Page 456 - 6-8
P. 456

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                     Tâlib Mehmed Efendi-Hâcezâde
                     Amasya ulemâsından Hâce Ali Efendi’nin oğludur. Ulemâdan tahsîl-i ulûm ederek ders-
               i âm ve ba’zı medârise müderris oldu. Birâderi Salih Ağa’nın kul kethüdâlığında kadı olup devr-
               i bilâd ederek 1134 sâlinden sonra vefât etdi. Ulemâdan idi. Birâderzâdesi Lala Osmân Paşa’dır.

                     Tâhir Çelebi-İbrîzâde
                     Sadr-ı esbak Koca Mehmed Paşa’nın kâtibi Amasyalı İbrî İbrâhim Çelebi bin Hasan’ın
               oğludur. Pederi zamanında divân-ı hümâyûn kâtiblerinden iken 841’de paşanın azli üzerine
               pederiyle Amasya’ya gönderildi. Ba’dehû şehzâde [314] Alâeddîn Bey’e Amasya vâliliğinde
               kâtib-i divânî olmuşdu. 846’da şehzâde-i müşârün-ileyhin şehâdeti üzerine menkûb olup 857
               sâlinden sonra vefât etdi. Ba’zı zurefâ buna “Ibrîzâde (هدازيربع)” demişlerdir. Kâtib, şâir, hattı
               güzeldi. Mahdûmu fuzalâdan Muhyiddîn Mehmed Çelebi meşhûrdur.

                     Tâhir Bey Nasûhzâde-Hacı
                     Amasya a’yânından ve Şehzâde Sultân Ahmed bin Sultân Bâyezîd-i Sânî dâmâdı Nasûh
               Beyzâde Süleyman Bey’in mahdûmudur. Nasûh Bey de Amasya vâlisi Devâtdâr Ahmed Paşa
               bin Hacı Şâdgeldi Paşa ahfâdındandır.
                     Pederinin irtihâlinde züamâdan olup 961’de Geldiklan kazâsında çiftliğinde mukîm iken
               Kânûnî  Sultân  Süleyman’ın  Amasya’ya  gelmesinde  riâyet  gördü.  Mîrlivâlık  ihsânıyla  taltîf
               edildi. 974 harbinde vefât etdi. Asîl, necîb bir zât idi.

                     Tâhir Bey-Delice
                     Amasyalıdır.  “Ilıca”  demekle  meşhûr  olan  Geldiklân  Hamamı  civârında  çiftliğinde
               ikâmet eylediğinden “Ilıcalı” demekle meşhûr idi. Halk arasında “Delice” denmişdi. [315]
                     Nasûh  Beyzâde  Süleyman  Bey’in  birâderizâdesi  Mehmed  Bey’in  oğludur.  Züamâdan
               iken  Amasya  Alaybeyi  olarak  Şirvân  muhârebâtında  isbât-ı  liyâkât  ederek  terakkiyât  oldu.
               Ancak gayr-ı Türklerin yolsuzluklarından dolayı 1008’de erbâb-ı ihtilâle iltihâk etdi.
                     Amasya  eşrâf ve ulemâsının mü’essir nasihatları  üzerine  Deli Zülfikâr Beyle beraber
               isyândan  vazgeçdiğinden  kendisine  1012  rebîülevvel  gurresinde  Amasya  sancağı  beyliği
               verildi. Bu esnâda ihtilâl büyüklerine vezâret ve mîr-i mîrânlık verildiğinden kendisine Amasya
               Beyliğini az gördü.
                     1012  recebinin  on  sekizinci  günü  Üçüncü  Sultân  Mehmed’in  vefâtı  üzerine  ahvâl  ve
               harekâtı değişdi. Erbâb-ı ihtilâlin kumândânları gidince ihtilâlcilerin başına geçdi. 1012 senesi
               zilhiccesinde istiklâlini i’lân ederek nâmına cebren hutbe okutdu. Kendisine “Sultân Tâhir Hân”
               dedirdi.
                     Da’vası pek câzibdi. Baba tarafından sülâlesi Amasya hükümdârı Hacı Şâdgeldi Paşa’ya
               ve ana tarafından da Amasya vâlisi Şehzâde Sultân Ahmed’e müntehî olduğunu [316] iddia
               ederdi.
                     Şu  harekât-ı  bâğiyânesi  Birinci  Sultân  Ahmed’in  ma’lûmu  oldukda  mîr-i  mîrânlık
               va’diyle  Hüdâvendigâr  (Bursa)  sancâğı  Beyliğine  1013  şa’bânı  evâsıtında  ta’yin  edildiği
               fermânı kendisine tebliğ edildi. Diğer tarafdan da Sivas vâlisi Ahmed Paşa’ya i’dâmı fermânı
               geldi.
                     Eşrâf  ve  a’yânın  nasihatları  kendisini  yola  getirdiğinden  Amasya’dan  çıkıp  Bursa’ya
               doğru  hareket  etmişdi.  Lâkin  Bursa  sancağına  ta’yin  beklerken  Ankara  Beylerbeyinin
               kuvvetleri kendisini Bursa civârında basıp 1013 şevvâlinde harben i’dâm edilebildi.

                     Tâhir Abdullah Efendi-Müftîzâde
                     Amasya müftüsü peder Şeyh Mehmed Efendi bin müftüü Abdullah-ı Sânî Efendi’nin
               büyük  mahdûmu  ve  müftü  Hâfız  Abdurrahman  Efendi’nin  birâderidir.  Iydîzâde  Hacı  Âkif



                                                           451
                                                           455
   451   452   453   454   455   456   457   458   459   460   461