Page 553 - 6-8
P. 553
Amasya Tarihi Cilt: 8
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Elli yıl kadar teheccüd namazını terk etmemiş, tedrîs ü mütâla’aya düşkün, saf-dîl idi.
Bununla beraber serî’ü’t-te’essür, sözünde musırr idi. Sîmâsı mübârek, mu’âşereti latîf,
ciddiyâtı gâlib, letâ’ife mâ’il, ashâb-ı kirâm arasında cereyân eden vekâyi’ ü münâkaşâtdan
lisân u kalbi tâhir idi.
Vefâtından iki ay kadar evvel Amasya’dan bana gönderdiği te’lîfâtı listesi munsıfâne
tedkîk edilirse müşârün-ileyhin mesâ’î-i ilmiyyesi ve fazl ü kemâli tecellî eder. Küçük
mahdûmu Eczâcı Abdullah Ekrem Efendi’nin bana verdiği te’lîfâtı listesi şudur. Kendi hattıyla
muharrerdir.
“Tedvîn olunan mü’ellefât: 1- Hakâyıku’l-Beyân Şerhi, 2- Alî Kuşî’nin Vaz’iye şerhinin
Şerhi, 3- Arûzdan Endülüsiyye Şerhi, 4- Usûl-i Hadîsden Birgivînin Risâlesi Şerhinin Hâşiyesi,
5- Münâzaradan Takrîr-i Kavânîn Şerhi, 6- Hayâlînin Şerh-i akâ’id Haşiyesinin [244] Şerhi, 7-
Celâl Gelenbevînin Telhîsi, 8- Usûl-i Fıkıhdan Mecâmî’ Şerhi, 9- Şerhu’t-Târîhi’l-Mektûb fî-
evâhiri’l-Kütüb, 10-Tevşîhu’s-Sîmâ fî-Tavzîh-i lâ-siyyemâ, 11-Risâletü’l-Besmele fi’l-Mantık,
12-Şerhü’l-Lugaz alâ ismi Tîmâr-hâne, 13-Şerhü’l-Lugaz fi-Kelimeti’t-Tevhîd, 14-er-Resâ’il
fî-Ba’zi’l-Mesâ’il, 15-Tefsîru Sûreti’d-Duhâ, 16-Tefsîru Sûreti’l-İnşirâh, 17-Tefsîru Sûreti’l-
’Asr.
Hevâmiş-i kütübde olup henüz tecrîd olunmayanlar:
1-Ta’lîkât alâ-Şerhi’l-Kâfiye li’l-Câmî, 2-Ta’lîkât alâ-Şerhi Îsâgûci li’l-Fenârî, 3-Ta’lîkât
alâ- Hâşiyeti’l-Fenârî li-Kavli Ahmed v’el-Kangırî, 4-Ta’lîkât alâ-Tasavvurâti’l-Kutb ve
Tasdikâtihi alâ-Hâşiyeti’s-Seyyidi’ş-Şerîf, 5-Ta’lîkât alâ-Burhâni’l-Gelenbevî ve Şerhihi, 6-
Ta’lîkât alâ-Şerhi’l-Alâka li-Hâfız Seyyid, 7-Ta’lîkât alâ-Muhtasari’l-Me’ânî, 8-Ta’lîkât alâ-
Hâşiyeti’d-Dessûkî alâ Muhtasari’l-Me’ânî, 9-Ta’lîkât alâ-Şerhi’l-Emâlî li-Aliyyi’l-Kârî, 10-
Ta’lîkât alâ-Şerhi’l-Akâ’id li’s-Sa’d, 11-Ta’lîkât alâ-Hâşiyeti’l-Akâ’id li-Ramazân Efendi, 12-
Ta’lîkât alâ-Haşiyeti’s-Siyelkûtî ale’l-Hayâlî [245], 13-Ta’lîkât alâ Hâşiyeti’l-Gelenbevî ale’l-
Celâl, 14-Ta’lîkât ale’l-Mir’ât, 15-Ta’likât alâ Haşiyeti’l-İzmîrî ale’l-Mir’at, 16-Ta’lîkât alâ-
Tefsîri’l-Celâleyn, 17-Ta’lîkât alâ Haşiyeti’l-Celâleyn li’s-Sâvî, 18-Ta’lîkât alâ Şerhi’l
Cevhereti li’l-Bâhûrî, 19-Ta’lîkât alâ Şerhi’n-Nûniyyeti li’l-Uryânî, 20-Ta’lîkât ale’l-cüz’i’l-
evvel min Sahîhi’l-Buhârî, 21-Ta’lîkât ale’l-İntikâdi’r-Racîh Şerhi’l-İ’tikâdi’s-Sahîh, 22-
Ta’lîkât alâ Şerhi’l-Kayserî li-Arûzi’l-Endülüsî”
Şu mü’ellefât içinde Şerh-i Mecâmi’ gâyet fâzılâne ve otuz formadan fazladır.
Diğerlerinin herbiri de şâyân-ı ehemmiyetdir. Şeyhülislâm Tokatlı Mustafa Sabri Efendi
Dârü’l-Hikme a’zâlığında hazreti ve bu şerhini istihfâf ve zamân-ı meşîhatında azlini emel ettiği
hâlde ba’zı mesâ’ilde hazretin fazlına arz-ı iftikâr etmesi şâyân-ı dikkattir.
Fâzıl-ı müşârün-ileyhin Amasya’da adîli olan Mecdîzâde Hâfız Abdurrahmân Kâmil
Efendi de bundan aşağı değildi. Bunların her ikisi de Amasya’nın medâr-ı iftihârı, kutb-ı kemâli
idi. Erbâb-ı [246] fazîlet arasında bunlara “Sa’deyn” denirdi. Ya’ni biri Sa’deddîn Taftazânî
diğeri Seyyid Şerîf Cürcânî i’tikâd edilirdi.
Amasya mutasarrıfı Mehmed Kemâl Bey biraz lengâne yürürdü. Bunun için de kendisine
“Timurleng” denmişti. Bu iki fâzılı her yerde yanında bulundurduğu münâsebetle bunlara
“Müselles” dendi. “Timurlenk ile Sa’d ve Seyyid birleşti” denirdi.
Bu iki fâzılın arasında ba’zı ahvâl i‘tibârıyla farklar bulunurdu. Meselâ: Hâfız Kâmil
Efendi gâyet zekî, belâgat-ı lisân, fesâhat-ı beyân sâhibi, takrîr ü ifâdesi vâzıh, tab’an küşâde-
meşreb bir zât idi. Va’z ü nasîhat etdiği zamân bütün halkı başına toplar, isterse halkı ağlatır,
isterse güldürürdü.
Hacı Hâfız Efendi ise lisân ü beyânı tutuk, takrîr u ifâdesi dâr, anladığını anlatmakta kâsır,
biraz da künd-meşreb idi. İbâdullâh câmiinde va’z ü nasîhat etdiği zamân dersinden halk o
kadar istifâde edemez pek az kimse dinlerdi.
Hâfız Kâmil Efendi, elsine-i selâse edebiyâtına hakkıyla [247] vâkıf, şâir, edîb, gâyet
mütekelllim, tevârîh u muhâzarâta vukûfu der-kâr, mu’âşereti pek latîf bir zât-ı nâdire-dân idi.
547
552