Page 118 - 1-4_2
P. 118

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR



                      Şu hatt-ı celî tevârîhin naklini te'yîd eylediği hâlde "Vâzıh Efendi" merhûmu "Ve li-
               kevni'l-binâ'i âme'l-feyzi kâne'l-itmâmu âmen feyyâzen" ibâre-i vâzıhası tağlît etdiği anlaşılır.
               Merhûm, "âme'l-feyz" ile "âme feyyâzin" lafz-ı mürekkeblerini tedkîk ve "el-feyz" ile "feyyâz"
               kelime-i ma'rife ve münkerelerini tefrîk etmemişdir.
                      Bu câmi-i şerîf mükerreren zelzeleye ma'rûz olarak ibrâz-ı metânet etmiş ise de 999
               Muharreminde  hâdis  olan  zelzele-i  azîmede  ön  kubbe  ve  kemerleri  ve  imâretin  kubbeleri
               rahnedâr oldukda derhâl i'mâr edilmişdi.
                      Fakat 1079 zelzele-i müdhişesinde iç kemeri çökmüş ve kubbeleri münhedim olup sağ
               taraf  minâresi  aşağı  kuşağından  kıbleye  doğru  devrilmiş  ve  sol  minâresi  dahi  şarka  doğru
               eğrilmiş ve imâret ve tâbhâne kubbeleri yarılmış olduğundan mütevellî "Merzifonî İbrâhim
               Ağa" nâzır ve "Ahmed Paşazâde Ali Bey" mübâşir olarak bu kadar hasârât-ı azîme ve minâreler
               bir sene zarfında [131] tecdîden i'mâr edilmişdir. Bundan sonra mükerreren zelzele hudûsunda
               ârız  olan  hasâr-ı  hafîf  derhâl  ta'mîr  edilerek  imâreti  şimdiye  kadar  hüsn-i  muhâfaza
               edilegelmişdir. Câmi-i şerîfin şimâl-i şarkî tarafında ırmak kenârında "Türedîzâde el-Hâc Ali
               Ağa" 1197'de eyyâm-ı şitâda cemâ'atin sıcak su ile abdest almalarına mahsûs musluklar ve
               arkasında suyu ısıtmağa mahsûs bir oda inşâ ve ormanda kâ'in bir bâğını buraya vakf etmişdir.
               Buraya "Sıcak Su" denir. Şimâl-i garbîsinde kâ'in dâ'ire kapısının önünde "Keklikzâde el-Hâc
               Ali  Ağa"  evlâdından  "Ayşe  Hâtun"  1227'de  ufak  bir  şadırvan  binâ  ve  bir  dükkânını  vakf
               etmişdir. Fakat o bâğ ile bu dükkân ba'dehû zâyi' ve mülk olduğundan hücre ve şadırvan da
               müşrif-i harâb olmuşdur.
                      Câmi-i şerîfin garb tarafında teberdârân-ı hâssadan "Kâtibzâde es-Seyyid el-Hâc Osmân
               Ağa" 1236'da kar sebîli inşâ ve altı dükkân vakf ve oraya tahsîs etmişdir. Bunun önünde ya'nî
               şimâlinde hâcegân-ı dîvân-ı hümâyûndan "Kapancızâde el-Hâc Hüseyin Zekî Efendi" 1258'de
               latîf bir muvakkithâne ve derûnunda bir kütübhâne ve önünde ya'nî şarkında ufak bir şadırvan
               binâ ve emlâkini vakf etmişdir.
                      1323'de  vefât  eden  "Yumuk  Osmânzâde  Ahmed  Necîb  Efendi"nin  metrûkât-ı
               mühimmesi  mahdûmuna  kalıp  bu  da  1325'de  vefât  etmeden  [132]  sülüs-i  mâlını  hayrâta
               vasiyyet etmekle vârisi bulunan amcası "Mehmed Hamdî Efendi" infâz-ı vasiyyete kıyâm ve
               "Sultân Bâyezîd Câmi-i Şerîfi" avlusunda dağ suyu bulunmadığını ve ırmak suyunun günlerce
               bulanık akmasından cemâ'atin bunaldığını nazar-ı dikkate alarak "Sultân Bâyezîd Mekteb-i
               İbtidâ'îsi"  garbında  kâ'in  duvârın  önünde  mükemmel  bir  kütübhâne  ve  bunun  önünde
               Çakallar'dan sûret-i mahsûsada getirdiği su için bir şadırvan binâsına 1327'de mübâşeret ve
               1329'da ikmâl etmişdir.
                      Bu mahallede "Kutb" demekle meşhûr "eş-Şeyh Ahmed Efendi" 1028'de mescid-i şerîf
               ve ittisâlinde bir zâviye-i Halvetiyye ve "Çelebi Mehmed Efendi" dahi 1018'de bir mekteb binâ
               ederek "Kutb Ahmed Efendi" akârât-ı mühimme vakf ve evlâdı hüsn-i idâre etmişler ise de
               mu'ahharan evlâdı munkarız ve akârâtı zâyi' olarak mescid ve mekteb ve zâviye dahi müşrif-i
               harâb olmuşdur. Vüzerâdan "Gürcüzâde Hâfız Ali Paşa" bu mahalleden zuhûr etmişdir.
                      16- "Hacı Hamza Mahallesi": Kuba’nın altında ve Fethiye Mahallesi’nden ayrılmış bir
               mevki'de kâ'indir. Şarkan dere ve garben Dârü's-selâm ve cenûben Kuba ve şimâlen Fethiye
               mahalleleriyle  mahdûd  olup  "Sultân  Bâyezîd  Hân-ı  Sânî"  hazretlerinin  Amasya  vâlîliğinde
               lalası ve müsteşâr-ı umûru olan "Îsâ Beyzâde Hacı Hamza Bey" 873 târîhine kadar burada
               ikâmet etdiği münâsebetle tesmiye edilmişdir. [133]
                      Mîr-i mûmâ-ileyh bu mahallede kârgîr bir mescid-i kebîr ve yanında bir mekteb ve
               çeşme binâ edib evkâfını oğulları "Ahmed, Mahmûd, Kâsım" Beyler tanzîm ve hayrâtını ikmâl
               etmişlerdir. Bu mescid-i şerîf 1057 zelzelesinde musâb olduğundan Amasya mütesellimi "Sefer
               Ağa" ta'mîr etdirdiği münâsebetle "Sefer Ağa Mescidi" denmişdir. Bu mahallede mûmâ-ileyh
               "Sefer Ağa" bir çeşme daha inşâ eylemişdir. Buna da "Sefer Ağa Çeşmesi"denir.
                      17- "Hekîm Çelebi Mahallesi": Hızır Paşa Mahallesi’nin şark tarafında olup el-yevm
               umrândan hâlî bir mevki'dir. Şarkan Kamereddîn ve garben Hızır Paşa mahalleleri ve cenûben

                                                           105
                                                           117
   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123