Page 522 - 6-8
P. 522
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Cemâleddîn İsmâ’îl Gâzi Bey
Amasyalıdır. Amasya’da câmi-i şerîfi olan Melik Seyfeddîn İsmâ’îl Gâzi Bey bin Melik
Şemseddîn Ahmed Dânişmend Gâzi şehzâdesi Melik Nizâmeddîn Yağıbasan Gâzi’nin
mahdûmudur. “Cemâl Gâzi Bey” demekle meşhûrdur.
538’de Sultân Mes’ûd-ı Selçukî’nin Amasya’yı zabt u istilâ [146] etmesi üzerine
pederiyle beraber Niksar’a gitdi. Orada Sultân Mes’ûd’un irtihâline kadar kaldı. Sultân
Mes’ûd’un vefâtında Amasya vâlîsi şehzâde Sultân Şâhenşâh, Ankara’yı taarruz-ı a’dâdan
kurtarmak üzere gitdikte pederi Yağıbasan Gâzi Amasya’yı zabt edib kendisini Amasya vâlîsi
nasb etdi.
560’da pederinin irtihâli üzerine şehzâde Şâhenşâh Amasya üzerine hareket eylediğinden
şehzâdeye karşı koyacak bir kuvveti olmadığından 562’de şehzâde-i müşârün-ileyhe arz-ı
inkıyâd edib Amasya’da kaldı. 582 sâlinden sonra vefât etdi. Mahdûmu Emîr el-Hâc
Sinâneddîn Yûsuf Gâzi Bey’dir.
Cemâleddîn Yûsuf Çelebi-Buğra Şeyh
Amasya Mevlevî-hânesi şeyhi Veliyyüddîn Ahmed Çelebi bin Yûsuf el-Mevlevî
mahdûmudur. Genç iken Hazret-i Mevlânâ’yı görüp halîfesi olan Hüsâmeddîn Hasan
Çelebi’den tahsîl-i ma’ârif ve tefeyyüz ederek Amasya’ya geldi. Eş-Şeyh Sadreddîn Mehmed
Çelebi yerine Amasya Mevlevî-hânesi şeyhi oldu.
Amasya’da yıllarca mesnevî-hân ve mürşîd-i halk olarak [147]edebiyat-ı Arabiyye ve
Fârisiyyeyi neşre himmet ve ahlâk-ı ictimâ’iyyeyi tehzîbe hizmet etdi. Baba İlyâsoğlu Âşık
Paşa’nın mu’âsırı olup 722’de dârü’n-na’îme irtihâl etdi. Fâzıl, edebiyatta mâhir, sâlih,
müşekkel bir zât idi.
Cemâleddîn İbrâhim Aksarâyî
Târîhen iki Cemâleddîn Aksarâyî vardır. Her ikisinin de Amasya’ya ve târîhine ta’alluk-
ı tâmmı olduğundan tercemelerini ve sülâlelerini yazmak zarûreti hâsıl oldu. Birinci
Cemâleddîn İbrâhim Aksarayî, Konya Aksarây’ından İlyâs bin Alî mahdûmudur. 224
Arab müverrihlerinin yazdığı üzere ibtidâ Konya’da Şehâbeddîn Ahmed bin Mes’ûd el-
Konevî’den tederrüs ve tahsîl-i ulûm etmekte iken 675’de üstâdıyla beraber Şâm’a gitdi.
Ba’dehû Mısır’a gidip Ebu’l-Abbâs Ahmed es-Surûcî’den ikmâl-i tahsîl edib orada bir müddet
ders okuttu.
Ba’dehû Anadolu’ya avdet edib Amasya’da ikâmetle hayli zamân tedrîs-i ulûm ederek
iştihâr etdi. 225 Bir müddet Hânkâh-ı Mes’ûdî şeyhi, ba’dehû Halfet Gâzi müderrisi [148] oldu.
712’de Amasya hükümdârı olan Sultân Tâceddîn Altûnbaş-ı Selçukî devrinde Amasya kâdı’l-
kudâtı nâibi görüldü.
715’de İşboğa Noyin’in mezâlim ü tâzyîkâtı yüzünden Amasya’yı terk edib sânîyen
Suretâ gerçi ki kıldım ehl-i safa iktidâ
Sen dururken bir kuru dîvâra kim secde ider
Zâhir ü bâtın niyâzım sanadır bilür Hudâ
Dilde pinhân güft ü gûyun zevkidir fikrim benim
Zâhiren halk ile gerçi eylerem zikr ü du’â
Sen Celîlî âsitân-ı yâri eyle secde-gâh
Hânkâh ü mescide varsun n’ola ehl-i riyâ (Mecma’u’n-Nezâ’ir)
224 “Ed-Dürerü’l-Kâmine”de Allâme Ahmed ibn-i Hâcer, bu Cemâleddîn Aksarâyî’nin ismiyle peder ve ceddinin
isimlerini böyle yazıyor.
225 699’da Amasya’da tanzîm edilen Pervâne Bey vakfiyesi zeylinde bu zâtın imzâsı vardır.
516
521