Page 569 - 6-8
P. 569
Amasya Tarihi Cilt: 8
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Habîb Mehmed Efendi-Şeyh Hâce
Amasyalıdır. Habîb-i Karamânî hazretlerinin evlâdından olduğu rivâyet edilen Mustafa
Efendi’nin mahdûmudur. İstanbul’da tahsîl-i ulûm edib Canikli Hacı Alî Paşa kerîmesi Âmine
Hânım kendisinin ilm ü ahlâkını beğendiğinden yaptırdığı mektebe 1234’de mu’allim yaptı.
Sonra bi’l-imtihân kürsî meşâyihi silkine girip Yeni câmi kürsî şeyhi oldu. Ba’dehû Sultân
Selîm câmii kürsî şeyhi olup yıllarca halka va’z ü nasîhat ederek 1251 sâlinden sonra vefât etdi.
Âlim, vâ’iz, dîndâr bir zât idi.
Habîbî İsmâ’îl Efendi-Yamak Şeyhzâde 244
Habîbî Hasan Çelebi-Aydınoğlu
Amasyalıdır. Sipâhîler ağası Habîb Ağa’nın akrabâsından Alî Bey’in oğludur.
Amasya’da küttâb ü ümenâ zümresinden [299] olup bir müddet mukâta’alar kâtibi ba’dehû
şehir kethüdâlığı, sandık emîni oldu. 1078’de vefât etdi. Şâ’ir, kâtib idi. Abdî Efendi “Tezkire-
i Şu’arâ”sında mezkûrdur.
Hicâbî Abdulbâkî Efendi-Şeyh-i Nakşibendî
Kırımlıdır. Kırım ulemâsından es-Seyyid Abdullah Efendi bin eş-Şeyh Ebu’s-Su’ûd
Mehmed Efendi bin Abdulvâhid Efendi bin Abdüsselâm Efendi bin Afîfeddîn Abdullah Efendi
bin Kemâleddîn İbrâhim Efendizâde es-Seyyid Ahmed Efendi’nin mahdûmudur.
Cedd-i a’lâsı Kemâleddîn İbrâhim Efendi Amasyalı olup Kefe müftülüğünden ma’zûlen
Bursa’da vefât eden Dede Cöngî Efendi’dir. Bundan i’tibâren pederi es-Seyyid Ahmed
Efendi’ye gelinceye kadar ecdâdı sırasıyla Kefe müftüleridir.
Sülâlesi Rûhü’l-beyân sâhibi eş-Şeyh İsmâ’îl Hakkı Efendi’nin hulefâsından Mehmed
Râşid Efendi’nin yazdığı bir mecmû’ada eş-Şeyh Ebu’s-Su’ûd Mehmed Efendi’nin Kefe
müftüsü [300] olduğu esnâda te’lîf etdiği “Hediyyetü’z-Zemân fî-İbâhati’d-Duhân” adlı risâlesi
zeylinde görüldü.
Sâhib-i terceme, kendi kaydı üzere 1165 senesi recebinde Bahçesarây’da doğdu. 1181’de
Amasya’ya gelip Ürgüblü Hacı Ahmed Efendi’nin halka-i tedrîsinde bir müddet tahsîl-i ulûm
etdi. Ba’dehû Fenercîzâde el-Hâc Evliyâ Halîl Efendi’den ikmâl-i tahsîl ederek icâzet-nâme
aldı.
Esnâ-yı tahsîlinde fazîletle iştihâr eden meşâyih-i kirâm-ı Nakşîbendiyyeden Turhallı eş-
Şeyh Mustafa Efendi nezdine gidip tekmîl-i sülûk ederek müşârün-ileyhten de hilâfet-nâme alıp
Amasya’da bir müddet tedrîs ve irşâd ile meşgûl oldu.
Ürgüblü Hacı Ahmed Efendi esnâ-yı va’z ü tedrîsinde ba’zı akvâl-i sûfîyânesine i’tirâz
ve Ziyâreliler de kendini da’vet eylediğinden Ziyâre’ye gidip orada Keçizâde câmii ittisâlinde
kendisine inşâ edilen zâviyesinde icrâ-yı meşîhat ve câmi-i mezkûrda va’z ü nasîhat ederek
fevka’l-âde iştihâr etdi. [301]
Caniklizâde Tayyâr Mahmûd Paşa Amasya’ya geldiği zamânlarda tekkesini ziyâret ve
kendisine atiyyeler ihsân eder, bu da atiyyeleri etrâfında bulunan fukarâya bezl ü in’âm eylerdi.
Kezâlik bunun zıdd-ı kâmili olan Cebbârzâde Celâleddîn Mehmed Paşa da Sivas vâlîsi iken
tekkesini ziyâret ve aynı sûretle hareket ederdi.
Hatta “Baba Paşa” demekle meşhûr olan Pehlivân İbrâhim Paşa Sivas vâlîsi olup
Amasya’ya geldikte ba’zı ulemâyı ziyâret etdiği gibi sâhib-i tercemeyi de tekkesinde ziyâret
etmiş ve hayli nasîhatlerini dinlemiş, meşhûr Zaralızâde Lutfullâh Paşa da aynı sûrete ri’âyet
eylemişti.
1230’da es-Seyyid Gâlib Mehmed Paşa Sivas vâlîsi olarak Amasya’ya gelip tekkesini
ziyâret etdikte şu kıt’ayı takdîm etmiş, paşadan da hayli ri’âyetler görmüştü.
244 Mü’ellif bu şahsın biyografisini boş bırakmıştır (Haz.).
563
568