Page 556 - 6-8
P. 556

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Abdurrahmân Efendi Zeynelzâde es-Seyyid Hâfız Alî Efendi’nin kerîmesini alıp bundan
               mahdûmları  es-Seyyid  Mehmed,  Ahmed,  Selîm  Sâbit  Efendilerdir.  Bunun  vefâtında
               metrûkesini birâderi el-Hâc Ömer Çelebi tezevvüc [255]edib ondan mahdûmu es-Seyyid el-
               Hâc Alî Ağa’dır. Bunlara “Zeynîzâdeler”de denmiştir.
                     Es-Seyyid  Selîm  Sâbit  Efendi  İstanbul’a  gidipŞeyhülislâm  Dürrîzâde  Ârif  Mehmed
               Efendi’ye dâmâd olarak ricâl-i devletten oldu. Bunun li-ümmin birâderi ve ammizâdesi es-
               Seyyid el-Hâc Alî Ağa da Amasya mütesellimi iken 1244’de şehîden vefât etdi.
                     Mahdûmları  es-Seyyid  el-Hâc  Râşid  Mehmed,  Eşref  Yûsuf  Efendilerdir.  Hacı  Râşid
               Efendi  Amasya  eşrâfından  olup  1295’de  vefât  etdi.  Mahdûmları  Mikdâd  Ahmed,  Alî  Rıza
               Beylerdir. Hacı Eşref Ağa’nın tercemesi yukarıda geçti.

                     Hacı Yûsuf Ağa-Gürcü el-Hâc
                     Amasya  eşrâfından  Rahtuvânzâde  el-Hâc  Ahmed  Bey’in  kölesidir.  Mûmâileyhin
               konağında tahsîl ve terbiye gördü. Ba’de’l-i’tâk efendisinin kethüdâsı olup mütesellimliğinde
               hayli nüfûz ve i’tibâr ve servet kazandı.
                     1181’de efendisiyle beraber Hicâz’a gidip tarîk-i Hâcda efendisinin vefâtında vasiyy-i
               muhtârı olup Amasya’ya vürûdunda vakfiyesini tanzîm etdirdi. Ba’dehû Amasya a’yânından
               ve  Meclis-i  a’yân  a’zâsından  olup  mükerreren  Amasya  mütesellimi  oldu.  1203’de  Amasya
               a’yânı iken vefât etdi.
                     Yukarıda tercemesi geçen Kömüşoğlu Hacı Yûsuf Ağa bundan ibâret olduğunu sicillât-ı
               şer’iyye  göstermektedir.  Bunun  mahdûmları  Hâfız  el-Hac Mehmed,  Abdurrahmân  Ömer
               Efendilerle Vezîr Kâsım Paşa’dır. Hâfız Ömer Efendi’nin oğulları es-Seyyid Mehmed, Ahmed,
               Selîm Sâbit, Alî Efendilerdir.
                     Benim  tetebbu’âtımdan  hâsıl  olan  kana’atim  budur.  Evlâdı  kölezâde  olmadıklarını
               anlatmak için bu Hacı Yûsuf Ağa’ya mu’âsır ve Amasya kethüdayeri olan Kömüşoğlu Hacı
               Yûsuf Ağa’nın evlâdından olduklarını der-miyân etmektedirler. Allâhua’lem.

                     Hâsim Mustafa Efendi-Abdîzâde
                     Merzifonludur. Şu’arâdan Abdî Efendi’nin evlâdından el-Hâc Abdurrahmân Efendi bin el-
               Hâc  Mustafa  Efendi’nin  mahdûmu  ve  meşhûr  ‘Iydî  Bayram  Efendi’nin  birâderi  hafîdidir.  Bu
               münâsebetle  Amasya’ya  gelip  ‘Iydîzâde  el-Hâc  Âkif  Mustafa  Efendi’nin  halka-i  tedrîsinde
               [256]ikmâl-i tahsîl etdi.
                     Bir müddet Merzifon’da tedrîs-i ulûm edib sonra İstanbul’a gitdi. Orada ru’ûs imtihânına
               girip kazandığı hâlde meşrebi kazâya mâ’il olduğundan kudât silkine girdi. Otuz yıl kadar devr-i
               bilâd ederek icrâ-yı kazâ edib 1208’de ma’zûlen Merzifon’da vefât etdi.Âlim, şâir, natûk, edîb bir
               zât idi.

                     Hâfızeddîn Mehmed Çelebi-Habbâzî
                     Amasyalıdır.  Etmekçi  Halîl’in  mahdûmudur.  Halk  arasında  Etmekçizâde  ve  beyne’l-
               ulemâ “Habbâzî Çelebi” dendi. Amasya’da mukaddimât-ı ulûmu görüp Ziyârîzâde Mevlânâ
               Sâ’ideddîn Mevhûb ile Kayseriyye’ye gitdi.
                     Orada Mevlânâ Hüsâmeddîn Hasan bin Ömer bin İshâk el-Kayserî’den ulûm-ı şer’iyye
               ve akliyyeyi tahsîl ederek avdet  edib Amasya’da tedrîs-i ulûma başladı.  Yıllarca ders-i âm
               olarak neşr-i ma’ârife himmet edib Amasya [257] hükümdârı Hacı Şâdgeldi Paşa’nın nâ’il-i
               iltifâtı oldu.
                     Bir müddet Amasya kâdı’l-kudâtı Mevlânâ Mü’eyyideddîn Mehmed Çelebi’ye niyâbet
               edib 783 sâlinden sonra vefât etdi. Âlim, kâmil, fakîh bir zât-ı sütûde-simât idi. Mahdûmu eş-
               Şeyh Şemseddîn Ahmed Çelebi 807’de umdetü’l-fuzalâ’ ve kıdvetü’l-meşâyih idi.





                                                           550
                                                           555
   551   552   553   554   555   556   557   558   559   560   561