Page 375 - 6-8
P. 375

Amasya Tarihi Cilt: 11
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                                                                                                                                            Bu şûbelerin her birinden nice ricâl-i devlet yetişdi. Kadızâde Nişâncı Mehmed Paşa,
                     Şâh Rûze Hâtun-Burakzâde                                                                                         Mahmûd Paşa, Seydî Ahmed Paşa meşhûrdur. Hatibzâdelerden sadr-ı esbak Nâilî Abdullah
                     Amasyalıdır. Meşâhîr-i ümerâdan Burak Bey bin Şâdî Bey bin Devâtdâr Ahmed Paşa                                   Paşa yetişti. İstanbul’da bir şube açdı. Muslîzâdelerden Bodur Mustafa Paşa vüzerâdandır.
               kerîmesidir. Amasya’da pederinin sâye-i ikbâlinde nâz ve nîmet içinde büyüdü. İbtidâ Amasya                                  Bu sülâleden Muslîzâde Hâfız Ahmed Kâmilî Efendi 1298’de bilâ-veled dünyadan gitdi.
               vâlisi olan Şehzâde Sultân Alâeddîn Bey’e tezvîc edildi.                                                               Malikânelerin  hâsılâtı  hazîne-i  devletden  zabt  edildi.  Akarâtı  elden  çıkarıldı.  1331  harîk-i
                     846’da  Şehzâde-i  müşârün-ileyhin  yatağında  uyurken  ihnâkında  yahud  ihnâk                                  müdhişinde hamamı da mahv olup şimdi ne evkâfından eser ne de evlâdından haber kalmadı.
               edileceğinden  haberdâr  olup  Hindistan’a  firârında  dul  kaldı.  Oğulları  Şehzâde  Gıyâseddîn,
               Tâceddîn  Çelebiler  de  boğulduğundan  kemâl-i  teessüründen  dünyadan  i’râz  edib  kendisini                              Şâh Mehmed Bey-Beyzâde
               ibâdete, hayrât ve hasenâta verdi.                                                                                           Amasya Hükümdârı Hacı Şâdgeldi Paşazâde Seyyideddîn Mehmed Bey’in evlâdından
                     871 târihinde vefât  edib,  Çeribaşı  Mahallesi’nde pederinin, yahud ceddînin yaptırdığı                         yukarıda  tercemesi  geçen  Dâvud  Bey’in  mahdûmudur.  Pederinin  Timur  harbinde  vefâtına
               Çeribaşı Câmii civârında hânemizin ittisâlindeki türbesine defnedildi. Âbide, sâliha, kerîme bir                       binâen züamâdan [54] oldu. Çelebi Sultân Mehmed Hân’ın istiklâline hizmet ederek ümerâdan
               kadın olduğu bellidir. Cesedi tâbûtunda sağlam olarak durduğu görüldü. [50]                                            olup sancaklara çıktı.
                                                                                                                                            816’da Çelebi Sultân’ın müstakillen tahta cülûsunda Çorumlu Sancağı Beyi ve 824’de
                     Şâh Gâzi Bey  115                                                                                                Samsun Beyi görüldü. Sonra Sivas Beyi olup 836’da ma’zûlen Amasya’da vefât etdi. Halfet
                                                                                                                                      Gâzi Mezârlığı’nda ceddi türbesinin civârında medfûndur. Seng-i mezârı müşkilât ile bulundu.
                     Şâhkulu Çelebi-Hâce Muharremzâde
                     Amasyalıdır. İstanbul’da divân-ı hümâyûn hâcegânından olan Amasyalı Hâce Muharrem                                      Şâh Mehmed Efendi-Müftîzâde
               Çelebi bin Hâce Hasan Çelebi oğludur. İstanbul’da tahsîl-i ulûm edib, bir müddet ders-i âm ve                                Amasya  müftüsü  Mevlânâ  Musliheddîn  Mûsâ  Efendizâde  Abdurrahman  Çelebi
               ba’dehû kasabât ve bilâda kadı oldu. Sonra Niğbolu Kadısı olup 945’de Niğbolu Kazâsı’ndan                              mahdûmudur.  Amasya’da  Cuma  Efendi’den  tahsîl-i  ulûm  edib  ders-i  âm  oldu.  Ba’dehû
               münfasılan  İstanbul’da  Molla  Hüsrev  Mahallesi’nde  mukîm  görüldü.  Ba’dehû  vefât  etdi.                          Kazasker Amasyalı Abdurrahman Efendi’den mülâzemetle müderris ve ba’zı kasabâta ve bilâd-
               Ulemâ-yı kudâtdan [51] idi. Vefâ’da mektebi olan Şâh Kulu Efendi herhalde bu olmalıdır.                                ı cesîmeye kadı oldukdan sonra bin hudûdunda vefât etdi. Ulemâ-yı kudâtdan idi.
                                                                                                                                            Receb Mahallesi’nde İskender Çelebi Türbesi’nin hizâsı şârkîsinde bir ufak bahçe içinde
                     Şâh Mehmed Çelebi-Mevlânâ Şemseddîn el-Muslihî                                                                   peder  ve  ceddi  yanında  medfûndur.  Seng-i  mezârı  zâyî  olduğundan  târih-i  vefâtı  tesbit
                      Amasyalıdır.  Amasya  kâdı’l-kudâtı  Mevlânâ  Celaleddîn  Abdurrahman  Çelebi  bin                              edilemedi. 995’de ber-hayat olduğu ba’zı evrâkdan anlaşıldı. [55]
               Mevlânâ Şemseddîn Mehmed Çelebi bin Mevlânâ Musliheddîn Mûsâ Çelebi mahdûmudur.
