Page 502 - 6-8
P. 502

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Câmî Ahmed Çelebi-Kutbzâde
                     Molla Câmî-i  meşhûrun  hemşîrezâdesi  olup  Kutbeddîn  Mehmed  Câmî  mahdûmudur.
               Molla  Câmî’nin  tavsiye-nâmesiyle  Sultân  Bâyezîd-i  Sânî  Amasya’da  vâlî  iken  [81]geldi.
               Şehzâdesi Sultân Ahmed’e Fârisî mu’allimi nasb etdi.
                     886’da Şehzâde Sultân Ahmed Amasya vâlîsi oldukta kâtib-i dîvânı ve 896’da tevki’-i
               dîvânı, ya’nî nişâncı olarak nüfûz u i’tibâra nâ’il oldu. 904’de sâhib-i dîvân olan Tâceddîn
               Paşa’nın aleyhinde tezvîrâta kıyâm ederek Şehzâde Sultân’ın nüfûzuna mâlik olmak istedi.
                     905’de Tâceddîn Paşa’nın azline muvaffak oldu. Kendisine mu’ârız olan kâdı’l-kudât
               Ebu’s-Su’ûd Efendi’yi de azl etdirmiş olduğundan vezâretle sâhib-i dîvân olmasını gözlerken
               Abdullah Beyzâde Kâsım Paşa sâhib-i dîvân olduğunu müte’âkib kendisi de azl edildi.
                     Halefi  olan  hattât-ı  meşhûr  Fettahîzâde  Ahmed  Efendi  kendisini  müderrisliğe  teşvîk
               ederek te’mîn ü tesliye itdiği esnâda merâkından müte’essiren vefât etdi. Fâzıl, şâir, edîb, hod-
               bîn olduğunu Münirî Efendi “Münşe’ât”ında zikr eder. Mahdûmu Basîrî Mehmed Çelebi’dir.
               Tâceddîn Paşa’nın vakfiyesi zeylinde “Ahmed bin Kutbeddîn el-Câmî et-Tevkî’î” diye imzâsı
               görüldü. [82]

                     Câmî Ahmed Efendi-Habîbzâde
                     Amasyalıdır. Amasya’da Mehmed Paşa türbesi  önünde medfûn olan  eş-Şeyh Habîb-i
               Karamânî Hazretleri’nin ahfâd-ı kirâmından ve ulemâdan Abdulbâkî Efendi bin Ahmed Efendi
               bin eş-Şeyh Habîb-i Karamânî mahdûmudur.
                     Amasya’da tahsîl-i ulûm edib meslek-i kudâta girdi. Hayli kasabât u bilâda kâdı oldu. Bir
               kaç def’a İstanbul’a gidip terakkî gördü. 1006’da Amasya kâdısı olup, Karayazıcı Abdulhalîm
               Amasya sancâğı Beyi olduğu 1008 senesi muharreminde İstanbul’a gitdi.
                     Bundan sonra Medîne-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî nâibi olup 1014’de tekâ’üd edildi. 1019’da
               dâr-ı bekâya rihlet etdi. Ebû Eyyûb-i Ensârî türbesi civârında medfûndur. Âlim, fâzıl, şâir idi.
               “Kafzâde Tezkiresi”nde şu beyti görüldü:

                                    Şu denlü tîr-i dil-dûzun tenimde cây-gîr oldu.
                                    Benim her üstühânım sanki bir kandîl-i tîr oldu.

                     Câmî Hasan Çelebi -Piyâlezâde
                     [83]Amasya’nın Üçler mahallesinde câmii olan kuzâttan Sa’dîÇelebi’nin kölesi Çerkez
               Piyâle  Beyzâde  Mustafa  Bey’in  oğludur.  Amasya’da  hattât-ı  meşhûr  Fazlullâh  Efendi’den
               hutût-ı mütenevvi’ayı öğrendi. Biraz tahsîl-i ma’ârifden sonra şehir kethüdâsı kâtibi oldu.
                     Ba’dehû Mumcuzâde Seyyid Ahmed Paşa’nın dîvân efendisi ve müsteşâr-ı umûru olarak
               nüfûz u i’tibâr kazandı. Servet ü sâmân edindi. 1103’de Seyyid Paşa i’dâm edildikte menkûbâne
               Amasya’da ikâmet etdi.
                     Ba’dehû Fazlızâde Fazlı Paşa’ya ağalığında çatıp sadâret kethüdâlığında kâtibi, ba’dehû
               paşalığında dîvân efendisi olarak devr-i bilâd  edib 1118’de vefât etdi. Erbâb-ı ma’ârifden kâtib,
               hattât idi. Halk arasında “Pileoğlu” demekle meşhûr ve gençliğinde pek güzeldi.

                     Cân Mirza Paşa-Gürcü
                     Amasya sancâğı Beyi iken maktûlen vefât eden Hüftâdî Ahmed Bey’in akrabâsından
               Amasya  subaşısı  Keyhüsrev  Bey’in  oğludur.  Züamâdan  iken  Amasya  alaybeyi  ve  Bağdâd
               harbinde büyük yararlıkları görüldüğünden mîrlivâ ve ba’dehû Karahisar ve Kars Beylerbeyi
               ve  1064’de  donanmaya  me’mûr  ve  1065  şevvâlinde  Sivas  vâlîsi  ve  ba’de’l-azl  Ankara
               Beylerbeyi oldu.
                     1068’de azl edildiğinden Abaza Hasan Paşa’ya uyup 1069 cumâdelâhirinde maktûlen
               vefât etdi. Şecî’, idâresi zâbit bir kumandân idi. Kerîmesi Emîne Hanım’dır. Amasya’da Fethiye
               câmii mesâlihine vakf-ı nukûd eden ceddinin mütevellîyesi olup kendisi de vakf-ı nukûd ederek



                                                           496
                                                           501
   497   498   499   500   501   502   503   504   505   506   507