Page 472 - 6-8
P. 472

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Şâir,  hoş  sohbet,  edebiyâta  vâkıf  idi.  Mahdûmu  Ali  Çelebi’dir.  Bunun  oğulları  Mehmed,
               Osmân, Hasan Ağalardır.
                     Hacı Mehmed Ağa Amasya eşrâfından olup mahdûmu Ebû Saîd Ahmed Dede’nin evlâdı
               zamanımıza kadar devam etmişdir. Osmân Ağazâde Sirâc Ömer Ağa İstanbul’da meşhûrdur.
               Hasan Ağazâde bostancıbaşı İbrâhim Ağa ve birâderi Haseki Abdî Ağa’dır. Bunlar “Ferâşet
               Defteri”nde mukayyed görüldü.

                     Âdil Bey-Keçizâde
                     Amasya’nın  Ziyâre  Mahallesi’nde  Câmii  olan  Ali  Bey  bin  Keçi  Mehmed  Bey  bin
               Süleyman Bey bin Ya’kûb Şâh bin Mehmed Bey bin Mûsâ Bey bin emîr-i kebîr Seyfeddîn
               Torumtay’ın  oğludur.  Sultân  Murâd-ı  Sânî  devrinde  meşâhîr-i  ümerâdan  olup  Varna
               Muhârebesi’nde  yaralandı.  Avdetinde  848’de  Sonisa  kazâsındaki  çiftliğini  pederinin  Câmii
               mesâlihine vakf ve ba’dehû vefât etdi. Mahdûmu Mehmed Bey de meşâhîr-i ümerâdan olup
               İstanbul fethinde isbât-ı vücûd etmişdi. [364]

                     Âdil Bey-Kubadoğlu
                     Lâdiklidir. Canik Beyi Cüneyd Bey bin Ali Bey bin Keykubad Şâh bin Altunbaş Gâzi
               Çelebi bin Sultân Gıyaseddîn Mes’ûd bin Sultân İzzeddîn Keykavus-ı Selçûkî mahdûmudur.
               822’de babasının maktûlen vefâtı üzerine Lâdik’de oturdu.
                     831’de  İkinci  Sultân  Murad  zeâmet  ihsân  ederek  muhârebelere  girdi.  847’de  Varna
               Muhârebesi’nde gösterdiği yararlık üzerine Simre-i Havza emîri ve ceddînin evkâfı mütevellîsi
               oldu. 857’de İstanbul fethinde yararlıkları görülüp mîrlivâ ve 860’da Amasya vâlisi olan İkinci
               Sultân Bâyezîd maiyyetine me’mûr oldu.
                     Amasya’da  emîr-i  şikâr  vazîfesini  görüp  Sultân  Bâyezîd’e  kendisini  sevdirdi.  870’de
               Köprü civârında Gâzi Çayır denilen çiftliğini evlâdına ve misâfirlerin it’âmına vakf ederek 872
               hudûdunda  vefât  etdi.  Oğulları  Ahmed,  Mehmed,  Mustafa  beylerden  türeyen  evlâdı  1340
               târihine kadar müstefîd olmuşlardı. Mustafa Beyzâde Âdil Bey bunlardandır. [365]

                     Âdil Han Bey-Biçeroğlu
                     Amasya ümerâsından Hızır Bey bin Bayram Bey bin Esen Bey bin Biçâr Bey’in oğludur.
               Pederinin  hayatında  ve  Çelebi  Sultân  Mehmed’in  816’da  cülûsunda  zeâmetle  taltîf  edildi.
               Amcalarından Hamza Bey’in ve Yörgüç Paşa’nın maiyyetlerinde tefeyyüz ederek ümerâdan
               oldu.
                     857’de  İstanbul  fethinde  fedâkârâne  hizmetler  ederek  Siroz  Beyi  oldu.  Rumeli
               sancaklarında emâret ederek 873 hudûdunda pek ihtiyâr iken vefât etdi. Kibâr-ı ümerâdandır.
               Mahdûmu Hasan Bey’dir.

                     Âdil Şâh Çelebi-Kubâdzâde
                     Kedağralıdır. Yukarıda tercemesi yazılan Âdil Beyzâde Mustafa Bey’in mahdûmudur.
               Amasya  vâlisi  Şehzâde  Sultân  Ahmed  nüdemâsından  olup  918’de  ikbâli  söndü.  Ceddînin
               vakfına mütevellî  olarak yaşadı.  Şehzâde Sultân Mustafa’nın Amasya vâlisi  olduğu  esnâda
               iltifât gördü. 951 hudûdunda vefât etdi. Söz ebesi, hoş-sohbet idi.

                     Âdil Mehmed Efendi-Rummânzâde
                     Meşâhîr-i  ulemâdan  Ali  Efendi  bin  Mehmed’in  mahdûmudur.  [366]  Pederinden  ve
               Amasya müftüsü Hâbilzâde Mehmed Efendi’den vesâir ulemâdan ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm,
               müderris,  Şemseddîn  Paşazâde  Ahmed  Paşa’nın  hâcesi  ve  imâmı  olduğu  münâsebetle  rüûs
               tedrîsi aldı. Ba’dehû Amasya nâibi ve ba’zı elviyeye kadı olup 1086’da vefât etdi. Âlim, kâmil,
               şâir idi. “Mehmed bin Ali er-Rummânî eş-şehîr bi-Âdil” diye sicillât ve i’lâmâtı imzâ ederdi.




                                                           467
                                                           471
   467   468   469   470   471   472   473   474   475   476   477