Page 461 - 6-8
P. 461
Amasya Tarihi Cilt: 11
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
ihnâkında kadınlarını, ma’sûmelerini Bursa’ya nakle me’mûr olup vazîfesini yaptı. Fakat 678’de oğlu Mısır’dan hasta olarak avdet etdiyse de az müddet sonra vefât eylediğinden
kendisi de Bursa’da ikâmete me’mûr olup orada 927’de vefât etdi. Âlim, müstakîm, zâhid pek müteessir olup kendisi de 679 rebîülâhirinde vefât etdi. Türbesinde medfûndur. Adil,
muttâki idi. Mahdûmu olan Muhyiddîn Mehmed Efendi de ulemâdandır. müdebbir, âlim, muktedir bir zât idi. Otuz iki yıl Amasya vâlisi olmuştu. [332]
Tercemesi birinci bâbda tafsîl edilen bu zâta halk dilinde Torumtay Paşa denmekdedir.
Durmuş Çelebi-Defterî Çünkü Torumtay hakikaten lugat ma’nâsıyla Paşa ya’nî müdebbir, işgüzâr, halk işlerini
Amasya ulemâsından “Molla Fakîh” demekle meşhûr olan Mevlânâ Bahşâyiş bin İdris’in görmekde pek becerikliydi. Hafîdi Nâsıreddîn Mehmed Bey bin Sinâneddîn Mûsâ Bey yerini
oğludur. Hattât-ı meşhûr [329] Amasyalı Kettânîzâde Sofu Yahya Çelebi’den türlü yazıları öğrendi. tutdu. Bunun mahdûmu Şerefeddîn Ya’kub Şâh’dır.
Ulemâdan da okuyup Amasya vâlisi Yörgüç Paşa’nın divân kâtibi, 838’de dârbhâne emîni olarak Bu Ya’kub Şâh’dan sülâlesi dört yüz yıldan ziyâde Amasya’da yaşadı. Evkâf ve hayrâtını
iştihâr etdi. idâre etdi. Bunların içinde vüzerâ, ümerâ, a’yân, ulemâ vardı. Kaya Paşalar, Mehmed Paşalar,
841’de şehzâdeliğinde Fatih Sultân Mehmed ve ba’dehû Şehzâde Sultân Alâeddîn Mustafa Paşalar, Dursun Beyler, Adil Beyler pek meşhûrdur.
Amasya vâlisi oldukları esnâda defterdâr olup 848’de yine defterdâr görüldü. Ba’dehû merhûm Son Dursun Bey’in oğul evlâdı olmadığı münâsebetle tevliyet kız evlâdına intikâl etdi.
oldu. Hattât, muhâsib, âlim idi. Mahdûmu Ali Çelebi ve birâderi de ulemâdan Alâeddîn Ali Yalnız Eyyüb Paşa evlâd-ı zükûru devâm ederken Dursun Bey’in kızı evlâdından olan
Çelebi idi. Gürcüzâde Hacı İbrâhim Bey’in nüfûzuyla aradan çıkarılmıştır.
Durmuş Bey-Kaya Paşazâde Torun Ahmed Efendi-Dursunzâde
Amasya ümerâsından Torumtay evlâdından Kaya Paşa bey mahdûmu ve Durak bey’in Amasya müftüsü Pîr Mehmed Efendizâde Hacı Mustafa Efendi’nin mahdûmudur.
birâderidir. Pederinin sağlığında ümerâdan olup Çelebi Sultân Mehmed ve İkinci Sultân Murad Dedesinin yanında büyümüş, dedesinden ikmâl-i tahsîl etmiş olduğundan Torun Ahmed Efendi
Hân’lara sadâkatle hizmet ederek büyük sancaklara bey oldu. 940 sâlinden sonra vefât etdi. Oğlu diye [333] iştihâr etdi. Usûl üzere ders okutarak bir müddet Kâsım Bey Medresesi müderrisi
İsmail bey’dir. oldu. Fazlızâde Hacı Ahmed Efendi hakk-ı tekaddüm iddi’a ederek müderrisliğe avdet
etdiğinden ma’zûl oldu. Ba’dehû niyâbete sülûk ederek kasabâta nâib ve kadı olup 1145
Durmuş Bey-Kaya Paşazâde yılından sonra vefât etdi. Ulemâdandır. Mahdûmu Abdullah Efendi’ye Torunzâde dendi.
Ümerâdan Durak Bey bin Kaya Paşa’nın oğludur. Bu da ümerâdan olup İstanbul fethinde
isbât-ı vücûd [330] edib 870 sâlinden sonra vefât etdi. Meşâhîr-i ümerâdan idi. Torun Ali Ağa-Emîr Hacızâde Hacı
Amasyalıdır. A’yândan Emîr Hacı Abdullatîf Çelebizâde Hüseyin Ağa’nın oğludur.
