Page 283 - 6-8
P. 283
Amasya Tarihi Cilt: 10
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Güzel sadâsı, mûsikîye âşinâlığı, berbut-nüvâzlığı sâyesinde Defterdâr İskender
Çelebi’ye kendisini tanıttı. Müşârün-ileyhe intisâb edib baş muhâsebe kâtibi, ba’dehû
şehremâneti kâtibi olarak ekâbirin meclislerine zînet verdi.
941’de efendisi İskender Çelebi’nin i’dâmı üzerine azl edilip Rûm (Sivas) Beylerbeyi
Mehmed Paşa’nın dîvân kâtibi olduğu hâlde 944’de vefât etdi. Şi’r u kitâbeti güzel, hoş-sohbet,
meclis-ârâ, ahlâk-ı hamîde sâhibi idi.
Âşık Çelebi “Tezkire-i Şu’arâ”sında der ki: “Sülûkî Mehmed Çelebi: Kâtibler içinde ser-
âmed, tâlib-i ma’rifet ü kemâl, nîk-nefes ü hoş-hisâl, hoş-âvâz, berbut-nüvâz, terâne-perdâzdır.
Ümerâya musâhib ve ümenâya kâtib olagelmişdir”
Şâ’ir-i mûmâ-ileyhin Amasya güzellerini cem’ ü ta’rîf ü senâ ederek “Şehr-i engiz” adlı
bir eseri ve dîvân-ı eş’ârı vardır. Şu beyitler gazeliyâtındandır: [309]
Sanma çeşmim görünen dağ ile pür yâre beni
Cümleten kapladı bir hırka-i sad pâre beni
Velehu
Kılalı câm-ı lebin yâdı beni cânâ mest
Oldu gamhâne-i aşk içre gönül bâde-perest
Mahdûmları İskender, Hızır Çelebilerdir. Bunlara ve evlâdına “Sülûkîoğulları” ve
tahrîfen “Sülükoğulları” dendi. İskender Çelebizâde Hızır Çelebi 1011’de vefât etdi. Bunun
mahdûmu Serdâr Mehmed Ağa’dır. Bunun mahdûmu da beylerbeyilerden Halîl Paşa’dır.
Halîl Paşa’nın birâderi Ali Ağa’nın evlâdından el-Hâc Mustafa Ağa bin Osmân Ağa bin
Ali Ağa 1127’de vefât etdi. Bunun mahdûmu el-Hâc Ahmed Ağa “Sulûkîoğlu” demekle meşhûr
olup Halîl Paşa, Kâdı Mü’eyyed Çelebi ve Memî Çelebi vakıfları mütevellîsi idi. Bunun
evlâdından Mustafa Efendi ber-hayât idi.
Selîm Çelebi-Gönüloğlu
Amasyalıdır. “Gönül Çelebi” demekle meşhûr bir zâtın [310] oğludur. Tercemesi geçen
mevlevî-hâne şeyhi Hüsâmeddîn Hasan Dede Çelebi sohbetinde tahsîl-i ma’ârif edib mevlevî-
hâne vakfı kâtibi oldu. Ba’dehû Amasya hükümdârı Hacı Şâdgeldi Paşa’ya takarrüb edib dîvân-
ı emâret kâtibi olduğu hâlde 776 sâlinden sonra vefât etdi. Mahdûmu Mevlânâ el-Hâc İvaz
Çelebi’dir. Şâ’ir, kâtib, hattı güzel, edebiyât-ı Fârisiyyeye âşinâ idi.
Selîm Bey-Alp Arslanzâde
Amasya’nın İlarslân nâhiyesinde mukîm evlâd-ı Selçukiyye’den Hâce el-Hâc Hasan
Çelebi bin Hâce İbrâhim Çelebi bin Hasan Şâh bin Alp Arslan Şâh bin Sultân Tâceddîn
Altunbaş Gâzi Çelebi bin Sultân Gıyâseddîn Mes’ûd-ı Selçukî mahdûmudur.
Züamadan olup İstanbul fethinde fedâkârane çalışıp Fâtih Sultân Mehmed Hân’ın nâ’il-i
iltifâtı oldu. Sonra Gelkiras kazâsı emîri olup gâyet güzel, hüsn ü cemâlde bî-bedel olan
kerîmesi Ayşe Hundî Hâtun’u Amasya vâlîsi iken Sultân Bâyezîd-i sânîye nikâh ile verdiğinden
[311] mîrlivâ olup Amasya’ya geldi. 878’de vefât etdi. Kerîmezâdesi Sultân Selîm Hân’dır.
Selîm Hân-Yavuz Sultân
Amasyalıdır. Sultân Bâyezîd Hân-ı Sânî bin Fâtih Sultân Mehmed Hân-ı Sânî bin Sultân
Murâd Hân-ı Sânî bin Çelebi Sultân Mehmed Hân-ı Evvel şehzâdesidir. Pederi Amasya’da vâlî
iken Beyler Sarâyında esahh-ı akvâl üzere 875’de Ayşe Nevbahâr Sultân doğurdu. Ceddinin
adıyla tesmiyye buyurdu.
Amasya’da kendisine mu’allim ta’yîn edilen Mevlânâ Halîmî Çelebi’den ulûm u fünûnu
ahz u tahsîl ederek yirmi bir yıl Amasya’da oturdu. 896’da Hıtân vak’asından dolayı
276
282