Page 473 - 6-8
P. 473

Amasya Tarihi Cilt: 11
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Âdil Mustafa Efendi-Müftîzâde                                                                                          Ârif Mehmed Dede-Mevlevî
                     Merzifon müftüsü Kamlıklı Mustafa Efendizâde Abdurrahman Efendi’nin mahdûmudur.                                        Mevlevî dervişlerinden Amasyalı Ahmed Dede’nin oğludur. Galata Mevlevîhânesi şeyhi
               Amasya’da Iydîzâde Hacı Âkif Mustafa Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib İstanbul’a gitdi. Tarîk                            Ankaralı İsmail Dede’nin himâyesinde tahsîl ve terbiye görüp Mesnevîhân olmuştu. Bayram
               imtihânını kazandığı münâsebetle silk-i kudâta girip hayli kasabât ve bilâda kadı olarak iştihâr                       Paşa Amasya Mevlevîhânesi’ni binâ etdikde buranın şeyhi olarak Amasya’ya geldi.
               etdi. Ba’dehû ihtiyâr-ı tekâüd edib 1188’de vefât etdi. Âmil, fâzıl, şâir bir zât idi.                                       On bir yıl kadar icrâ-yı meşîhat edib 1058’de maktûlen vefât eden Amasya mutasarrıfı
                                                                                                                                      Hüseyin Paşa’dan [370] dolayı azl ve gadredildi. İkinci defa İstanbul’a gidip ilm ü sinnine
                     Âdil Mustafa Bey-Türedizâde                                                                                      hürmeten Sultân Fatih Vakfı fuzalâsından yevmî otuz akçe vazîfe verildi. 1061’de vefât etdi.
                     Amasya eşrâfından el-Hâc Hasan Ağazâde Mehmed Sâdık Efendi’nin oğludur. Rüşdiye                                  Âlim, kâmil, Arap ve Acem edebiyâtına vâkıf, şâir, natûk, mizacgîr idi. Mahdûmu Abdulbâki
               mektebinde mukaddimât-ı ulûmu okuyup asker oldukda bölük emîni [367] olup İstanbul’da                                  Dede’dir.
               ba’zı zevâtın yardımıyla tabur kâtibi olarak Yıldız Sarayı’nın muhâfız taburlarına yerleşti.
                     1310’da yâverân-ı şehriyârî esvâb emîni olup on iki yıl kadar bu hizmette devam etdi.                                  Ârif Mehmed Efendi-Dedezâde
               Ba’dehû Alây emîni olarak aynı vazîfeyi îfâ ederek 1326’da meşrûtiyetin i’lânında binbaşı ve                                 Amasya  Mevlevîhânesi  şeyhi  Alâeddîn  Dede’nin  mahdûmudur.  Pederinden  tahsîl  ve
               Irak ordusuna me’mûr oldu. 1334’de Bağdat harbinde vefât etdi.                                                         terbiye görüp Konya’ya gitdi. Orada ikmâl-i tarîk edib İstanbul’da Yenikapı Mevlevîhâne şeyhi
                                                                                                                                      oldu.  Yıllarca  burada  îfâ-yı  meşîhat  edib  1137’de  vefât  etdi.  Âlim,  şâir,  edebiyâta  vukûfu
                     Ârif Çelebi-Sofuzâde                                                                                             mükemmeldi.
                     Amasya ulemâsından Sofu Mehmed Efendi’nin mahdûmu ve Hızır Çelebi birâderidir.
               Asrı ulemâsından ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm, İçeri şehirde Melik İsmail Gâzi Câmii vâizi                                  Ârif Mehmed Paşa-Kasap Bekiroğlu
               oldu. 875 yılından sonra vefât etdi. Âlim, zâhid idi.                                                                        Amasya  serdârı  olup  1159’da  vefât  eden  Kasap  Hacı  Ebûbekir  Ağazâde  Serdâr
                                                                                                                                      Abdülhalîm  Ağa’nın  oğludur.  Amasya  yeniçerilerinden  iken  Rus  muhârebesinde  yararlığı
                     Ârif Ahmed Efendi-Kadızâde                                                                                       görüldüğünden Amasya serdârı ve 1211 vak’asında hizmeti sebk ederek çorbacı oldu. [371]
                     Meşâhîr-i  kudâtdan  Hâfız  Ahmed  Efendizâde  Abdülbâki  Efendi’nin  mahdûmudur.                                      Çünkü bu esnâda kul-kethüdâsı Amasyalı Kutoğlu Hüseyin Ağa yeniçeri ağası olmuştu.
               Müfessir Hızır Efendi tilmîzlerinden Çorumlu Müftü Ahmed Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib                                Sâhib-i  terceme  tab’ân  mu’tedil  ve  gâyet  mümtezic  olduğundan  ocak  erleriyle  kaynaşıp
               kazâ nâibi, kasabâta kadı oldu. Şiir ve inşâda ve ta’lik yazısında mahareti olduğundan terfi’                          Amasyalızâde  Hacı  İbrâhim  Efendi’nin  himmetiyle  ma’lûm-i  Selim  Hânî  olarak  kethüdâları,
               edilerek [368] 1131 yılından sonra vefât etdi. Kibâr-ı kudâtdan şâir bir zât idi.                                      buradan muhzır ağası oldu.
