Page 15 - 6-8
P. 15
Amasya Tarihi Cilt: 9
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Bey-Devâtdâr Paşazâde el-Hâc Bu zâtın Amasya’da medresesi ve bedestânı meşhûr olduğu münâsebetle tercemesi
Amasyalıdır. Ümerâdan Hasan Bey bin Burak Bey’in mahdûmu kibâr-ı ümerâ ve yazıldı. Bu medrese, halk arasında Büyük Ağa Medresesi ve ulemâ beyninde “Medrese-i
a’yândan olduğu halde 902 senesi rebîülevvelinde vefât etdi. Mahdûmu Hasan Bey’dir. Diğer Hüseyniye” demekle meşhûr [16] olup, kibâr-ı ulemâya tevcîh edilir ve yevmî altmış akçe
kibâr-ı ümerâ ve Meşâhîr-i âyândan Yörgüç Paşazâde Hüseyin Bey bin İsa Bey bin Yörgüç vazife verilirdi. 1293 tarihine kadar gâyet ma’mûr ve talebe-i ulûm ile meskûn olup son
Paşa da bu esnâda vefât etdi. Bunun da mahdûmu Hasan Bey olup ümerâdandır. Gâyet hüsn ü müderrisi Şeyhzâde el-Hâc Hâfız Ali Efendi bin es-Seyyid eş-Şeyh Ahmed Rüşdi Efendi bin
kerîm idi. [13] es-Seyyid el-Hâc Abdullah Vecîhi Efendi idi.
Diğer ümerâdan Türkmenzâde Hüseyin Bey bin İsa Bey de Amasya vâlîsi Şehzâde Sultân
Ahmed ümerâsından olup 903 sâline doğru vefât etdi. Pederi İsa Bey de ümerâdan olup Hüseyin Efendi-Mevlâna Merzifonî
İnepazarlı Hamza Bey’in mahdûmudur. Merzîfonlu Ahmed mahdûmudur. Amasya’da mukaddimât-ı ulûmu ahz ve tahsîl etdikden
sonra “ümm-i veled” demekle meşhûr Mevlâna Hüsameddîn Hüseyin Çelebi ile İstanbul’a
Hüseyin Efendi-Emîr Çelebi gidip orada müşârün-ileyhden ikmâl-i tahsîle çalışdı.
Amasya’nın Yenice karyesinde medfûn a’yân-ı sâdât-ı Hüseynîyyeden ve kibâr-ı Fâzıl-ı müşârün-ileyhin Ayasofya müderrisliğinde muîd ve mülâzımı olup sonra ders-i
meşâyîh-i Nakşibendiyyeden es-Seyyid eş-Şeyh Sadreddîn Mehmed bin Hüseyin el-Horasânî âm oldu. 885’de yazdığı Tefsîr-i Keşşâf’ın sonunda “Ketebehu’l-Fakîr Hüseyin bin Ahmed el-
mahdûmudur. Amasya’da doğdu. Fuzalâdan tahsîl-i ulûm edib ders-i âm ve müderris-i be-nâm Merzîfonî” diye imzâsı Veliyyüddîn Efendi kütübhânesinde görüldü.
olarak 905’de vefât etdi. Âlim, sâlih, pek muhterem bir zât idi. Ba’dehû Edirne ve İstanbul’da müteaddid medreselere müderris, Rûmeli bilâdında nice
Mahdûmu fuzâlâdan Emîr Ali Efendi olup 938’de vefât etdi. Bunun mahdûmları es- eyâlâta kâdı olup Sofya kazâsından ma’zûlen 915 senesinden sonra vefât etdi. Kibâr-ı kudât ve
Seyyid Hüseyin, Mehmed, Ahmed, Abdullah, Nimetullah Efendilerdir. Birâderleri mu’allîm-i ulemâdan bir zât idi. Bu esnâda Amasya a’yânından [17] Sofuzâde Hüseyin Çelebi bin Ahmed
Sultânî ve Amasya müftüsü es-Seyyid Abdullah Efendi ve ulemâ-yı kudâtdan es-Seyyid Çelebi bin Mahmûd Çelebi bin muallim-i Sultânî Sofi Bâyezîd Çelebi de vefât etdi. Mahdûmu
Mehmed Efendi ve diğer Amasya müftüsü Koca Emîr İbrâhim Efendi meşhûrdur. Es-Seyyid Abdî Ağa çavuşân-ı dergâh-ı âlîden idi.
Abdullah Efendizâde ilk nakîbü’l-eşrâf Emîrî Mahmûd Çelebi yukarıda geçti. [14]
Hüseyin Efendi-Hocazâde el-Hâc
Hüseyin Bey-Kazancızâde Amasyalıdır. Meşâhîr-i tüccârdan ve a’yân-ı memleketden Hoca el-Hâc Mustafa Çelebi
Esbak Yeniçeri Ağası olup ma’zûlen Amasya’da vefât eden Kazancı Doğan Ağa’nın mahdûmudur. Amasya’da Müderris Abdî Çelebi gibi fuzâlâdan tahsîl-i ulûm edib 896’da ders-
mahdûmudur. Sultân Bâyezîd-i Sânî Amasya’da vâlî iken ma’iyyet-i ümerâsından olup i âm, 907’de Halfet Gâzi, 918’de Ayas Ağa Medreselerine müderris görüldü. Ba’dehû vefât
cülûsunda Canik, ba’dehû Çankırı Beyi olduğu halde 893’de Mısır harbinde isbât-ı vücûd etdi. etdi. Meşâhîr-i ulemâdan idi.