               Amasya’da doğdu. Amasya ulemâsından tahsîl-i ilim ve kemâl ederek ders-i âm ve müderris-i                                    Şâh Mahmûd Çelebi-Hattât    116
               be-nâm oldu.
                     Pederinin Amasya kadılığında kâtibi ve bazen nâibi olarak fazîlet ve istikâmeti akıl ve                                Şâh Melik Bey-Emîr Celaleddîn    117
               tedbiri sâyesinde kendisini Amasya hükümdârı Çelebi Sultân Mehmed Hân’a tanıttı ve sevdirdi.                                  Havzalıdır. Oranın ümerâsından Şemseddîn Mehmed bin Kunduz Bey’in oğludur. Halk
               Nihâyet Amasya Kadısı oldu.                                                                                            arasında  “Kunduzoğlu”  demekle  meşhûrdur.  Ceddi  Kunduz  Bey  610’da  Sultân  İzzeddîn
                     Ancak  ba’zı  hâsid  ve  garazkârların  gamzıyla  811’de  azl  ve  teftîş  edilip  berâeti  zâhir                Keykavus  tarafından  feth  edilen  Sinop  Muhârebesinde  yararlıklar  göstermekle  ümerâdan
               olduğundan müderrislikle kayırıldı. 816’da Çelebi Sultân Mehmed Edirne’de müstakillen taht-                            olmuştu.
               ı saltanata cülûsundan az sonra yine Amasya kâdı’l-kudâtı oldu. [52]                                                         Pederi Mehmed Bey de 640’da Tatar muhârebesinde şecâatiyle temâyüz etmişdi. Bunun
                     Bu  defasında  on  iki  yıldan  ziyâde  Amasya  Kadısı  olduğu  halde  830  senesi                               vefâtında Havza ve havâlîsi emîri oldu. Emîr-i  kebîr Muîneddîn Süleyman Pervâne Bey’in
               cumâdelâhiresinin  on  beşinci  günü  vefât  etdi.  Yerine  nâibi  olan  büyük  mahdûmu  “Molla                        sahâbeti sâyesinde fevkalâde nüfûz ve ikbâl kazandı. Hayli muhârebelerde yararlıklar gösterdi.
               Beylik” demekle ma’rûf Mevlânâ Nizameddîn Abdurrahman Çelebi Amasya Kadısı oldu.                                       Nüfûzunu Samsun ve Sinop ve mülhakâtına kadar yürüttü.
                     Merhûm müşârün-ileyh südûr-ı ulemâdan fâzıl, afîf, hattât, ‘âdil, müdebbir, kâmil bir zât-                             675’de  Mısır  Türklerine  karşı  muhârebe  eden  Moğol  ve  Selçuk  beylerinin  fevkalâde
               ı sütûde-simât idi. Ahî Receb Mahallesi’nde İskender Çelebi Türbesi’nin kıble tarafındaki yol                          meşgûliyetinden istifâdeye kıyâm ederek ma’iyyet-i mevcûdesiyle Amasya’ya hücûm etdi. Vali
               üzerinde pederinin kabri yanındadır.                                                                                   kâim-i makâmı olan Emîr İzzeddîn Gül Bey’i mağlûb ve katledip Amasya vilâyetini de zabt ve
                     Seng-i mezârı mevcud ise de baş ve ayak taşları zâyi olmuş, târih-i irtihâli mahdûmunun                          istîlâ eyledi. Birinci bâbın bu zamana âid vekâyii sırasında tafsîl [56] edildiği üzere Tokat,
               kaydından anlaşılmışdır. Merhûmun güzel hatt-ı nesîhi bir kaç defa tesâdüfen ziyâret edildi.                           Çorum, Canik vilâyetlerini de istîlâ ederek i’lân-ı istiklâl edib Bozok vilâyeti üzerine yürüdü.
               Diğer  mahdûmları  Abdülgaffâr,  Seyyideddîn  Ahmed,  Bedreddîn  Mahmûd  Çelebilerdir.                                       Bundan  maksadı  Kayseriyye’ye  kadar  gâlibâne  gelen  Mısır  Hükümdârı  Melik  Zâhir
               Bunlara “Kadızâdeler” denir.                                                                                           Baybars  ile  temin-i  irtibât  ederek  hükûmetini  takviye  etmekti.  Bu  esnâda  Melik  Baybars
                     Amasya’da Fethiye Mahallesi’nde “Kadı Hamamı” demekle meşhûr hamamını, iki büyük                                 Kayseriyye’den kalkıp Mısır’a dönmüş, Amasya vâlisi Seyfeddîn Torumtay Amasya ahvâline
               çiftliğini  vesâir  akarâtını  [53]  evlâdına  ve  türbesi  cüzhânlarına  vakfetdi.  Amasya’da  evlâdı                 vâkıf olmuşdu.
               vakfına mütevellî olarak asırlarca yaşadı. Kadızâde, Seydî Paşazâde, Hatibzâde, Muslihîzâde
               unvânıyla hânedânı şûbelere ayrıldı.
                                                                                                                                      116  Müellif “Şâh Mahmud Çelebi-Hattât” tercemesini boş bırakmıştır.(Ed.)
                                                                                                                                      117  Emîr-i müşârün-ileyhin adı “Şah Melik” olduğu ve nâsihlerin sehven “Mâh Melik” şeklinde yazdıkları sonradan
                                                                                                                                      anlaşıldı. Binâenaleyh, birinci bâb’da yazılan “Mâh Melik” adı “Şâh Melik” olduğu tashîh olunur.
               115  Müellif “Şâh Gâzî Bey” tercemesini boş bırakmıştır.(Ed.)

                                                           370                                                                                                                    371
                                                           374
   370   371   372   373   374   375   376   377   378   379   380