Durmuş Çelebi-Koca Pederi dedesinden evvel vefât etdiğinden buna Torun Ali Ağa dendi. Vâlidesi tarafından sâdât-
Amasyalı İsmail oğludur. Ulemâdan ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm, Atabeg müderrisi oldu. ı Hüseyniyye’den olduğu münâsebetle bir kaç defa Nakîbü’l-eşrâf kâim makâmı oldu.
881’de kibâr-ı ulemâdan görüldü. Ba’dehû vefât etdi. Mahdûmu Şerefeddîn İsmail Efendi Takrîben 1152’de İstanbul’a gitdi. Çünkü eniştesi Amasyalı Hâcezâde Abdülganî, Abdî
904’de Amasya mahkemesi kâtibi ve Halfet Gâzi müderrisi görüldü. Ağa ricâlden olmuşdu. Müşârün-ileyhin dâiresinde bulunarak 1162 şevvâlinde vezîr olan Abdî
Paşa’ya hazinedâr ve Harem kethüdâsı oldu.
Tûrul Bey-Köpekoğlu 1166’da vezîr müşârün-ileyhin irtihâlinde Sadr-ı a’zam Bâhir Mustafa Paşa’ya intisâb
Aslen Kedağralı olan Emîr Sâdeddîn Köpek evlâdından Süli Bey’in oğludur. Yıldırım edib 1167’de dergâh-ı [334] âlî kapıcıbaşılığı ile Tokat voyvadası ve Kâlhâne emîni oldu.
Sultân Bâyezîd’in Ankara inhizâmında Amasya-Tokat havâlîsinde kıyâm edib Tokat ve 1170’de ma’zûlen Amasya’ya gelip tekrâr Nakîbü’l-eşrâf kâim-i makâmı, meclis-i a’yân a’zâsı,
havâlîsini pederiyle beraber işgâl etdi. Amasya’dan Çelebi Sultân’ın gönderdiği kuvvete karşı baş a’yân olup 1179’da vefât etdi. Hânedân, cömert, gâyet nüfûzlu idi. Mahdûmları vüzerâdan
810 hudûdunda perîşân ve mün’adim oldu. Hüseyin Râmî Paşa ile müderrisînden Mehmed Hâşim Efendi meşhûrdur. Diğer mahdûmu es-
Seyyid Ahmed Efendi’dir.
Torumtay-Emîr Seyfeddîn
Amasya Türklerinden Abdüssselâm oğludur. Sultân Alâeddîn Keykubât-ı Selçûkî Torun es-Seyyid Mehmed Efendi-Müftîzâde
hizmetinde tefeyyüz ederek mîrâhûru oldu. Gıyâseddîn Keyhüsrev zamanında Malatya emîri Amasya müftüsü Hâfız Abdurrahmân Efendi bin Pederek Şeyh Mehmed Efendi bin Müftî
ve 647’de Amasya vâlisi oldu. [331] Abdullah Sânî Efendi mahdûmudur. Dedesi müftü Şeyh Mehmed Efendi’nin himâyesinde
658’de nâib-i saltanat olarak Amasya vâliliği uhdesinde kaldı. 665’de Amasya’nın garb büyüdü. Fâzıl-ı Meşhûr Seküköylüzâde Kâşif Mehmed Efendi’den ve Çelebizâde Hüseyin
tarafında yaptırmakda olduğu câmii, medrese ve önündeki türbesini ikmâl ederek evkâfını Efendi’den ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm ve ba’dehû Saraçhâne Câmii kurbünde Hacı Mustafa
tanzîm etdirdi. Ağa’nın yaptırdığı medresesi müderrisi oldu.
675’de Mısır harbine bi’z-zarûre iştirâk etdiği esnâda Amasya, Emîr Celaleddîn Şâh Ba’dehû Saraçhâne Câmii vaaziyyesi, daha sonra Sultân Bâyezîd Câmii kürsi şeyhi
Melik tarafından istîlâ ve işgâl edilmiş ise de 676 senesi muharreminde Amasya’yı kurtarmış uhdesine tevcîh edilip 1214’de zor ile Amasya müftüsü oldu. Ancak zühd ve takvâsı fetvâdan
olduğundan yine vâlî olarak mevkiini muhafaza etdi. isti’fâsını icâb etdirdiğinden vaaz ve tedrîse avdet edib 1218’de iki vazîfeyi de bıraktı. Müderris
Ancak mahdûmu Emîr Sinaneddîn Mûsâ Bey bu muhârebede Mısır Türklerine esir olduğu halde 1228’de dâr-ı naîme [335] irtihâl etdi.
olduğundan bunu kurtarmağa bir vesîle olmak üzere Antalya vilâyeti de uhdesine tevcîh edilip ağır Âlim, kâmil vaazı müessir, natûk, zâhid, müttâki bir zât idi. Vaazı Amasya mutasarrıfı
fidye vermek sûretiyle oğlunu esâretden kurtardı. Caniklizâde Tayyar Mahmûd Paşa’nın işine gelmediğinden isti’fâ ve inzivâya mecbûr olmuştu.
Mahdûmları es-Seyyid Abdullah, Abdurrahman Efendilerdir.
456 457
460