Page 551 - 6-8
P. 551

Amasya Tarihi Cilt: 8
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               başındaki kuvveti iğfâl ederek Sultân-ı müşârün-ileyhin galebesine hizmet ve Kara Devlet’i katl
               ve kuvvet-i mecmû’asını târ u mâr etmeğe tavassut  etdi.
                     Bundan  dolayı,  Sultân-ı  müşârün-ileyhin  teveccühâtını  kazanıp  mîrlivâ  oldu.  Bütün
               muhârebâta iştirâk ederek Çelebi Sultân’ın istiklâlini te’mîne çalışdı. 824 hudûdunda vefât etdi.
               Kibâr-ı ümerâdan olup Bâyezîd Paşa’nın eniştesi idi. Mahdûmları Îsâ, Hamza Beylerdir. Îsâ
               Beyzâde Kâsım Bey’dir.
                     Hakala’da zâviyesi ve kerîmesi Ayşe Hâtun’un câmii ve hafîdi Kâsım Bey’in medresesi
               vardır. Hamza Bey’in evlâdından Kâsım Paşa bin Abdullah Bey ve Kâsım Bey’in evlâdından
               Mîrzâ Bey bin Mehmed Bey ve bunun mahdûmu [236]Mustafa Bey de ümerâdan ve ashâb-ı
               hayrdandır. Bunlara “Hacı Beyzâdeler” denir.
                     Bunlardan başka Hacı Beyzâdeler de vardır. Köprü’de Hacı Beyzâdeler, Hacı Mehmed
               Bey bin eş-Şeyh Alâaddîn Alî bin İbrâhim eş-Şirvânî evlâdıdır. Buna el-Hâc Gâzi Mehmed Bey
               ve evlâdına “Gâzi Beyzâdeler” de dendi. Aşağıda tercemesi “Gâzi Mehmed Bey” diye gelir.
                     Amasya’da diğer Hacı Beyzâdeler de vardır. Bunlar tercemesi yukarıda yazılan Hacı İlyâs
               Bey bin Hacı Pervîz Bey’in evlâdıdır. Bunun sülâlesi de Amasya’da büyük bir hânedân idi.

                     Hacı Paşa-el-Hâc Abdülkerîm Paşa
                     Amasyalıdır. Sofular Mahallesi’nde câmii ve dârü’l-hadîsi bulunan Abdullah Paşa bin el-
               Hâc Sinan Bey’in evlâdından vakfına mütevellî olan Hüseyin Bey bin Velî Bey bin İskender
               Bey bin Abdullah Paşa’nın mahdûmudur.
                     Pederinin  vefâtında  ammizâdeleri  Abdî  ve  Mustafa  Beyler  vakfa  mütevellî  oldukları
               münâsebetle  züamâdan  oldu.  [237]  Rûmeli  ve  Şirvân  muhârebâtında  hayli  yararlıklar
               gösterdiğinden  Amasya  alaybeyi  oldu.  Ba’dehû  Gülâbî  Paşazâde  Ca’fer  Paşa’nın  Şirvân’a
               duhûlünde fedâkârâne çalışdığından terakkiyâta nâ’il oldu.
                     1003’de emîrü’l-hâcc olarak Hicâz’a gidip surre-i hümâyûn kâfilesini kemâl-i emniyyet
               içinde götürüp getirdiğinden terakkî gördü. 1008’de Karayazıcı Abdulhalîm Bey’in kıyâm ve
               ihtilâlinde hizmetler edib Çankırı beyi oldu.
                     1011’de eşkiyâyı Çankırı’dan püskürtüp sancâğı hüsn-i muhâfaza eylediğinden bâ-rütbe-
               i mîr-i mîrânî Bursa ve 1013’de Saruhan mutasarrıfı, 1016’da Manisa muhâfızı 1017’de Ankara
               Beylerbeyi ve 1021’de Niğbolu muhâfızı oldu. Ba’dehû Selânik Beylerbeyi olup 1031 senesi
               evâ’ilinde vefât etdi.
                     Muhârib, gâzî, mukdim, “Hacı Key Paşa” demekle meşhûr bir Beylerbeyi idi. “Key” Türk
               dilinde âdil, müdebbir, muktedir, iyi ma’nâsınadır. Mahdûmları Hasan, Hüseyin, Velî Beylere
               ve bunların evlâdına [238] “Hacı Paşazâdeler” dendi.
                     Merzifon’da  Hacı  Paşazâdeler,  meşhûr  Beylerbeyi  Hısımzâde  Hacı  Yahyâ  Paşa’nın
               evlâdıdır. Bunun tercemesi aşağıda “harf-i yâ” da gelir. Köprü’de Hacı Paşazâdeler de yukarıda
               tercemesi yazılan “Hacı Bölük-bâşı” demekle meşhûr Bayram Paşa’nın evlâdıdır.

                     Hacı Hâfız Efendi-el-Hâc Mustafa Tevfîk Efendi
                     Köprülüdür. Köprü kasabasından Semercioğlu Hüseyin bin Mehmed’in mahdûmudur.
               1278’de doğdu. Köprü’de hıfz-ı Kur’ân edib bir müddet Hacı Mehmed Emin Efendi’den okudu.
               Ba’dehû  Amasya’ya  gelip  Sultân  Bâyezîd  medresesinde  ikâmet  ve  Harpûtî  Alî  Efendi’nin
               halka-i tedrîsine mülâzemet etdi.
                     Bu esnâda fâzıl-ı meşhûr Mîr Hasan Efendi’nin dersinden iktisâb-ı fezâ’il ederek 1302’de
               mûmâ-ileyh Alî Efendi’den usûl-i ulemâ üzere tedrîse mücâz u me’zûn oldu. Fakat fünûn-ı
               âliyeye müte’allik kütüb-i mü’ellefe mütâla’âtına tevaggul ve diğer taraftan da tedrîs-i ulûma
               hasr-ı eşgâl ederek fevkal’âde iştihâr etdi. [239]
                     Bir  aralık  Köprü’ye  gidip  orada  tapu  kâtibi  Amasyalı  Tiryâkîzâde  el-Hâc  Ahmed
               Efendi’nin kerîmesiyle evlenip Orta Câmi-i şerîfte tedrîse başladı. Fakat ilmi ve umduğu kadar




                                                           545
                                                           550
   546   547   548   549   550   551   552   553   554   555   556