Ba’dehû 897’de Sivas Beyi oldu. 899’da Şehzâde Sultân Ahmed ma’iyyetine me’mûren
Amasya’ya gelip 907 sâline doğru vefât etdi. Kibâr-ı ümerâdan idi. Diğer ümerâdan Yörgüç Hüseyin Bey-Yörgüç Paşazâde
Paşazâde Hüseyin Bey bin Ali Bey bin İsa Bey bin Yörgüç Paşa da bu esnâda vefât etdi. Amasyalıdır. Hasan Bey bin Ali Bey’in mahdûmudur. Şehzâdeliğinde Sultân Selîm Hâna
Mahdûmu Mustafa Bey’dir. intisâb edib 896’da beraber Trabzon’a gitdi. Orada ma’iyyet ümerâsından olup cülûsunda
Hüdavendigâr ve 921’de Aydın sancâklarına mîr-livâ oldu.
Hüseyin Ağa-Kapıağası 923’de Mısır Seferine me’mûren gidip Mısır’ın akib-i fethinde Cidde Sancağı Beyi olarak
Boşnakdır. Sultân Bâyezîd-i sânî kölesi olup Amasya sarayında hüsn-i terbiye gördü. Âkil Mekke-i Mükerreme canîb-i âlisine [18] me’mûr oldu. Şürefâ ve a’yân-ı Mekkeyi in’âmât-ı
ve bâliğ oldukdan sonra i’tâk edilib tefeyyüz ederek sultân-ı müşârün-ileyhin Amasya’da padişahî ile celb ve isti’mâlet ederek Cidde’yi hüsn-i idâre etdi.
kapıağası oldu. 926’da Yemen kıtasın feth ve istihlâsa me’mûr olup azimet edeceği esnâda Sultân Selîm
Fevkalâde nüfûz ve servet sâhibi olup Şamlular [15] Mahallesinin şark-ı şimâlisinde Hân’ın irtihâl eylediğinden te’hîr-i hareket etdi. 927’de Kanunî Sultân Süleyman’ın fermânıyla
bağçeler içinde âli bir medrese ihyâ edib 888’de ikmâl etdi. Ba’dehû Amasya’nın ortasında Yemen kıt’asına gidip Hadide’ye çıkdı. Müstevlî-i Yemen olan Kemal Bey’i San’a’da tazyîk
Yakut Paşa Bedestânı’nın ittisâl-i garbiyyesinde diğer bir bedestân inşâ ederek bu medresesi ederek 928’de Yemen vâlîsi oldu.
mesâlihine 890’da vakf eyledi. Kendisinin adl ü sehâsı, fazl ü takvası bütün meşâyîh-i arâbân-ı teshîr edib Yemen
Buna kuyûd-ı vakfiyede “rikâbdâr-ı şehriyârî Hüseyin Ağa” denmişdir. Amasya’da eyâletini dört yıl kadar bilâ-vukû’ât hüsn-i idâre ederek 932 senesi evâhirinde vefât etdi. Âlim,
Argoma, Suluova nâhiyesinde Eymir karyesi vakıf malikânesi medresesi evkâfından olduğu da fâzıl, müttakî, kerîm, kâmil, müdebbir bir zât idi.
yazılıdır. Yeğeni Mustafa Bey, müsteşâr-ı umûru Hüseyin Çelebi, kâdısı Mevlânâ Mahmûd Çelebi
Ba’dehû İstanbul’a gidip Babü’s-saade Ağası olarak nüfûz ve itibârını hüsn-i muhâfaza de ahlâk-ı hâmide ile muttasıf olduklarından Yemen eyâleti bunların hüsn-i idâresi sâyesinde
etdi. İstanbul’da “Küçük Ayasofya” demekle meşhûr olan kiliseyi, minâre ve minber ve mihrâb memâlik-i Osmaniyeden olmuşdu. Yemen müverrihi Ziyaeddîn Ahmed bin Mûsa el-Vasıtî
ilâve ederek câmi-i şerîfe tahvîl eyledi. “Târih-i Manzûm”unda bunları bir lisan-ı şükrân ile [19] kayd etmekdedir.
İstanbul kütübhânelerinde manzûrum olan “Kitabü’l-İşârât” zahrında “Kitabü’l-İşârât
vakafehu umdetü’l-müderrisîn Mevlânâ Ebû’l-Hayr bin Mehmed bin Ahmed el-Acemü’ş- Hüseyin Paşa –Devatdâr Paşazâde
Şirvânî el-müderris bi-medreseti üsvetü’l-ümerâi’l-izâm ve umdetü’l-küberâi’l-fihâm Hazreti Amasyalıdır. Ümerâdan Hasan Bey bin el-Hâc Hüseyin Bey bin Burak Bey’in
Hüseyin Ağa bi-dâri’l-fazli Amasya sene semânin ve tis’i mie" ibaresinden müstebân olduğu mahdûmudur. Sultân Selîm Hân-ı Evvel esdikâsından olup zu’amâdan oldu.
üzere 908’de ber-hayat olup sonra maktûlen vefât etdiği “Hadîkatü’l-Cevâmi”de yazılıdır. 918’de Sultân-ı müşârün-ileyhin cülûsundan sonra Amasya Alay Beyi oldu. 920’de
Çaldıran Muhârebesi’nde ibrâz-ı şecâat eylediğinden mîr-livâ olup Celalî eşkiyâsının
4
14 5