Page 517 - 6-8
P. 517
Amasya Tarihi Cilt: 8
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
774’de hükûmet-i Mısriyye tarafından risâletle Amasya’ya gelip Amasya hükümdârı
Hacı Şâdgeldi Paşa nezdinde icrâ-yı risâlet etdi. Senesinde avdet edib üçüncü def’a Şâm’a
muhtesib ve müderris-i Sargatmışiyye olduğu hâlde 780 senesi zilka’desinde vefât etdi.
Fâzıl, muhakkik, ulûm-ı şer’iyyede mütebahhir, muhibb-i sünnet düşman-ı bid’at, akîdesi
pâk, zâhid, mübtedi’aya karşı şedîd idi. Bu yüzden birkaç def’a azl ü nasb edildi. Manzûme-i
fıkhıyyeyi dört cild üzere şerh edib “Menâr”, “Meşârık”, “Buhârî”, “Telhîs” kitâblarını
muhtasar ve müfîd bir sûrette şerh etdi. Îmânın ziyâde ve noksânı hakkında bir risâle-i
mühimmesi [129] vardır.
Allâme Ahmed bin Hacer “Enbâi’l-Gumr fî Ebnâi’l-Umr” adlı eserinde fâzıl-ı müşârün-
ileyhi “Mehmed bin Ahmed bin Resûl bin el-Amasî muhtesib u Dımeşk vellâhâ mirâren mâte
fî zil-kâdeti senete semânîn ve seb’i mi’e” diye kayd ediyor. Diğerleri “Resûl-i Rûmî” diye
yazıyor. Hem kendisi, hem de pederi resûl, ya’nî sefîr olduğu münâsebetle her ikisi de doğrudur.
Mahdûmu Şerefeddîn Ya’kûb bin Resûl er-Rûmî de meşhûrdur.
Celâleddîn Mehmed Çelebi-Mevlânâ Müneccim Çelebi
Amasya mevlevîhânesi şeyhi kibâr-ı urefâ ve fuzalâdan Hüsâmeddîn Hüseyin Dede’nin
mahdûmudur. Pederinden tahsîl-i ulûm edib ilm-i nücûma merâk eylediğinden onda kesb-i
ihtisâs ederek “Müneccim Çelebi” demekle meşhûr oldu.
Hacı Şâdgeldi Paşa devrinde pederinin irtihâline binâ’en hulefâsından Nusretzâde
Cemâleddîn Habîb Çelebi mevlevîhâne şeyhi olmuştu. 783’de emîr-i müşârün-ileyhin vefâtında
açılan mevlevîhâne meşîhatine ta’yîn edilerek pederinin makâmını fazl u irfânıyla tutdu. [130]
Hânkâh-ı Mevlânâda bir taraftan ulûm-ı şer’iyye ve edebiyye ve mesnevî tedrîsâtı ve
diğer taraftan zikr ve tevhîd-i ilâhî ve ibâdâtı ile orayı bir dâr-ı irfân şekline soktu. Pek çok
tâlibân-ı hakka füyûzât-ı ilmiyyesiyle tarîk-i reşâdı gösterdi.
Yirmi yıl kadar vezâ’if-i tedrîs ve ibâdetine muvâzabet ederek 803 senesi evâ’ilinde dâr-
ı kudse irtihâl etdi. Fâzıl, zâhid, ulûm-ı akliyye ve nücûmda mâhir, müttakî, âbid bir zât idi.
Hulefâsından eş-Şeyh Cemâleddîn Mehmed Cû’î, Abdurrahmân Erzincânî pek meşhûrdur.
Fâzıl-ı müşârün-ileyhin yazıp mürîdânından Müstencid Dede’ye intikâl eden ve Fâtih
kütübhânesinin 2788 numarasında mukayyed ve Şems-i Tebrizî hazretlerine mensûb olan bir
tasavvuf kitâbının sonunda Müstencid Dede diyor ki:
نيا ريرحت اما ةئاعبس نينامث و عست ةنس روهش یف هنع الله افع یولوملا یتاس نب دجنتسملا دبعلا یلا لقتن ا
نيسخ نيدلا ماسح انلاوم ديعس موحرم نب مجنم دمحم نيدلا للاج انلاوم یقيقح ءهدازداتسا و داتسا ار بات ک
تسا دنا هدومرف ] 131 [ راشنرهوگ رابرد ملاغب هرس سدق دلو ناطلس یافلخ زا هک یولوملا
Mahdûmu İzzeddîn Hasan Çelebi’dir.
Şeyh Cû’î silsile-nâme-i meşâyihinde sâhib-i terceme mezkûr olup Müstencid Dede bin
Sâti el-Mevlevî de 841’de Amasya mevlevîhânesi şeyhi bulunduğu Yörgüç Paşa’nın vakfiyesi
zeylinde şâhid görüldü.
Celâleddîn Mehmed Çelebi-Gümüşlüzâde Hâce
Amasyalıdır. A’yân-ı hâcegândan Kıvameddîn Kâsım Çelebi bin Tâceddîn Mahmûd
Bey’in mahdûmudur. Ulemâdan tahsîl-i ulûm etdikten sonra ticâretle iştigâl edib hâce-i servet
ü sâmân oldu.
Hacı Şâdgeldi Paşa devrinde umûr-ı mâliyede istihdâm edilip 783’de Ahî Hasan
Bağdadî’nin inzivâsında Amasya hükûmeti defterdârı oldu. 788’de Yıldırım Sultân Bâyezîd’in
Amasya vâlîliğinde azl edilip 796 senesi evâ’ilinde sânîyen Amasya vilâyeti defterdârı oldu.
805 senesi vekâyi’inde Çelebi Sultân Mehmed tarafdârı olduğundan makâmını muhâfaza
edib müşârün-ileyhin umûr-ı mâliyesini tanzîm u ıslâh ederek muvaffakiyyâtına çalışdı. 815
senesinde [132] dâr-ı bekâya rihlet etdi. Âlim, kâtib, muktesid, gâyet muhâsib idi.
511
516