Page 130 - 6-8
P. 130

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Sipâhi  olup  Bayram  Paşa’nın  dâiresine  intisâb  ederek  ağalarından  oldu.  Sadâretinde
               silahdârı olup hidemât-ı mühimmede istihdâm edildi. Bâ’dehu dergâh-ı âlî kapıcı-başılarından
               olup 1059’da sipâhiler ağası oldu.
                     1060 senesi recebinde ma’zûl olup şâbânında Sultân Bâyezîd Evkâfı Mütevellîsi olarak
               Amasya’ya geldi.
                     1061 senesi şevvâlinde Kars beylerbeyi olup Amasya’dan gitdi. Ba’dehû Çıldır vâlîsi
               olup [418] 1064’de ma’zûlen geldi. Sene-i mezbûre sonlarında İbşir Mustafa Paşa Sadr-ı a’zam
               oldukda 1065 senesi evâilinde Ankara beylerbeyi oldu.
                     1065 senesi recebinde İbşir Paşa’nın maktûlen vefâtında azl edilib şâbânında sânîyen
               Evkâf-ı Sultânîyye mütevellîsi olduğu halde Amasya’ya geldi. Bir mâh Amasya’da zuhûr eden
               bir hadiseyi bastırıb hüsn ü teveccüh kazandı. Üç yıl kadar mütevellî olarak Amasya’da kaldı.
                     1068  senesi  cumâdelûlâsının  sekizinci  günü  sânîyen  Ankara  beylerbeyi  ve  1069
               cumâdelâhiresinde Rakka vâlîsi olup 1071 senesinde ma’zûlen yine Amasya’ya gelip sâlisen
               Evkâf-ı Sultânîyye Mütevellîsi oldu.
                     1072’de Gümüş’de medresesi olan ceddi el-Hâc Halîl Paşa’nın vakfı zâyi’ olduğundan
               kendisinin  emlâkını  vakf  ederek  medresenin  evkâfını  ihyâ  etdi.  Köprülüzâde  Fâzıl  Ahmed
               Paşa’nın sadâreti evâilinde Kastamonu vâlîsi olup gitdi. Buradan da ba’de’l-azl 1079 senesi
               evâhirinde vefât etdi. [419]
                     Evlâdı  ma’lûm  olamadı.  Ancak  birâderi  Abdullah  Ağa  olup  vakfına  Sulûkîzâdeler
               mütevellî olmakda idi. Amasya’da Üçler Mahallesi’nde ikâmet etdiğinden Üçler Câmiine eczâ-
               i şerîfe vaz’ ve mikdar-ı kâfi nukûd vakf etdi. Halîl Paşa cüzhanları iki yüz yıl kadar devam
               ederek rûhunu şâd etmişdi.

                     Halîl Efendi-Gümüşlü el-Hâc
                     Amasya  civârında  Gümüş  Kasabasından  Ali’nin  oğludur.  Amasya’da  imâmü’l-ulemâ
               Gürcü el-Hâc Hasan Efendi’nin halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm oldu. Amasya’da
               talebesine icâzet verdikden sonra Sultânîyye-i Merzifon müderrisi oldu.
                     1072’de Halîl Paşa’nın arz ve inhâsıyla Gümüş Kasabası’nda Halîl Paşa müderrisi ve
               ba’dehû müftü olup 1081’de vefât etdi. Meşâhîr-i ulemâdan sâlih, fakîh bir zât idi.

                     Halîl Paşa-Eğrice
                     Merzifonlu Ali’nin mahdûmudur. Gençliğinde Enderûn-ı [420] Hümâyun’a girdi. Tahsîl
               ve terbiye görüb tefeyyüz ederek seferli odası kethüdası ve buradan eski Saray Ağası oldu.
               1072’de  Edirne  Sarayı  Ağası  olup  sarayın  parasını  sermaye  gibi  kendi  ticaretinde
               kullandığından 1074’de azl ve Çanakkale’da kâin Yenihisar’da habs edildi.
                     1076  senesi  zilhiccesinde  rikâb-ı  hümâyûn  kâ’im-makâmı  Merzifonî  Kara  Mustafa
               Paşa’nın ricâsıyla afv ve itlâk edilerek müteakiben kapıcıbaşı ve 1077 cumâdelâhiresinin yirmi
               ikisinde Rûmeli pâyesiyle Sivas beylerbeyi oldu.
                     1078  senesi  zilhiccesinde  Bolu  Sancağıyla  Resmo  muhâfızı  iken  Çankırı  Sancağına
               verildi. Ba’dehû Komaniçe muhâfızı ve 1082 senesi zilhiccesinde Özi beylerbeyi olup 1085
               senesi evâilinde vefât etdi.

                     Halîl Efendi-İmâm Hâfız
                     Köprülü Mehmed oğludur. İstanbul’da tahsîl-i ulûm [421] ve ahz-ı vücûh edib Timurkapı
               Mescid-i şerîf imâmı oldu. Savt-ı edâsı güzel, halûk bir zât olduğundan evâil-i sadâretinde
               Köprülü Mehmed Paşa’ya imâm olup irtihâline kadar vazîfesine devam etdi.
                     1072 senesi rebîülevvelinde müşârün-ileyhin irtihâli ve mahdûmu Fâzıl Ahmed Paşa’nın
               sadâreti  üzerine  paşa-yı  müşârün-ileyhe  de  imâm  olup  yıllarca  bu  vazîfesini  hüsn-i  ifâ
               eylediğinden  1086  senesi  evâilinde  Lâdikli  Hâfız  Ali  Efendi’nin  imâmetden  afvına  binâen
               yerine imâm-ı sânî-i şehriyârî oldu.



                                                           119
                                                           129
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135