Page 516 - 6-8
P. 516
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
üstâdının binâ etdirdiği Müftü medresesi müderrisi oldu. Çeri-başı câmi-i şerîfinde tedrîs-i
ulûm ederek 1158 hudûdunda vefât etdi. Âlim, vâ’iz idi.
Ca’fer Efendi-Cebecizâde el-Hâc 221
[125]Ca’fer Ağa-Kalaycızâde el-Hâc
Amasyalıdır. Esbak Bostancı-başı Amasyalı Kalaycı Halîl Ağazâde el-Hâc Ömer Ağa’nın
oğludur. Pederinin vefâtında birâderi el-Hâc Abdullah Efendi ile yetîm olup vasiyy-i muhtâr
olan Amasya müftüsü Kâşif el-Hâc Mehmed Efendi’nin taht-ı vesâyetinde büyüdü.
1188’de vasiyy-i müşârün-ileyhin şehâdetinde enderûn-ı hümâyûna alındı. Orada tahsîl ü
terbiye görüp silahdâr-ı şehriyârî Lâdikli es-Seyyid Abdullah Ağa’nın himâyesiyle Dülbend
ağalığına kadar terakkî etdi.
1210 senesi muharreminde es-Seyyid Abdullah Ağa’nın azlinde Bâyezîd Paşa tevliyetiyle
çırâğ edilip Amasya’ya gönderildi. 1218’de âzim-i Hicâz olup avdetde meclis-i a’yâna a’zâ
olarak 1236 hudûdunda vefât etdi. Çeri-başı Mahallesi eşrâfından [126]bir hânedân idi.
Celâleddîn Mehmed Pervâne Bey
Amasyalıdır. Şâmîce Mahallesi’nde kâ’in Halfet Gâzi medresesinin bânîsi olan Emîr-i
kebîr Mübarizeddîn Halîfe Gâzizâde emîr-i kebîr Şücâ’eddîn Tekür Sinan Bey’in mahdûmudur.
Pederinin vefâtından sonra ceddinin vakfına mütevellî olup Amasya Beylerbeyi Seyfeddîn
Torumtay’ın zamân-ı vilâyetinde ümerâdan oldu.
Bu esnâda Amasya’da ikâmet eden Cemudâr Noyin bin Yeşmût bin Hülâgu Han’a
kendini sevdirmiş olduğundan onun Anadolu nâzırı olduğu hengâmelerde 691’de Amasya
vâlîsi olan İzzeddîn Mehmed Bey tarafından vâlî kâ’im-makâmı oldu.
693 senesi şevvâlinde nâzır Cemudar Noyin’in inhâsıyla Amasya vâlîsi olup nüfûz u
i’tibârı yükseldi. 695 recebinde Moğol hükümdârı Sultân Mahmûd Gazan Han’ın emriyle
ma’zûl olup 696 senesi ramazânında Sultân Mes’ûd’un ikinci def’a tahta cülûsunda nâib-i
saltanat ve 697’de pervâne-i sultânî oldu. [127]
698’de Sultân Gıyâseddîn Mes’ûd, Türkmenlerin kıyâmından dolayı hal’ edilmiş
olduğundan kıyâma sâ’ik olduğu bahânesiyle sâhib-i terceme de Harşena zindânında habs
edildi. Ba’dehû Sultân-ı müşârün-ileyh ile beraber Tebrîz’e i’zâm edilerek yolda vefât etdi.
Nüfûz u i’tibârı mükemmel, servet ü sâmânı vâfir, âkil, müdebbir, âlim bir zât idi.
Mahdûmları Alâaddîn Alî, İzzeddîn Hasan Beyler de ümerâdan idiler. Sülâlesi Alî Bey’den
devâm etdi. “Tekürlü” demekle meşhûr idi.
Celâleddîn Mehmed Çelebi-İbni Resûl
Amasya fuzalâsından olup Mısır’a sefâretle gitdiğinden dolayı “Resûl”demekle meşhûr
olan Kemâleddîn Ahmed bin Ya’kûb bin Mevdûd bin Alî bin Ahmed ez-Ziyârî mahdûmudur.
Amasya’da “Ziyârelioğlu” demekle meşhûr olduğu gibi ulemâ-yı Mısır arasında “İbn-i Resûl”
denmişti.
Amasya’da mukaddimât-ı ulûmu tahsîl etdikten sonra pederiyle beraber Mısır’a gidip
orada Kıvâmeddîn et-Takânî, Cemâleddîn bin Hişam, Kıvameddîn Mehmed Kâkî, Alâaddîn
Alî et-Türkmânî gibi [128] fuzalâdan ikmâl-i tahsîl ederek bir müddet Mısır’da ve bir müddet
de Şâm’da tedrîs-i ulûma himmet etdi.
Fezâ’il-i ilmiyye ve ahlâkiyyesi aktâr-ı Şâmîyede intişâr edib kendisine Sargatmışiyye
müderrisliği verildi. Bir müddet sonra muhtesib-i Dımeşk olup ahlâk-ı umûmîyeyi tanzîm u
tehzîb için çalışdı. 771’de ba’zı şikâyetlerden dolayı azl edildi. Bir müddet sonra yine muhtesib
oldu.
221 Mü’ellif bu şahsın biyografisini boş bırakmıştır (Haz.).
510
515