Page 172 - 1-4_2
P. 172

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               1191'de vefâtıyla fuzalâdan "es-Seyyid Osmân Efendi" ve 1221'de fuzalâdan "Fazlîzâde es-
               Seyyid Hâfız Ahmed Efendi" müderris ve bunun da bir sene sonra irtihâlinde "Âkifzâde Molla
               Iydî" tedrîse mutasarrıf olmuşdur.
                      1233'de  pederi "es-Seyyid  Abdurrahîm  Efendi"nin  irtihâline  binâ'en  ref'  olunarak
               ulemâdan hattât-ı meşhûr "Kâtibzâde es-Seyyid Ahmed Kâmil Efendi" ve 1244'de irtihâliyle
               mahdûmu  ulemâdan  "el-Hâc  Hâfız  Mustafa  Rif'at  Efendi"  Sultâniye  müderrisi  olmuş  ve
               1281'de Dersa'âdet'e gidip  ikâmet  ve 1305'de rıhlet eylediğine binâ'en vekâletinde bulunan
               ulemâdan "Arapkirli el-Hâc Osmân Efendi" kâ'ideten müderris olmuşdur. [294]
                      19- "Sungurlu Medresesi": Burma Minâre Câmi-i şerîfi’nin garb tarafında kâ'in sokak
               içinde Pervâne Bey Mahallesi’nde olup 1163'de Sungurlu kazâsı eşrâfından "Sungurzâde el-
               Hâc  Mehmed  Ağa"  binâ  ve  müderrisliğini  ulemâdan  "Çorumlu  el-Hâc  Kara  İsmâ'îl  Hâtif
               Efendi"ye i'tâ etmişdir. Amasya'da, Tokat'da ve Sungurlu kazâsında müsakkafât-ı mevkûfesi
               var idi. Buna "Medrese-i Sunguriyye" dahi denir.
                      İlk müderris olan mûmâ-ileyh "Kara Müftü el-Hâc İsmâ'îl Efendi"nin 1198'de vefâtıyla
               mahdûmu "Hâfız Mehmed Efendi" ve 1230'da fevtiyle diğer mahdûmu esbak Amasya müftüsü
               "Mustafa Vâzıh Efendi" müderris olmuş ise de 1251'de vefâtıyla mahdûmu "Ni'met Efendi"
               tedrîse  mutasarrıf  olarak  medrese  harâb  ve  1304  harîkında  tamâmiyle  mahv  olmuş  iken
               ulemâdan "Yumuk Osmânzâde Hacı Müsevvid Ahmed Şükrî Efendi" yalnız şimâl tarafını binâ
               ve cenûbunda kendisine bir dershâne ve hücre-i mahsûsa inşâ etmiş ve 1312'de vefâtına binâ'en
               mahdûmu "el-Hâc Hâfız Mehmed Tevfîk Efendi" makâm-ı pederi işgâl ve tedrîs ile iştigâl
               etmekde bulunmuşdur.
                      20-  "Sofular  Medresesi":  Sofular  Mahallesi’nde  "Abdullah  Paşa  Câmi-i  şerîfi"nin
               ittisâl-i  garbîsinde  olup  "Dârü'l-Hadîs"in  arkasındadır.  Bu  medresenin  şimâlen  karşısında
               bulunan  dershânede  meşâhîr-i  [295]  fuzalâ-yı  asrdan  "Köprülü  Hacı  Hâfız  Mustafa  Tevfîk
               Efendi" hazretlerinin talebesine bir mekân-ı tahsîl olmak üzere 1310'da eşrâf-ı memleketden ve
               fâzıl-ı  müşârün-ileyhin  muhlislerinden  "Cünûnzâde  el-Hâc  Mustafa  Ağa"  tarafından  binâ
               edilmişdir. Bu medrese ahşâbdan olup ağa-yı mûmâ-ileyh tarafından idâre edilmekdedir. Bu
               "Abdullah Paşa Câmi-i şerîfi"nin önü "Dârü'l-Hadîs", sağ tarafı medrese, sol tarafı dahi vaktiyle
               "Dârü'l-Kurrâ"  ve  karşısı  dershâne-i  fuzalâ  olduğu  münâsebetle  gâyet  feyznâk  bir  mahal
               olduğunu isbât ediyor. Medrese-i mezbûrenin ilk müderrisi müşârün-ileyh "Hacı Hâfız Efendi"
               hazretleridir.
                      21-  "Torumtay  Medresesi":  Gök  Medrese  Mahallesi’nin  müntehâ-yı  garbîsinde
               Torumtay Türbesi’nin kıble tarafında kâ'in câmi-i şerîfinin içinde olup 665'de Amasya vâlîsi
               beylerbeyi "Seyfeddîn Torumtay" tarafından binâ edilmişdir. Bu medrese câmi-i şerîfin büyük
               kapısının iç tarafında kâ'in boşluğun şimâl ve garb taraflarında görülen ufak ve sengîn hucurât-ı
               adîdeden ibâretdir. Dershânesi şark tarafında müseddes şeklinde vâsi', üstü açık, manzara-i
               hâriciyyesi  dil-firîb,  açık  yâkût  gibi  yeşil  taşlar  ile  müzeyyen  olduğu  münâsebetle  "Gök
               Medrese" demekle meşhûr olduğu vakfiyesinde münderic ve mahalleye alem-i mahsûs [296]
               olmuşdur. Bu dershâne, mu'ahharan vâkıf-ı müşârün-ileyhin evlâdına türbe-i mahsûsa olarak
               mevcûddur.
                      Bu medrese-i âliyeye hakîm-i asr olan "Gıyâseddîn Mahmûd Garmînî" ilk müderris
               olarak, ba'dehû "Ziyâ'eddîn Îsâ el-Hakkârî", "Şemseddîn Ahmed-i Verdî", "Nasreddîn Mehmed
               bin Gıyâs-ı Garmînî", "Şemseddîn Mehmed bin el-Hallâtî", "Zeyneddîn Ya'kûb Ez-Ziyârî",
               "Şerefeddîn Mehmed-i Erzincânî", "Bedreddîn Doğân-ı Türkmânî", "Muhyiddîn Yahyâ" gibi
               fuzalâ 800 târîhine kadar müderris olmuşlardır.
                      Beyne'l-ulemâ buna "Medrese-i Seyfiyye" dahi denir. 817'de "Bedreddîn İsrâ'îl-i Rûmî"
               bu  "Seyfiyye  müderrisi  görülmüş,  ba'dehû  "Cemâleddîn  İshâk",  "eş-Şeyh  Muhyiddîn
               Mehmed-i Çorûmî" gibi fuhûl-ı ulemâ müderris olarak tertîb-i medârisde hamsîn i'tibâr edilmiş
               ve 1027'de buk'a i'tibârıyla "eş-Şeyh Alâ'eddîn Efendi" şeyh olup 1031'de vefâtıyla mahdûmu
               "eş-Şeyh Ahmed Şemseddîn  Efendi" şeyh olduysa da 1032'de şart-ı  vâkıf vechile medrese

                                                           159
                                                           171
   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177