                                                                                                                                            Ba’dehû  sırasıyla  zâhirecibaşı,  1220  saferinde  kul-kethüdâsı  oldu.  Ancak  yeniçeri
                     Ârif Ahmed Ağa-Çorakçıoğlu                                                                                       Ağalığından  Sadr-ı  a’zam  olan  İbrâhim  Hilmi  Paşa’nın  rakîbi  olduğundan  1221  senesi
                     Amasya  a’yânından  Hacı  Hasan  Ağa’nın  oğludur.  Ebûbekir  Paşazâde  teşrifâtcı  Âkif                         rebîülevvelinde  ma’zûl  ve  şâbânında  yeniçeri  ağası  Pehlivân  İbrâhim  Ağa  sefere  me’mûr
               Bey’in  dâiresinde  terbiye  görüp  çukadârı  oldu.  Bunun  irtihâlinde  kâim  makâm-ı  sadr-ı  âlî                    olmakla sekbânbaşı ve yeniçeri ağası vekili oldu.
               Amasyalı es-Seyyid Mustafa Paşa dâiresine girip ağalarından oldu. Ba’dehû Paşa’nın kâim                                      Ancak 1221 zilka’desinde rikâb-ı hümâyûn kâim makâmı olan Yenişehirli Mûsâ Paşa’nın
               makâmlığında kapıcıbaşı olarak silâhdâr-ı şehriyârî Lâdikli es-Seyyid Abdullah Ağa’ya intisâb                          nüfûz ve ikbâli fevkalâde olduğundan buna mümâşâta mecbûr olarak Sultân Selim-i Sâlis’in
               etmişdi. Müşârün-ileyhin azlinde Amasya’ya gönderildi. 1211’de vefât etdi. Hazret Pir İlyâs                            hal’inde Mûsâ Paşa’ya uymuş, ocak gayreti gütmüş, Dördüncü Sultân Mustafa’nın cülûsuna
               mezârlığının garb müntehâsında medfûndur.                                                                              lisânen yardım etmişdi.
                                                                                                                                            1222 senesi rebîülâhirinde kâim makâm Mûsâ Paşa’nın azlinden az sonra bu da azledilip
                     Ârif Hasan Efendi-Hatîb                                                                                          Bursa’ya  [372]  ve  buradan  da  istirhâmı  üzerine  Amasya’ya  gönderildi.  1222  şa’bânında
                     Köprülüdür. Köprü’de mukaddimât-ı ulûmu görüp Amasya’da Payaslı Hacı Mehmed ve                                   Caniklizâde Tayyar Mahmûd Paşa kâim makâm-ı sadr-ı âlî oldukda Amasyalı Gürcüzâde Hâfız
               Soruklu Hacı Hâfız Ali Efendilerden ikmâl-i tahsîl etdi. Köprü’de ders-i âm ve Câmi-i Kebîr’e                          Ali Paşa mîr-i mîrânlıkla Çorum mutasarrıfı olduğu esnâda Çorum mütesellimi oldu.
               hatîb ve Tâceddîn Paşa müderrisi iken Köprü müftüsü oldu. 1244’de vefât edib Tâceddîn Paşa                                   1222  senesi  zilhiccesinde  Hâfız  Ali  Paşa  vezâretle  Sivas  vâlisi  oldukda  yerine  mîr-i
               Câmii garbında defnedildi. Meşâhîr-i [369] ulemâ ve fukahâdan idi.                                                     mîrânlıkla Çorum mutasarrıfı  ve 1223 senesi  rebîülâhirinde Akşehir sancağı  mutasarrıfı  ve
                                                                                                                                      Akkirman  muhâfızı  olarak  oraya  gönderildi.  1223  senesi  cumâdelâhirinde  Osmanlı  tahtına
                     Ârif Ali Efendi-Boluvîzâde                                                                                       oturan İkinci Sultân Mahmûd’un fermânıyla efendileri olan Mûsâ, Tayyar Paşaların i’dâmından
                     Amasya’da Mehmed Paşa Câmii vâizi Yakut Paşa vakfı mütevellîsi olan Bolulu Şeyh                                  sonra şa’bânında bu da Akkirman’da i’dâm edildi.
               İbrâhim  Efendi’nin  oğludur.  Amasya  ulemâsından  ikmâl-i  tahsîl  edib  pederinin  irtihâlinde                            Şânîzâde Ataullah Efendi i’dâmını muhık göstermek ve Sultân Mahmûd’a yaranmak için
               birâderleri Mehmed Emîn ve Ahmed Saîd Efendilerle müştereken Yakut Paşa mütevellîsi oldu.                              aleyhinde  hayli  sözler  yazmış,  hadd-ı  zâtında  becerikli  bir  adam  olduğunu  erbâb-ı  dikkate
                     Ba’dehû silk-i kudâta girip hayli kasabât ve bilâda kadı oldukdan sonra 1179 saferinin on                        göstermiştir.
               yedisinde vefât etdi. Bir kerîmesi Fâtıma Hânım tevliyet hissesine vâris ve mutasarrıf olmuştu.                              Müverrih-i meşhûr Cevdet Paşa Dördüncü Sultân Mustafa’nın cülûsuna sebeb-i müstakill
               Birâderi es-Seyyid Ahmed Saîd Efendi de 1176’da vefât etdi.                                                            olan Kabakcı Mustafa’nın ve refîki habâseti olanların Sultân [373] tarafından taltîf edildiklerini
                                                                                                                                      yazarken diyor ki:
                                                                                                                                            “…Ve mumâ-ileyhim başbuğ ve serkerdeler’in refâkatlerinde bulunan on yedi çavuşa –
                                                                                                                                      alâmerâtibihim- altmışar ve ellişer, kırkar akçe yevmiyeler tertip ve tanzîm olundukdan sonra
                                                                                                                                      yamakların neferâtı dahî yirmişer akçe yevmîye istediklerinde Sekbânbaşı Arif Ağa:



                                                           468                                                                                                                    469
                                                           472
   468   469   470   471   472   473   474   475   476   477   478