Page 457 - 6-8
P. 457

Amasya Tarihi Cilt: 11
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Mustafa  Efendi’nin  dersinde ikmâl-i  tahsîl ederek ders-i  âm  ve  ba’dehû  nâib  ve  kadı  olup                           Tûrâ Paşa-Hâce
               1181’de vefât etdi. Ulemâdan, edîb, şâir idi.                                                                                Amasyalı  Halil  oğludur.  Tüccâr-ı  meşhûreden  olup  Amasya’da  hükûmet  eden  Çelebi
                                                                                                                                      Sultân  Mehmed’e  kuvve-i  mâlîyesiyle  yardımlar  ederek  a’yân-ı  memleketten  oldu.  Sultân
                     Tâhir Mehmed Efendi-Tokâdîzâde                                                                                   Murâd-ı  Sânî  Amasya’da  vâlî  iken  defterdârı  olup  muâvenet  ve  sadâkatiyle  teveccühlerini
                     Esbak  Amasya  müftüsü  Tokâtlı  Şeyh  es-Seyyid  Mustafa  Efendi’nin  [317]  oğludur.                           kazandı. 838 sâline doğru vefât etdi. Mahdûmu Hâce Ali Çelebi’dir.
               Amasya ve İstanbul ulemâsından ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve bi’l-imtihân 1138’de müderris
               oldu.  Mücîz  oldukdan  sonra  sancaklara  kadı  olarak  devr-i bilâd edib  1171’de Dârülhadîs-i                             Tûrâ Çelebi-Tûrâ Paşazâde
               Süleymanîye râddesinde iken vefât etdi. Ulemâ-yı kudâtdan idi.                                                               Amasya a’yân-ı tüccârından Hâce Ali Çelebi oğludur. İkinci Sultân Bâyezîd Amasya’da
                                                                                                                                      vâlî iken ümenâsından oldu. Tahta cülûsunda Amasya vâlisi olan Şehzâde Sultân Ahmed’in
                     Tâhir Mehmed Efendi-Müftîzâde                                                                                    maiyyeti  erkânından  912  yılından  sonra  vefât  etdi.  İstanbul’da  mahallesi  ve  mescîdi  olan
                     Amasya müftüsü Sarı Ahmedzâde Hacı Hâfız Mehmed Efendi’nin mahdûmudur. Sâdât-                                    Sivrikoz Mehmed Çelebi bunun dâmâdıdır.
               ı Hüseynîyye’den olup Amasya’da Payaslı Hacı Mehmed Efendi’den ikmâl-i tahsîl etdikden
               sonra  İstanbul’da  ders-i âm  ve bi’l-imtihân  1223  rebîülevve1inde  müdderris  oldu.  Esnâ-yı                             Durâk Bey-Kaya Paşazâde
               tedrîsini hareket-i hâric râddesinde iken 1228’de vefât etdi. Âlim, kâmil, parlak bir müderris                               Amasya  erkânından  Torumtayoğlu  Kaya  Paşa  bin  Sirâceddîn  Mehmed  Çelebi  bin
               idi.                                                                                                                   Süleyman Bey bin emîr-i kebîr Ya’kub Şâh bin Celâleddîn Mehmed Bey bin Mûsâ Bey bin
                                                                                                                                      Beylerbeyi  Seyfeddîn  Torumtay  mahdûmudur.  Çelebi  Sultân  Mehmed  ve  İkinci  Sultân
                     Tâhir Mehmed Ağa-Zanalıoğlu                                                                                      Murâd’ın meşâhîr-i ümerâsından olduğu halde 831 [321] sâlinden sonra vefât etdi.
                     Amasya  a’yânından  Zanalızâde  es-Seyyid  Mahmûd  Efendi’nin  oğludur.  Gençliğinde
               yeniçeri olup defalarca Rus muhârebelerine girdi. Yararlıklar gösterip alemdâr iken mükerreren                               Durâk Bey-Yazarlıoğlu
               serdâr oldu. 1241’de ocağın ilgâsında nizâmiye yüzbaşısı ve 1244 muhârebesinde [318] binbaşı                                 Amasya’nın Virmiş köyünde Câmii ve vakfı olan Cemâleddîn Firûz Bey bin Hamza Bey
               olduğu halde Ahıska müdâfaasında şehîd oldu. Cesûr, silâhşör, yiğit idi. Gâyet mu’tedil olup                           bin Durmuş bin Tanrıvermiş Bey’in oğludur. Pederinin emâreti zamanında zaîm ve irtihâlinde
               yeniçeriliğinde yobaz değildi.                                                                                         vakfına mütevvelî, İkinci Sultân Murad’ın bütün muhârebelerine girip mîrlivâ oldu. 847’de
                                                                                                                                      Varna  Harbi’nde  şehîden  vefât  etdi.  Bu  da  yiğit  beylerdendi.  Mahdûmu  Yazar  Bey  de
                     Tâhir Mehmed Efendi-Baba                                                                                         ümerâdandır.
