Page 554 - 6-8
P. 554
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hacı Hâfız Efendi de elsine-i selâse edebiyâtına âlim olmakla beraber tabî’at-ı şi’riyyesi
yoktu. Arûz ve evzân-ı şi’re bi-hakkın vâkıf olduğu hâlde bir şi’ri dürüst okuyamazdı. Tevârih
ve muhâzarâtı bilirdi. Fakat yerinde satamazdı. Nükteyi pek çabuk anlar mukâbelesinde te’ennî
ederdi.
Hâfız Kâmil Efendi Arabca bir ibârenin mefhûmunu ve tercemesini o kadar güzel ve
dürüst yapardı ki âdetâ kendisinden söylüyor gibi anlatırdı. Arabca bir ibâreden mefhûm
aldığını ve terceme etdiğini hissetdirmezdi. Hacı Hâfız Efendi bu husûsâtta kâsırdı.
Hâfız Kamil Efendi, boyu kısa, vücûdu iri, gâyet sevimli ve beşûş, pek fatîn, biraz da
muhteriz idi. Hacı Hâfız Efendi, uzun boylu, vücûden nahîf, nazarı keskin, tab’an metîn, safveti
gâlib idi. [248]
Âkifzâde es-Seyyid Abdurrahîm Efendi’nin “el-Mecmû’” adlı eserinde Ürgübî ve
Abdullah Vecîh Efendilerin evsâf u ahvâlîni yazdığına göre Hâfız Kâmil Efendi Vecîh
Efendi’ye ve Hacı Hâfız Efendi de Ürgübî Efendi’ye pek benzerdi.
Onlar asrının ilmen ferîdi oldukları gibi bunlar da kendi asrının ulemâ-i ferîdi idiler.
Bununla beraber zâhiren aralarında meveddet-i sahîha ve muhabbet-i hâlisâ müşâhede edilir,
bâtınen yek-diğerine muğber oldukları sezilirdi.
Hâfız Kâmil Efendi’nin fazla ihtiyatkârlığı, Hacı Hâfız Efendi’nin de biraz mütecellidâne
hareketi bu iğbirâra bâ’is gösterilmektedir. Bana kalırsa iğbirârın sebebi her mu’âsırlarda
müşâhede edildiği üzere “çekememezlik” ve muhâsede-i dünyeviyyedir.
Hâfız Kâmil Efendi’nin azlini mûcib bir sebeb-i şer’î olmadığı hâlde fırka-i İttihâdiyye
tarafından azli ve Hacı Hâfız Efendi’nin müftülüğe nasbı, sonra Dârü’l-hikme a’zâsı olup
İstanbul’a gitdikte Hâfız Kâmil Efendi’nin tilmîzi olan Hâfız Mehmed Tevfîk Efendi’nin müftî
olması Hacı [249] Hâfız Efendi’nin eser-i nüfûz ve ilkâsı olduğu muhakkaktır.
Amasya meb’ûsu Köprülü Fâzıl Ârif Efendi şu iki deryâdan iğtirâf-ı ilm ü fazîlet etdiği
ve Hâfız Kâmil Efendi’nin yüksek meziyetlerini bildiği hâlde Hacı Hâfız Efendi’nin iğbirârına
âlet olması şu’ûnât-ı beşeriyyeden add olunabilir.
Hacı Abdulkâdir Ağa-Hacı Mansûrzâde
Amasyalıdır. Hacı İlyâs Mahallesi eşrâfından el-Hâc Alî Ağa bin el-Hâc Mansûr Ağa’nın
oğludur. Ceddi Amasya şehir kethüdâlığı ile iştihâr etmişdi. Kendisi pederinin irtihâlinde
meclis-i a’yân a’zâsı ve mükerreren Amasya şehir kethüdâsı oldu. Bundan akdem Hicâz’a
gitmişti.
1112’de vezâretle Şâm vâlîsi ve emîrü’l-Hâc olan akrabâsından Amasyalı Sefer Ağazâde
el-Hâc Mehmed Paşa’nın 236 surre-i hümâyûn kethüdâsı olup ma’iyyetinde Hicâz’a gitdi.
Ba’de’l-Hâc avdette surre-i hümâyûn kâfilesine ta’arruz eden eşkiyâ-yı urbân elinde 1113
senesi saferinin evâ’ilinde şehîden vefât etdi. [250]
Kerîm, hânedân bir zât idi. Mahdûmları Ahmed, Mehmed, Mustafa, Alî Ağalardır. El-
Hâc Ahmed Ağa Amasya mütesellimi olup 1140’da vefât etdi. Mahdûmları Abdulkâdir,
Mehmed Ağalardır. El-Hâc Mehmed Ağa’nın mahdûmu Alî Efendi hâcegân-ı dîvân-ı
hümâyûndandır.
El-Hâc Mustafa Ağa Amasya eşrâfından olup, 1143’de vefât etdi. Mahdûmları el-Hâc
Hâfız Mehmed, Hüseyin Ağalardır. Hacı Hâfız Mehmed Ağa 1177’de vefât edib mahdûmları
es-Seyyid Ahmed, Mustafa, Abdülkâdir, Osmân, Ebûbekir Ağalardır.
Köse Alî Ağa rikâb-ı hümâyûn ağalarından iken vezîr olan Köse Alî Paşa’dır. 1164’de
vefât edib mahdûmu Abdulkâdir Bey dergâh-ı âlî kapıcı-başılarındandır. Bunun mahdûmu Alî
Azîz Bey 1227 senesi şevvâlinde vefât etdi.
El-Hâc Hüseyin Ağa bin el-Hâc Mustafa Ağa rikâb-ı hümâyûn ve sadr-ı âlî kethüdâsı olan
Büyük Hüseyin Ağa olup 1188’de vefât etdi. Mahdûmları [251]Mustafa, Ahmed Reşîd,
236 Yukarıda tercemesi yazılan Ebû Kavuk Mehmed Paşa’dır.
548
553