Page 462 - 6-8
P. 462
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
678’de oğlu Mısır’dan hasta olarak avdet etdiyse de az müddet sonra vefât eylediğinden
pek müteessir olup kendisi de 679 rebîülâhirinde vefât etdi. Türbesinde medfûndur. Adil,
müdebbir, âlim, muktedir bir zât idi. Otuz iki yıl Amasya vâlisi olmuştu. [332]
Tercemesi birinci bâbda tafsîl edilen bu zâta halk dilinde Torumtay Paşa denmekdedir.
Çünkü Torumtay hakikaten lugat ma’nâsıyla Paşa ya’nî müdebbir, işgüzâr, halk işlerini
görmekde pek becerikliydi. Hafîdi Nâsıreddîn Mehmed Bey bin Sinâneddîn Mûsâ Bey yerini
tutdu. Bunun mahdûmu Şerefeddîn Ya’kub Şâh’dır.
Bu Ya’kub Şâh’dan sülâlesi dört yüz yıldan ziyâde Amasya’da yaşadı. Evkâf ve hayrâtını
idâre etdi. Bunların içinde vüzerâ, ümerâ, a’yân, ulemâ vardı. Kaya Paşalar, Mehmed Paşalar,
Mustafa Paşalar, Dursun Beyler, Adil Beyler pek meşhûrdur.
Son Dursun Bey’in oğul evlâdı olmadığı münâsebetle tevliyet kız evlâdına intikâl etdi.
Yalnız Eyyüb Paşa evlâd-ı zükûru devâm ederken Dursun Bey’in kızı evlâdından olan
Gürcüzâde Hacı İbrâhim Bey’in nüfûzuyla aradan çıkarılmıştır.
Torun Ahmed Efendi-Dursunzâde
Amasya müftüsü Pîr Mehmed Efendizâde Hacı Mustafa Efendi’nin mahdûmudur.
Dedesinin yanında büyümüş, dedesinden ikmâl-i tahsîl etmiş olduğundan Torun Ahmed Efendi
diye [333] iştihâr etdi. Usûl üzere ders okutarak bir müddet Kâsım Bey Medresesi müderrisi
oldu. Fazlızâde Hacı Ahmed Efendi hakk-ı tekaddüm iddi’a ederek müderrisliğe avdet
etdiğinden ma’zûl oldu. Ba’dehû niyâbete sülûk ederek kasabâta nâib ve kadı olup 1145
yılından sonra vefât etdi. Ulemâdandır. Mahdûmu Abdullah Efendi’ye Torunzâde dendi.
Torun Ali Ağa-Emîr Hacızâde Hacı
Amasyalıdır. A’yândan Emîr Hacı Abdullatîf Çelebizâde Hüseyin Ağa’nın oğludur.
Pederi dedesinden evvel vefât etdiğinden buna Torun Ali Ağa dendi. Vâlidesi tarafından sâdât-
ı Hüseyniyye’den olduğu münâsebetle bir kaç defa Nakîbü’l-eşrâf kâim makâmı oldu.
Takrîben 1152’de İstanbul’a gitdi. Çünkü eniştesi Amasyalı Hâcezâde Abdülganî, Abdî
Ağa ricâlden olmuşdu. Müşârün-ileyhin dâiresinde bulunarak 1162 şevvâlinde vezîr olan Abdî
Paşa’ya hazinedâr ve Harem kethüdâsı oldu.
1166’da vezîr müşârün-ileyhin irtihâlinde Sadr-ı a’zam Bâhir Mustafa Paşa’ya intisâb
edib 1167’de dergâh-ı [334] âlî kapıcıbaşılığı ile Tokat voyvadası ve Kâlhâne emîni oldu.
1170’de ma’zûlen Amasya’ya gelip tekrâr Nakîbü’l-eşrâf kâim-i makâmı, meclis-i a’yân a’zâsı,
baş a’yân olup 1179’da vefât etdi. Hânedân, cömert, gâyet nüfûzlu idi. Mahdûmları vüzerâdan
Hüseyin Râmî Paşa ile müderrisînden Mehmed Hâşim Efendi meşhûrdur. Diğer mahdûmu es-
Seyyid Ahmed Efendi’dir.
Torun es-Seyyid Mehmed Efendi-Müftîzâde
Amasya müftüsü Hâfız Abdurrahmân Efendi bin Pederek Şeyh Mehmed Efendi bin Müftî
Abdullah Sânî Efendi mahdûmudur. Dedesi müftü Şeyh Mehmed Efendi’nin himâyesinde
büyüdü. Fâzıl-ı Meşhûr Seküköylüzâde Kâşif Mehmed Efendi’den ve Çelebizâde Hüseyin
Efendi’den ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm ve ba’dehû Saraçhâne Câmii kurbünde Hacı Mustafa
Ağa’nın yaptırdığı medresesi müderrisi oldu.
Ba’dehû Saraçhâne Câmii vaaziyyesi, daha sonra Sultân Bâyezîd Câmii kürsi şeyhi
uhdesine tevcîh edilip 1214’de zor ile Amasya müftüsü oldu. Ancak zühd ve takvâsı fetvâdan
isti’fâsını icâb etdirdiğinden vaaz ve tedrîse avdet edib 1218’de iki vazîfeyi de bıraktı. Müderris
olduğu halde 1228’de dâr-ı naîme [335] irtihâl etdi.
Âlim, kâmil vaazı müessir, natûk, zâhid, müttâki bir zât idi. Vaazı Amasya mutasarrıfı
Caniklizâde Tayyar Mahmûd Paşa’nın işine gelmediğinden isti’fâ ve inzivâya mecbûr olmuştu.
Mahdûmları es-Seyyid Abdullah, Abdurrahman Efendilerdir.
457
461