Page 373 - 6-8
P. 373

Amasya Tarihi Cilt: 11
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                                                                                                                                            Kuyûd-ı  vakfiyede  Şâh  Bula  Hâtun,  Sultân  Murâd-ı  Sânî  vâlidesi  olmak  üzere
                     Şâh Ahmed Çelebi   114                                                                                           görülmektedir. Ba’zen “Emine Şâh Bulâ Hâtun” ve ba’zen de yalnız “Şâh Bula Hâtun” diye
                                                                                                                                      mukayyeddir.  Bu  Şâh  Bula  Hâtun’un  mevkûfâtı  Köprü  Kazâsı’nda  kâin  bir  kaç  köyden
                     Şâh İsmail Bey-Geldiklanlı                                                                                       ibaretdir.
                     Amasya’nın  garbında  kâin  Geldiklan  Nahiyesi  züamâsından  Hasan  Bey’in  oğludur.
               Kendisinin  evlâd-ı  Selçûkiyyeden olduğunu  i’lân ederek  akranı  arasında  “Şâh  İsmail”  diye                             Şâh Bulâ Hatûn-Emine Şâh Bulâ
               iştihâr etmişdi. Pederinin Estergon seferinde [42] vefâtıyla mahlûlünden nâil-i zeâmet oldu.                                 Amasya  a’yân-ı  ümerâsından  Mustafa  Bey  bin  Devâtdâr  [46]  Ahmed  Paşa  bin  Hacı
                     Gâyet  cesûr,  gözünü  budaktan  esirgemez,  delişmen  bir  zaîm  olduğu  münâsebetle                            Şâdgeldi Paşa’nın kerîmesi ve Amasya vâlisi Yörgüç Paşa’nın halîlesidir. Paşa’nın zamân-ı
               muhârebelerde  cesâret  ve  şecâatiyle  iştihâr  etdi.  Gayr-ı  Türklerin  tahakkümlerinde  ve                         vilâyetinde büyük bir nüfûz ve ikbâl gördü. 871 târihli vakfiye bunundur. Amasya’da Şamice
               terakkîlerinden bîzâr olduğu münâsebetle 1008’de bu yüzden Âl-i Osmân’a karşı isyân eden                               Mahallesi’nde  mektebi  ve  evkâfı  vardır.  Bu  Emîne  Şâh  Bula  Hâtun’un  mevkûfâtı  Amasya
               Karayazıcı Abdülhalîm ordusuna girdi.                                                                                  havâlîsindedir.
                     Gittikçe azıtıp isyân ordusuna riyâset ve Saltanat-ı Selçûkiyye’yi ihyâ etmek azim ve
               hülyasına kapıldı. Bu uğurda hayli kan döktü. Bu ihtilâli teskîn için Abdülhalîm Bey’e Amasya                                Şâh Pîrî Bey-Sungurzâde
               sancâğı verildiği esnâda buna da terakkîler verilmişdi.                                                                      Amasya ümerâsından Gâzi Bey’in mahdûmudur. Bâyezîd Paşa’nın akrabasından olduğu
                     Sivas vâlisi Amasyalı Yularkısdızâde Ahmed Paşa bunu elde ederek gurur ve hülyasını                              münâsebetle  Rumeli  ve  Anadolu’da  sancaklara  emîr  olarak  temâyüz  etdi.  Müşârün-ileyhin
               okşamak sûretiyle Karayazıcı aleyhine mûsâllat edib kendisine mîrlivâlık vaad etmişdi.                                 sadâretinde  Çirmen  Beyi  olup  Sultân  Murad’ın  cülûsundan  az  sonra  Bâyezîd  Paşa’nın
                     Evlâd-ı  Selçûkiyye’den  Yardımoğlu  Sefer  Şâh  da  bu  azim  ve  hülyada  olduğundan                           şehâdetine ve kendisinin Şehzâde Sultân Mustafa tarafından esâretine mebnî Sultân Murad’ın
               aralarında gizli [43] münâferet vardı. Karayazıcı Sivas’a hücûm edib vâlî Ahmed Paşa’yı esir                           i’timâdını kaybetdi. Ma’zûlen Amasya’ya gelip 827 şevvâlinde emlâkını evlâdına vakfederek
               etmiş, Ahmed Paşa da mütâbaat-ı sûreti göstermişdi.                                                                    sonra vefât eyledi.
                     Ahmed Paşa Karayazıcı ordusunda fitneler îkâ ederek âsîleri birbirine düşürdüğünden
               Şâh  İsmail,  Karayazıcı’nın  etvâr-ı  mülükânesinden  nefret  eden  ihtilâlcilerin  başına  geçti.                          Şâh Hüseyin Çelebi-Yardımzâde
               Cesûrâne hareketle Karayazıcı’yı ve pek çok avanesini Ahmed Paşayla birlikte imhâ edib 1011                                  Amasyalıdır. Evlâd-ı Selçûkiyyeden “Yardım Çelebi” demekle [47] meşhûr Esed Şâh bin
               şevvâlinde Paşa’ya Van eyaleti ve kendisine Canik sancâğı verildi.                                                     Hâce    Mes’ûd’un     mahdûm-ı     güzînidir.   “Hâce   Sultânoğlu”    denirken   sonradan
                     Ancak Sefer Şâh bunu çekemediğinden maktûl Karayazıcı Abdülhalîm’in birâderi Hasan                               “Yardımzâde”likle iştihâr etdi.
               Ağa’ya gamz ve siâyet etdi. Hasan Ağa kendisine uyan haşerâtıyla bunu ansızın basıp 1012’de                                  Gençliğinde sûret ve sîreti pek güzel bir mahbûb-ı dil-firîb olduğundan Amasya vâlisi
