Page 56 - muze
P. 56

Mecidiye

                             1844  tarihinde  Sultan  Abdülmecid’in  saltanatının  6.  yılı  sebebiyle  bastırılan

                        altın ve gümüş sikkelere verilen addır. Sultanın saltanatının ilk yıllarında tedavülde
                        çok  fazla  değişik  ve  mağşuş  sikke  kullanılması  karışıklığa  sebep  olmuştur.  Bu

                        durumu önlemek adına sikkeler toplatılarak yeni sikkenin basımına karar verilmiştir.

                        Ancak  yeni  paranın  başımı  için  darphanede  teknik  eksiklik  yaşanmıştır.  Bunun
                        üzerine  Londra’dan  gerekli  aletler  getirilerek  para  basımına  başlanmıştır. 319   İlk

                        olarak  100  kuruşluk  altın  sikkeler  darp  edilmiştir.  Gümüş  sikkelerin  ise  830  ayar
                        olarak  kesilmesi  kararlaştırılmıştır. 320   Altın  mecidiyelerin  500  kuruşlukları,  11

                        dirhem (36,08 gram) 4 kırat; 250 kuruşlukları, 5 dirhem (18,04 gram) 10 kırat; 100

                        kuruşlukları 2 dirhem (7,21 gram) 4 kırat; 50 kuruşlukları 1 dirhem (3,60) 2 kırat; 25
                        kuruşlukları 9 kırat 1,80 gram ağırlığından oluşmaktaydı. Ayrıca 20 kuruş değerinde

                        tam, 10 kuruş değerinde yarım,  5 kuruş değerinde çeyrek mecidiyeler ile 2 kuruşluk,
                        1  kuruşluk  ve  20  paralık  gümüş  sikkeler  basılmıştır. 321   İlk  zamanlar  altın  100’lük

                        altın  sikkelere  “mecidiye  altını”,  gümüş  mecidiyelere  ise  “beyaz  mecidiye”  ve  ya
                        “sim mecidiye” denilmiştir. Ancak Sultan Abdülaziz’in saltanatından sonra 100’lük

                        altın  mecidiyeler  “Osmanlı  lirası”  ismini  almış,  en  çok  kullanılan  24,5  gram

                        ağırlığındaki gümüş 20 kuruşlar için “Mecidiye” ismi kullanılmıştır. 322

                             2.2.4. Darphaneler

                             Sikke basımı darphane adı verilen yerlerde yapılırdı. Darphane, Arapça “dâr,

                        hâne”  ev  kelimesinin  karşılığı  olup  darp  vurma  yoluyla  para  basma  işlemine

                        denmektedir.  Darphaneye  “Dârüddarp”  ve  “Dârüssikke” isimleri  de  verilmektedir.
                        Osmanlılarda dârüddarp ve yaygın olarak darphâne ismi kullanılmıştır. 323

                             Osmanlı İmparatorluğu diğer İslam devletlerinde olduğu gibi hâkim oldukları

                        topraklardaki darphanelerden yararlanmışlardır.  Fetihlerin  çoğalıp, ülke  sınırlarının

                        genişlemesiyle maden yataklarına yakın yerlerde, yerleşim merkezlerinde, ticari ve
                        idari  öneme  sahip  şehirlerde  yeni  Osmanlı  darphaneleri  kurulmuştur.  Ancak  bu

                        darphanelerde  yalnızca  Osmanlı  paraları  basılmıştır.  Zaman  içerisinde  Osmanlının



                        319   Dia,  “Mecidiye”,  Türkiye  Diyanet  Vakfı  İslam  Ansiklopedisi,  C.  28,  Türkiye  Diyanet  Vakfı
                           Yayınları, Ankara 2003, s. 239.
                        320   Damalı, Osmanlı Sikkeleri Tarihi, C. 9, s. 3043.
                        321   Ölçer, Sultan Abdülmecid Devri Osmanlı Madeni Paraları, s. 22.
                        322   Damalı, A’dan Z’ye Osmanlı Nümismatik El Kitabı, s. 132.
                        323   Sahillioğlu, “Darphane” , C. 8, s. 501.
                                                                47
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61