                     Artvinlidir.  İstanbul’da  tahsîl  görüp  Amasya’da ders-i  âm  oldu.  Bir  müddet  Üçler
               Mektebi muallimi  olup mahalle çocuklarını  okuttu. Ahyânen ramazanlarda vaaz ve nasîhat                                     Durâk Çelebi-Kaya Paşazâde
               ederdi. 1318’de vefât etdi. Ulemâdan, pehlivân-sîret, güzel kılıç oyunları oynardı.                                          Durmuş Bey bin Durak Bey bin Kaya Paşa’nın oğludur. Amasya a’yânından pederinin
                                                                                                                                      irtihâlinde Torumtay ve Kaya Paşa Hamâmı vâkıflarına mütevellî ve Amasya vâlisi Şehzâde
                     Tâhir Mehmed Efendi-Köprülü                                                                                      Sultân  Ahmed’in  ümenâsından  oldu.  Çok  zaman  şehremîni,  918  senesi  Sultân  Ahmed’in
                     Amasyalıdır.  Merzifon  züamâsından  Abdül  Bey’in  evlâdından  olduğu  münâsebetle                              boğulmasından müteessiren vefât etdi.
               Seyyid  Abdülzâde  diye  meşhûr  olmuşdu.  Rüşdiyye  tahsîli  gördükden  sonra  Şirvânî  Hacı
               Mustafa Efendi’nin  dersinde  tefeyyüz  etdi.  Muhâsebe  kaleminde  çalışıp  bir  aralık  Amasya                             Durâk Çelebi-Yazarlıoğlu
               nüfus müdürü oldu                                                                                                            Amasya a’yânından ve ümerâdan Veli Bey bin Yazar Bey bin Durak Bey bin Cemâleddîn
                     Buradan azlinde İstanbul’a gidip Hünkâr Şeyhi Ebû’l-Hüdâ Efendi’ye bir yolunu bularak                            Firûz Bey’in oğludur. Züamâdan iken ceddînin vakfına mütevvellî oldu. 975 [322] yılından
               çatdı. 1311’de Ankara, 1313’de Adana nüfûs nâzırı oldu [319] ve rütbe-i sâlise ile taltîf edildi.                      sonra vefât etdi. A’yândan, hânedân idi.
                     1315’de terfîan Maârif Nezâreti’nde encümen-i teftîş ve muâyene a’zâsı olarak İstanbul’a
               yerleşti. Tedrîcen rütbesi sânîye ve mütemâyiz oldu. 1326 cumâdelâhiresinde Meşrûtiyet i’lânı                                Durak Ağa-Duracan Çâvuş
               üzerine encümen ilgâ ve bu da tekâüde sevk edilerek 1332’de vefât etdi.                                                      Köprülüdür. “Çâvuşân-ı Dergâh-ı Âlî Defteri”nde “Durâk Ahmed Köprî” diye künyesi
                     Âlim, kâtib, idâresizdi. “Mahzenü’l-Ulûm” adlı bir eser neşrine başladığı halde birkaç                           görülen bu zât Köprülü Ahmed oğludur. 981 târihlerinde çavuş görülüp mükerreren Amasya
               formadan  ibâret  ve nâ-tamam  kaldı.  Refîkası  denilen  acûzeye  mahkûm  olduğundan  fakr  ü                         muhassıl-ı emvâli Gümüş emîni, Köprü voyvadası oldu. 1008’de zuhûr eden Celâlî eşkiyâsına
               fâka’dan kurtulamadı. Oğulları Mehmed Kemâl, Ahmed Nafiz beylerden Kemâl sefîh oldu.                                   karşı kazâyı fevkalâde müdâfaa ederek tecâvüzâta meydan vermedi.
               Doktor Ahmed Nafiz bey de Kavala’da Yunânîlerin elinde şehîd oldu. Bunun bir mahdûmu                                         On beş yıl kadar Köprü voyvadası olarak fevkalâde teayyün etdi. 1016’da vefât eyledi.
               vardır.                                                                                                                Köprü’de Toprak Kale’yi yapdıran budur. Oğulları Ali, Ömer beylerdir. Kerîmesi Hayrünnisâ
                                                                                                                                      hanım, mevâlîden Amasyalı Hayreddînzâde İbrâhim Efendi’nin halîlesidir. Evlâdına Duracanlı,
                     Tab’î Ahmed Dede-Zâkîrbâşı                                                                                       Turicanlı dendi. Bunlardan Ahmed Paşa’nın tercemesi yukarıda yazıldı.
                     Amasya  Mevlevîhânesi  şeyhi  Mehmed  Arif  Dede’nin  hizmetinde  edebiyât  öğrendi.
               Tarîk-i  Mevleviyye’den  tefeyyüz  ederek  zikirbaşı  olup  Hasan  Kudsî  Dede  zamanında                                    Durâk Paşa-Duracanoğlu
               Mevlevîhâne rüknü olduğu halde 1084’de vefât etdi. Urefâ-yı Mevleviyye’den, şâir, edîb bir                                   Köprülüdür.  Duracan  Çâvuşoğlu  meşhûr  Ali  Ağa’nın  oğludur.  Babası  ve  atası  gibi
               pîr idi. Şiir ve edebi güzeldi. Elde etdiğim eş’ârı yandı. [320]                                                       Dergâh-ı  âlî  çavuşlarından  olup  devr-i  hidemât  ederek  Dördüncü  [323]  Sultân  Murad’a
                                                                                                                                      kendisini sevdirdiğinden Bayram Paşa’nın sevk ve ta’rîfiyle 1048’de çavuşbaşı oldu.



                                                           452                                                                                                                    453
                                                           456
   452   453   454   455   456   457   458   459   460   461   462