               ahz ve katl eyledi. Hayır ve şerre yarar cesûr, merd adam idi.                                                         Şehzâde Sultân Mustafa sarayına alındı. Amasya sarayında ta’lîm ve terbiye görüp Amasya
                                                                                                                                      hattâtlarından hutût-ı mütenevviayı öğrendi. Hattı da pek güzel oldu.
                     Şâh Budak Bey-Burakzâde                                                                                                Şehzâde Sultân’ın divân kâtiblerinden ve musâhiplerinden iken 960 senesi şevvâlinde
                     Amasyalıdır.  Gâzi  Burak  Beyzâde  Şâdî  Bey’in  mahdûmu  ve  Şâh  Melik  Paşa’nın                              müşârün-ileyhin  şahâdeti  üzerine  bir  buçuk  yıl  kadar  menkûb  kaldı.  Ba’dehû  Sultân
               birâderidir.  [44]  Çelebi  Sultân  Mehmed  zamanında  kapıcıbaşlarından  olup  sonra  ümerâdan                        Süleyman’ın Amasya’ya gelişinde afv ve iltifâta nâil olup zeâmetle taltîf edildi.
               oldu. Hayli zaman Filibe Sancâğı Beyi olup Şehzâde Sultân Mustafa vak’alarında hizmet ve                                     Hacı  Hamza  Mahallesi’ndeki  konağında  ikâmet,  ceddi  Hâce  Sultân  zâviyesi  vakfına
               sadâkat  ederek  831  sâlinden  sonra  vefât  etdi.  Mahdûmu  Ömer  Bey’dir.  Bunun  mahdûmu                           nezâret  ederek sonra vakfın mütevellîsi oldu.  Zeâmet ve  tevliyet vezâifini ve Yörgüç Paşa
               Mehmed Bey olup ümerâdan olmuşlardı.                                                                                   Câmii  civârındaki  cesîm  bahçesi  vâridâtını  hüsn-i  idâre  ederek  kerîmâne  yaşadı.  1000
                                                                                                                                      târihinden sonra [48] vefât etdi.
                     Şâh Bulâ Hâtun-Hatûn Sultân                                                                                            Güzel dîvânî yazar, hattât, müeddeb hânedân bir zât idi. Bütün usûl ve harekâtı sancak
                     Amasya hükümdârı Hacı Şâdgeldi Paşazâde Musliheddîn Mustafa Bey’in kerîmesidir.                                  beylerinin nazar-ı dikkatinden kaçmazdı. Oğulları Sefer Şâh, İskender Şâh beylerdir. İskender
               Hüsn  ve  cemâli  tenâsüb-i  endâmı,  tahsîl  ve  asâleti  ile  mümtâz  olduğundan  Çelebi  Sultân                     Şâh genç iken bilâ-veled vefât etdi. Sefer Şâh da erbâb-ı isyâna karıştığından bütün sülâlesi
               Mehmed Amasya vâlisi olarak geldikde ibtidâ bununla izdivâç etdi.                                                      kesildi. Hâce Sultân zâviyesi vakfının tevliyeti ulemâ ve meşâyihe, sipâhilere verildi.
                     Timur vak’asından sonra Çelebi Sultân Mehmed, Bolu’ya gitdikde kayınbirâderi olan
               bunun birâderi İsa Bey’in teşebbüsâtıyla Amasya’ya davet edilip, geldiğinden fevkalâde nüfûz                                 Şâh Hûbân Hatûn-Şâdî Paşazâde
               ve i’tibâra nâil oldu. Bu yüzden İsa Bey’in evlâdı merâtib-i âliyeye erdi.                                                   Amasyalıdır. Sadr-ı esbak Amasyalı İshak Paşazâde Şâdî Paşa’nın kerîmesidir. Pederi
                     Şehzâde  Sultân  Murad  ile  Şehzâde  Sultân  Mustafa  [45]  bunun  oğulları  olduğu                             Amasya vâlisi Şehzâde Sultân Ahmed’in maiyyetinde züamâdan iken doğdu. Sinn-i kemâle
               münâsebetle İkinci Sultân Murad’ın cülûsunda vâlide sultânlık şerefini kazandı. Amasya’da                              geldikde Sultân Selim Hân-ı Evvel’in kapıcılar kethüdâlığından Beylerbeyi olan Deli Hüsrev
               Sofular Mahallesi’nde mescid ve mekteb yaptırdı. Bunlara Şâh Bula mescidi, Şâh Bula mektebi                            Paşa’ya tezvîc edildi. Paşa’nın vezîr-i sânî iken 951’de vefâtında hayli servet ü sâmân sâhibesi
               dendi. 845’den sonra vefât etdi.                                                                                       olduğundan İstanbul’da bir medrese yaptırdı. Emlâkını vakf edib sonra vefât eyledi. İstanbul’da
                     Yörgüç Paşa’nın halîlesi Safiye Hâtun bunun hemşiresi olduğu münâsebetle Paşa Çelebi                             medfûndur. Mahdûmu Kurd Bey [49] ümerâdan ve hafîdi Hüseyin Paşa Beylerbeyilerindendir.
               Sultân’ın bacanağı ve Sultân Murad’ın teyzesi  zevci ya’nî eniştesi olurdu. Yörgüç Paşa bu
               karabet ve sadâkatıyla her iki pâdişâhın büyük i’timâtlarını kazanmışdı.


               114  Müellif “Şâh Ahmed Çelebi” tercemesini boş bırakmıştır.(Ed.)

                                                           368                                                                                                                    369
                                                           372
   368   369   370   371   372   373   374   375   376   377   378