdir. Abdurrahmân Çelebizâde el-Hâc Ahmed Efendi ve bunun mahdûmu
eş-Şeyh Hasan Efendi ma’rûfdur. Bunlara Üveys Oğulları denir.
Üveys Çelebi-Sofu Üveysoğlu
Sâbıku’t-terceme Sofu Üveys Çelebizâde Fethullâh Çelebi mahdûmudur. Hakâlalı es-
Seyyid Muhyiddîn Efendi’nin halka-i tedrîsinde tahsîl-i ulûm edib bir müddet ders-i âm,
Amasya medreselerine müderris oldu. Sonra silk-i kudâta girip kasabât ve bilâda kadı olarak
1000 sâline doğru vefât etdi. Veysî Çelebi [368] demekle meşhûr idi.
Üveys Ağa-Koca Sipâhî
Amasya’nın Ya’kûb Paşa Mahallesi ahâlîsinden Ya’kûb Bey oğludur. Sipâhî
meşâhîrinden olup hayli müddet Amasya kethüdâyeri olarak Gürcistân ve Kafkas
Muhârebeleri’ne iştirâk etdi. 1010 sâline doğru vefât eyledi. Oğlu Veli Bey’dir.
Üveys Bey-Vâyis Bey
Amasyalıdır. Amasya eşrâfından Seyfullâh Bey bin Mustafa mahdûmudur. Evâil-i
hâlinde Enderûn Sarâyı’na girip orada terbiye gördü. Hutût-ı mütenevvi’ayı öğrendi. Ba’dehû
ihrâç edilip ze’âmet verildi.
Bir müddet Amasya Alaybeyi olup Bağdâd Muhârebâtı’nda ibrâz-ı liyâkat eylediğinden
1038’de Arapkir Sancağı Beyi oldu. Ba’dehû Eskişehir Mîrlivâlığı’ndan 1043 senesi
zilhiccesinde Amasya Sancağı Beyi olup 1044 muharremi evâsıtında hastalığından ma’zûl ve
safer evâ’ilinde merhûm oldu.
Oğulları Ahmed, Ali Beylerdir. Hattât bir mîrlivâ [369] idi. İstanbul Kütüphâneleri’nde
gördüğüm bir “Şerhu’l-vikâye” bunun yazısıyla yazılmışdı. 1030’da yazdığı bu kitâbının
sonunda “temme hâze’l-kitâb alâ yedi’l-abdi za’îf Vâyis bin Seyfullah bin Mustafa el-
Amâsî” 175 yazılıdır. Enderûn Defteri’nde Üveys Seyfeddîn Amâsiyye diye künyesi görüldü.
Ahmed Bey’in oğulları Abdullah, Mehmed Ağalardır. Alî Bey, pederinden birkaç yıl
sonra vefât etdi. Abdullah Ağa’nın mahdûmu el-Hâc Mustafa Ağa 1120 senesi ricâlinden olup
Mehmed Ağa’nın mahdûmu Hattât Seyfullâh Efendi ricâl-i devlettendir.
175 Bu kitap, Allah’ın zayıf kulu Amasyalı Mustafâ oğlu Seyfullah oğlu Vâyis’in eliyle tamamlanmıştır. (Haz.)
375