Page 545 - 6-8
P. 545
Amasya Tarihi Cilt: 8
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Cevherî Mehmed Bey-Cevher Paşazâde
Merzifonludur. Kibâr-ı züamâdan Osmân Bey bin Cevher Paşa’nın mahdûmudur. Bu da
züamâdan olup bir kaç def’a Merzifon voyvodası oldu. Hacı Bâlî Mahallesi’nde bir mescid-i
şerîf yaptırdı. Ba’zı nukûdunu vakf edib 1240 sâline doğru vefât etdi. Kerîm, hânedân bir zât
idi.
Cihâdî Ahmed Ağa-Altıncı
Amasyalıdır. Yeniçeri Hasan’ın oğludur. Bu da yeniçeri olup oda-başılığa kadar terakkî
gördü. Güzel bir sâz şâiri olup Celâlî Mehmed Ağa’dan sonra iştihâr etdi. Kandiye fethinde
yeniçerileri destânlarıyla harbe teşvîk eylediğinden terakkî gördü.
Sadr-ı a’zam ve serdâr-ı ekrem Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın nâ’il-i iltifât ve ihsânı
oldu. 1086’da tekâ’üd ulûfesiyle mütekâ’id olup 1093 hudûdunda vefât etdi. Muhârib, hoş-
sohbet bir halk şâiri idi. Destânları, mânîleri, ezgileri çokdur. [217]
Cihân Hâtun-Hâtun Paşa
Amasyalıdır. Amasya hükümdârı Hacı Şâdgeldi Paşa’nın kerîmesidir. Hükümdâr-ı
müşârün-ileyhin birâderi İmâdeddîn Süleyman Şâhzâde Kutlu Paşa’nın zevcesidir.
Kutlu Paşa, Amasya’nın cenûb-ı garbîsinde vâki’ İltekin Mahallesi’nde ikâmet
eylediğinden orada 818’de vefât edib yaptırdığı türbesine defn edildi. Hâtun Paşa’nın orada, bir
mescid-i şerîfi ve türbesi ve vakfı vardır. Dâmâdı Koca Mehmed Paşa’dır.
Cihân Hâtun -Kutlu Paşazâde
Amasyalıdır. Kutlu Şâhzâde Beylerbeyi Kutlu Paşa bin Süleyman Şâh bin Kutlu Şâh’ın
kerîmesidir. Amasya’da Çelebi Sultân Mehmed Han devrinde defterdâr olan Hâce Mehmed
Paşa’nın zevcesi olup müşârün-ileyh ile beraber son hayatına kadar yaşadı.
Zevciyle beraber Bursa’da hayli müddet oturdu. 833’de zevci sadr-ı a’zam oldukta
beraber Edirne’de ikâmet [218] etdi. 840’ta zevci sadâretten ma’zûlen Osmâncık’a gitdikte
beraber gidip 843’de orada vefât etdi. Koca Mehmed Paşa’nın câmi-i şerîfinde zevci yanında
medfûndur. Mahdûmu Mahmûd Paşa’dır.
Cihân Bey-Yenicelizâde
Amasyalıdır. Defterdâr İskender Çelebi’nin amcası olan Memî Çelebizâde Alî Çelebi
mahdûmudur. Meşâhîr-i züamâdan iken İskender Çelebi’nin sâye-i ikbâlinde mîrlivâ oldu.
941’de müşârün-ileyhin i’dâmında nekbet gördü.
Makbûl İbrâhim Paşa’nın 942’de i’dâmından sonra nâ’il-i teveccüh olup mîrlivâlıkla
sancâkları devre başladı. 958’de Amasya vâlîsi Şehzâde Sultân Mustafa’nın ma’iyyetine
me’mûr iken 960 senesi şevvâlinde müşârün-ileyhin i’dâmı üzerine İstanbul’a geldi.
962’de Kağıt emîni olup Kağıthane fabrikasını işletdi. 966 senesi şa’bânında emlâkini
vakf edib sonra vefât etdi. Meşâhîr-i ümerâ ve ümenâdan bir zât idi. Vefâtından sonra bir
kerîmesi kaldı. [219]
YEDİNCİ FASL
Amasya Târihi’nin ikinci bâbından yedinci faslı, adlarının ilk harfi üç noktalı “Çim
(چ)” olan zevâtın terâcim-i ahvâlî ve ensâbını ve mümkün olduğu kadar târîhen i’tibâra
değer vak’alarını mülahhasan kayd ü zabt eder. Bu fasla Cîm-i fârisî faslı denir. Çim’den
sonra gelen hurûf-ı hece tertîbi üzere yazılır.
539
544