Page 220 - 1-4_2
P. 220
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Âdetleri şudur ki, sene başında büyük bir âteş yakarlar. Hâkânları bi'z-zât gelip bu âteşe
karşı bir şeyler söylerken âteşden çıkan alev, [13] gökçe olursa o sene gâyet bolluk ve ucuzluk,
akçıl olursa kaht u galâ, kızılca olursa harb u gavgâ, sarıca olursa ilel ü emrâz u vebâ, karaca
olursa hâkânın fevt olacağını istidlâl ederler."
"Â'ile-i Tûrâniyye" nâmıyla meşhûr olan bu Türklerin evlâd-ı Yâfes bin Nûh
aleyhi's-selâmdan oldukları nessâbîn-i şarka göre müttefik olmakla beraber Yâfes'e kadar
ittisâlinde ihtilâf-ı nazar vardır. "Ikdü'l-Cümân"da "Bedreddîn Mahmûd el-Aynî" diyor ki:
"Türkler umûmen Yâfes bin Nûh evlâdından olduğu muhakkak olmakla beraber cedd-i a'lâları
bulunan Türk, Yâfes bin Nûh'un veled-i sulbîsi ya'nî öz oğlu olduğu müttefik değildir."
Şu nakl-i sarîhden müstebân olduğu üzere "Türk" lafzı alem-i hâs olarak Yâfes ibni
Nûh'un oğlu, yâhud torunu olması husûsunda ulemâ-yı ensâb iki fırka olup biri Türk, Yâfes'in
öz oğlu, digeri de torunu olduğunu iltizâm ve bütün Türkler, bu Türk'ün evlâdı olduklarını
tasvîb etmişlerdir.
Birinci fırkaya mensûb olanlardan müverrih-i meşhûr "Muhammed bin Hâvend Şâh",
"Ravzatu's-Safâ"da "Yâfes bin Nûh'un onbir oğlu olup biri de Türk bin Yâfes'dir" diyor. "Ali
Çelebi" dahi "Künhü'l-Ahbâr"da "Dürr-i Meknûn"dan naklen, "Zemîn-i Bâbil'den hicret eden
evlâd-ı Yâfes yedi birâder olup biri de Türk bin Yâfes'dir" hükmünü veriyor.
"Câmiu't-Tevârîh", "Câmiu'd-Düvel", [14] "Es-Seb'u's-Seyyâr" gibi Türk ve Tatar târîhleri ve
"Kâmûs-ı Muhît" bu kavli te'yîd ediyor.
İkinci fırkayı iltizâm edenlerden müverrih-i meşhûr "Muhammed bin İshâk",
"Kitâbü's-Siyer"de diyor ki: "Tevrât ve İsrâ'iliyyâta bakılırsa Türk, Yâfes bin Nûh'un oğlu olan
"Cevmer"in 210 oğlu "Togarmay" 211 olduğu ve bu "Togarmay"ın "Türk" nâmıyla şöhret bulduğu
anlaşılır. "Togarmay" evlâdı "Hazar" 212 nâmıyla meşhûr olup bunlara Türkmân" denir."
"Ebû Bekir el-Kâşânî" de "Kitâbü'l-Kısas"da, "Yâfes bin Nûh'un beş evlâdı olup biri de
"Hiriş 213 bin Yâfes"dir. Türkler, Tatarlar, Hûzlar umûmen Tiriş evlâdıdır" diyor.
Sâhibü's-Siyer'e göre Türkler, Cevmer bin Yâfes'in ve Kâşânî'ye göre "Hiriş" denilen "Tiriş bin
Yâfes"in evlâdı olması iktizâ eder. [15]
Fakat Cevmer'in evlâdı umûmen Ârî ve Türkler bütün Tûrânî oldukları târîhen
muhakkak olduğundan usûl ve kavâ'id-i lisâniyyeleri yek-diğerinden teşa''ub etmelerine
müsâ'id değildir. "Togarmay" ise Türkler'den yalnız bir Tatar oymağının ceddi olan
"Togarbay"dır. Hele Türk'ün "Yâfes bin Nûh"un oğlu olması bir hurâfe-i meşhûredir.
Fuzalâ-yı müverrihînden "Ali el-Mes'ûdî", "Mürûcü'z-Zeheb"de; "Şihâbeddîn Ahmed
en-Nüveyrî", "Nihâyetü'l-Ereb"de "Kâşânî" rivâyetini tercîh ederek "Türk", "Hazer" ve
bunların fürû'ı "Tîrâş" evlâdı olduklarını beyân etdikleri hâlde Türkler'in cedd-i a'lâlarını "Tirîh
bin Âmûr ibni Tivîl bin Yâfes bin Nûh" olmak üzere nakl ve ityân etmişlerdir.
Şu nakl-i sarîhden "Tîrâş" ve "Tirîh" isimleri bir şahısdan ibâret gibi anlaşılırsa da her
biri başka olup "Tîrâş", kurûn-ı ûlâda Tûrânîler'den Anadolu'da hükûmet eden bir sülâle-i
hükümdârânın cedd-i a'lâsı ve "Tirîh"in ahfâdındandır. "Tirîh ve Tirih" tâ'nın ve râ'nın kesri ve
sükûnu ile mazbût olup "Tûrûk ve Tûrîk" ya'nî "Türük" lafızlarından mu'arreb ve "Türk"
isminin aynıdır.
"Tûrûk (Türük)", muhalled ma'nâsına olup "turmak (türmak)" masdarından me'hûz bir
sîga-i vasfiyyedir. "Âmûr", mukaddimede beyân olunduğu üzere "Âmur" isminin mu'arrebidir.
210 Cevmer, tevârîhde "Cevher, Kevmer, Keyûmers" sûretlerinde dahi muharrer olup umûmen Ârîler'in cedd-i
a'lâsıdır.
211 "Togarmay", târîhen ayrı bir şahıs olan "Tûcrem, Tûsrem" sûretlerinde görülen şahıs olduğu iddi'â edilmekde
ise de "Togârîler"in ya'nî Tatarlar'dan bir oymağın ceddi olan "Togarbay" olduğu muhakkakdır.
212 Türkmen, Gûz ve Guz; Uzlar dahi Hûz (ha ile) ve Hûz nâmıyla meşhûr olup "Hazar", Türkmen değildir, belki
Türkler'den bir bölükdür. "Hûz" nâmı burada galatan "Hazar" şeklinde yazılmış olmalıdır.
213 Hiriş tevârîhde Tîrâs (se ile), Tîrâs, Tîris, Tîriş, Tîris (se ile), Tîris, Tîriş ve Hîris gibi tashîfen suver-i
muhtelifede mestûrdur.
518
219