Page 548 - 6-8
P. 548

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                      Çalabvirdi Bey -Sa’dî Çerağı
                     Üçler Mahallesi’nde câmii  olan  Sa’dî  Çelebi’nin  kölesidir.  Mûmâ-ileyhin gözdesi
               olduğundan hayâtında âzâd edib evlendirdi. Hâne ve bâğ ve servet verip ze’âmetle çerağ etdirdi.
               Meşâhîr-i  züamâdan  olup  hayli  muhârebelerde  isbât-ı  vücûd  ederek  1041’de  vefât  etdi.
               Mahdûmu Süleyman Bey de züamâdan idi.

                     Çelebi Mehmed Efendi-Abdîzâde
                     Amasyalıdır. Esbak Amasya müftüsü ve Sultâniyye müderrisi Şeyhîzâde müderris Abdî
               Çelebi evlâdından Ahmed Çelebi bin Abdulkerîm bin Alî Çelebi bin müderris Abdî Çelebi
               mahdûmudır.
                     Amasya ulemâsından tahsîl-i ulûm edib ders-i âm ve müderris oldu. Esnâ-yı tedrîsinde
               medâris-i mu’tâdeyi devr ederek Kameriyye-i Tokat müderrisliğinden terfî’an Tokat mollası
               oldu. Ba’dehû sancâkları devr ederek Kayseriyye mollası olup 1016’da ihtiyâr-ı tekâ’üd etdi.
                     Beş yıl kadar Amasya’da aynü’l-a’yân olup livânın [227] hüsn-i idâresinde bir âmil-i
               mü’essir olduğu hâlde 1021 senesi şevvâlinde vefât etdi. Âlim, fâzıl, müdebbir, kâmil, sâhib-i
               servet ü i’tibâr olan mevâlî-i devriyyedendir.
                     Terakkiyâtında ammizâdesi İsmâ’îl Efendi bin Mehmed Efendi bin Abdulkerîm Çelebi
               İstanbul’da i’mâl-i nüfûz etmişdi. Hacı İlyâs Mahallesi’nde mescid ve zâviyesi vardır. Emlâkini
               bu hayrâtına vakf edib mahdûmu Abdülkerîm Efendi vakfına mütevellî ve yerine kâ’im oldu.
               Hafîdi Mehmed, Mustafa Efendilerdir. Kudâttan Mustafa Efendi 1064’de vefât edib mahdûmu
               Mehmed Çelebi 1075’de bilâ-veled vefât etdi.
                     Kölesi ve kethüdâsı Memi Bey, Nasûh Paşa sadâretinde mîrlivâ olup oğulları İbrâhim,
               Mehmed Beylerdir. İbrâhim Beyzâde Çelebi İsmâ’îl Paşa vüzerâdandır. İbrâhim Bey’in diğer
               mahdûmu Abdurrahmân Ağa’dır. Memî Beyzâde Mehmed Bey mîrlivâ olmuştu.

                     Çelebi Mustafa Efendi-es-Seyyid el-Hâc Çelebi
                     Osmâncıklıdır. Es-Seyyid Halîl bin Ahmed mahdûmudur. Köprü’de Fâzıl Ahmed Paşa
               medresesi müderrisi Kara Müderriszâde [228]Ahmed Efendi’nin şöhret-i ilmiyyesine binâ’en
               Köprü’ye gelip müşârün-ileyhin halka-i tedrîsine mülâzemet etdi. Yıllarca bundan tederrüs edib
               mücâz oldu.
                     Ba’dehû Amasya’da Çelebizâde Ömer, İkincizâde Abdullah, Sivas’da Tefsîrî Mehmed
               Efendilerden de usûl-i fıkıh ve kelâm, hadîs ve tefsîre müte’allik ulûm-ı âlîyedeki ma’lûmâtını
               tevsî’ ve ikmâl ederek avdetle Köprü’de ders-i âm oldu.
                     Yıllarca tedrîs-i ulûm edib mükerreren talebe-i ulûma icâzet verdi. Anadolu’da Kâzâbâdî
               Ahmed  Efendi  derecesinde  bir  fâzıl-ı  meşhûr  oldu.  1130’da  Köprü  fuzalâsından  müftü  ve
               müderris Elmaköylü el-Hâc Mustafa Efendi’nin irtihâli üzerine Köprü müftüsü ve Fâzıl Ahmed
               Paşa medresesi müderrisi oldu.
                     Bundan sonra on üç yıl da iftâ ve hadîs ve tefsîr ikrâsıyla iştigâl edib 1143’de dâr-ı na’îme
               irtihâl etdi. Gâyet fâzıl, muhakkik, ulûm-ı akliyye ve nakliyyede mâhir, müteşerri’, üstâzü’l-
               küll  bir  zât-ı  sütûde-simât  idi.  Bin  yedi  yüz  kadar  talebe-i  ulûmâ  icâzet  verdi.  “Tarîkat-ı
               Muhammediyye”yi şerh etdi. “Çelebi Efendi” demekle meşhûr idi. [229]
                     Âkîfzâde Abdurrahîm Efendi “el-Mecmû’ mine’l-Meşhûd ve’l-Mesmû” adlı eserinde bu
               zâtın  terceme-i  hâlini  yazdıktan  sonra  pek  ziyâde  medh  ü  senâ  ediyor.  Kibâr-ı  fuzalâdan
               olduğunu yazıyor. Mahdûmları es-Seyyid Halîl, Abdullah, Mehmed Efendilerdir. Bunlara ve
               bunların evlâdına “Çelebizâdeler” denir. Evlâdı sırası geldikçe yazılır.

                     Çilî Mehmed Efendi-Çilî Efendi
                     Dersim  Kürtlerinden  olup  evâ’il-i  hâlinde  Erzurum’a  geldi.  Burada  ulemâdan  tahsîl-i
               ulûm edib ders-i âm oldu. Ancak gençliğinde alışdığı müskirâta mübtelâ olduğundan halk ve
               ulemânın tahkîrâtına ma’rûz olup Erzurum’dan çıktı.
                     Sonra Abaza Mehmed Paşa’nın ordusuna intisâb edib isyânına iştirâk etdi. Bu sefer de
               hükûmetin  ta’kîbâtına ma’rûz kalıp  Abaza Paşa’nın  ağalarından Amasyalı Sarhoş  Mehmed


                                                           542
                                                           547
   543   544   545   546   547   548   549   550   551   552   553