Page 550 - 6-8
P. 550

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     986’da Kafkas ordusuna zehâ’ir-i askeriyyenin tedârik ü irsâline me’mûr olup vazîfesini
               mukdimâne îfâ eylediğinden 987’de Şirvân’ın fethi müyesser oldukta Özdemiroğlu Osmân
               Paşa vâlî ve bu da defterdârı oldu.
                     Fütûhât esnâsında ele geçen emvâl-i ganâyimin zabt u muhâfazasında vilâyetin tahsîlât-ı
               mâliyesinde müstakîmâne hareket ve hüsn-i hizmet eylediğinden 990’da Anadolu defterdârı
               olarak İstanbul’a geldi. Dârü’s-sa’âde ağası Habeşî Mehmed [232] Ağa’ya çattı.
                     993’de Özdemirzâde Osmân Paşa’nın vefâtını müte’âkib Mesîh Paşa sadr-ı a’zam oldukta
               azl  edilip  sene-i  mezbûre  şa’bânında  sânîyen  Anadolu  defterdârı  olduysa  da  paşanın
               infisâlinden korkup Haleb defterdârlığını tercîh ederek Haleb’e gitdi.
                     994 senesi rebîülâhirinde Mesîh Paşa’nın sadâretten isti’fâsı üzerine şıkk-ı sânî defterdârı
               olarak  İstanbul’a  geldi.  995  senesi  evâ’ilinde  Başdefterdâr  İbrâhim  Paşa’nın  azliyle  yerine
               başdefterdâr oldu.
                     996  senesi  muharreminde  azl  edilip  çok  geçmeden  Sultân  Murâd-ı  Sâlis’in  Medîne-i
               Münevvere’de  yaptıracağı  imâret  ve  hayrât-ı  şerîfesinin  binâ  emîni  ve Hicâz  emvâlî  nâzırı
               olarak Medîne-i Münevvere’ye gitdi. Orada üç yıl kadar kaldı.
                     999’da  Dârü’s-sa’âde  ağası  Habeşî  Mehmed  Ağa’nın  vefâtı  üzerine  azl  edildiğinden
               Amasya’ya gelip ihtiyâr-ı tekâ’üd eyledi. Altı yıl kadar Amasya’da imrâr-ı hayât edib 1006
               senesi zilhiccesinde dâr-ı mükâfâta intikâl etdi. [233]
                     Âlim, kâmil,  afîf, muktedir,  hattât-ı  meşhûr  idi.  Müstakîmzâde  Süleyman  Sa’deddîn
               Efendi “Tuhfetü’l-Hattâtîn” adlı eserinde diyor  ki: “Mustafa:  Amasîdir.  Hüsn-i  hattı  şeyh-i
               merhûmun  hafîdleri Pîr  Mehmed bin  Şükrullâh Halîfe’den yazmışdır.  Elf-i  kâmilden sonra
               yazdığı âsâr-ı kalemi ziyâret olundu.”
                     Mahdûmları el-Hâc Abdurrahmân, Mehmed Efendilerdir. Bunlara ve bunların evlâdına
               “Hacı Efendizâdeler”dendi. Hacı Abdurrahmân Çelebizâde Defterdâr İbrâhim Paşa ile diğer
               mahdûmu ulemâdan Mehmed Efendi ve bunun mahdûmu Abdulbâkî Çelebi’dir. Abdulbâkî
               Çelebizâde silahdâr-ı şehrîyârî Ömer Paşa’dır.
                     Mehmed Efendizâde mevâliden Ömer Efendi olup bunun mahdûmu İbrâhim Efendi de
               mevâlidendir. Bunun mahdûmu Mehmed Efendi “Nâ’ib” demekle meşhûr olduğundan evlâdına
               “Nâ’ibzâdeler” dendi. Ömer Paşa’nın mahdûmları da Abdulbâkî, Nu’mân Beylerdir.
                     Hacı Mehmed Efendi de Amasya’da “Hacı Efendi” demekle meşhûr olup mahdûmu Sarı
               Mehmed  Ağa  1058’de  garazen  maktûl  oldu.  Oğulları  Şeyh  Mehmed,  Mustafa,  Emrullâh
               [234]Ağalardır.  Şeyh  Mehmed  Ağa  1079’da  vefât  etdi.  Amasya’da  dârü’l-kurrâsı  vardır.
               Mahdûmları Bağdâd vâlîsi Vezîr Ahmed Paşa ile Amasya müftüsü el-Hâc Ömer Efendi’dir.
               Bunun evlâdına “Müftüzâde” dendi.
                     Mustafa  Ağa  silahdâr-ı  şehriyârî  Ömer  Paşa’nın  kethüdâsı  iken  1095’de  vefât  etdi.
               Oğulları ricâlden el-Hâc Ebûbekir, Dervîş Mehmed Ağalardır. Hacı Ebûbekir Ağa’nın evlâdı
               Amasya’da “Hacı Efendizâde”likle meşhûr a’yândandır. El-Hâc Emrullâh Ağa da 1098’de fevt
               oldu. Mahdûmu vüzerâdan Alî Paşa’dır.

                     Hacı Bey-el-Hâc Mehmed Bey
                     Amasya’nın Hakala köyünden Âbâdoğlu Tûr Alî Bey bin Sevindük Bey bin Âbâd Bey’in
               mahdûmudur. Amasya Beylerbeyi Hacı Şâdgeldi Paşazâde Devâtdâr Ahmed Paşa’nın zamânı
               ümerâsından  olup  804’de  Timurlenk  muhârebesinde  isbât-ı  merdânegî  ederek  inhizâmı
               müte’âkib avdet etdi.
                     Timurlenk  tarafından  Amasya  vâlîliğine  ta’yîn  edilen  Bahtiyâroğlu  Kara  Devlet  Şâh
               Amasya’ya girmek üzere Hakala’yı[235]istilâ ederek kuvvet-i mecmû’asıyla orada ikâmet ve
               fırsata intizâr etmekte idi. Çünkü Amasya erkânı Kara Devlet Şâh’ı kabûl etmiyorlardı.
                     805’de Amasya erkânının da’vetiyle Gümüş kasabasına kadar gelmiş olan Çelebi Sultân
               Mehmed  Han  ile  hafî  muhâberâta  girişip  birâderi  Mahmûd  Beyle  Kara  Devlet  Şâh’ı  ve




                                                           544
                                                           549
   545   546   547   548   549   550   551   552   553   554   555