Page 222 - 1-4_2
P. 222

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               "İl" ve her tîreye bir "kabar" ve bütün kabarların birleşdiği ataya "Anar" denmiş ve Anarlar'ın
               teşkîl eyledikleri kabarlar'a "Ulus" ya'nî millet nâmı verilmişdir.
                      "Câmiu't-Tevârîh, Ravzatü's-Safâ, Habîbü's-Siyer" gibi tevârîh-i mühimmede mestûr
               olduğu üzere "Türk bin Âmûr" evlâd ve ahfâdıyla beraber Asya'nın vasat-ı şarkîsinde ikâmet
               etdiği  yere  "Sîlak" 220   nâmını  vermiş  ve  muhâfazasını  evlâdına  vasiyyet  ve  teşkîl  eylediği
               hey'et-i  ictimâ'iyyenin devâm  ve bekâsını te'mîn  edecek usûl ve kavâ'id vaz' etmiş  idi. Bu
               cihetden Türkler'in usûl-i ensâbı gâyet mazbût ve bütün harekât ve siyâsâtı birer nizâma merbût
               idi.
                      Türkler, günleri, haftaları, ayları, yılları, târîhleri pek muntazam olarak binlerce yıllar
               bunları muhâfaza etdikleri hâlde mu'ahharan Arab ve Acem ve ba'dehû Fransız taklîdi bu usûl-i
               mazbûtayı isti'mâlden iskât ve bütûn-ı tevârîhe defn etmişdir.
                      Türkler, her ayı dört bölük i'tibâr ve her bölüğe hafta ve üsbû' ma'nâsını ifâde eden
               "Yetîc, Yedîc" tesmiye edib her yedîcin birinci gününe "Gîrek, İrte, Cum'a-irtesi", ikinci pazar
               gününe "Nogâr", üçüncü pazar-irtesi gününe "Ogut", dördüncü salı gününe "Salıc", [20] beşinci
               çehâr-şenbe  gününe  "Guyâm",  altıncı  penc-şenbe  gününe  "İpâr"  ve  yedinci  cum'a  gününe
               "Atın" diyorlar idi. 221
                      Kezâlik ayın doğduğu evvel ve âhirinden üçer, ba'dehû beşer ve bunların aralığındaki
               dokuz günler de cürmüne göre adları vardır. Evvelinden üç günde aya "Yalaz" ve ba'dehû yedi
               günde "Büye", ba'dehû dokuz günde "Tolun", ba'dehû yedi günde "Mâze", ba'dehû üç günde
               "Küce"  ve doğmadığı  son geceye "Yuz"  demişlerdi. 222   Türk  [21] erbâb-ı  hey'et-i  kadîmesi
               nazarında bir yıl üç yüz altmış beş ve her ay mütesâviyen otuzar gün olup on iki aydan ibâretdir.
               Bu hesâbdan yılın mecmû'u üç yüz altmış gün olup Mart'ın birinci gününden i'tibâren üç yüz
               altmış  güne  ilâve  olunan  beş  güne  ya'nî  hamse-i  müsterkaya  "Bagam" 223  denir.  Ve  yılbaşı
               Mart'ın altıncı gününden başlar idi. Eski Türk aylarının adları sıra ile şunlardır: Barit, Abrul,
               Bayuz, Başal, Tamûz, Berkit, Oylal, İpaç, Tibar, Tigir, Ogat, Uşum.
                      1- Barit: Baracak ya'nî varacak ay demekdir. Elsine-i Tûrâniye'de bâ ve mîm ile vav
               arasında mümâsele olduğu münâsebetle Moğol tîresinde "Marit" denmiş ve mu'ahharan râ'nın
               harekesi ve yâ hazf olunarak Rûmîler dahi "Mart" isti'mâl etmekle Rumca zann edilmişdir.


               220   "Sîlak", mukaddes ve muhterem vatan ma'nâsına olup "Yurd", yalnız vatan ma'nâsını ifâde eder. İzzet ve
                  ri'âyet, ta'zîm ve hürmet, in'âm ve ziyâfet etmek ma'nâlarına olan "Silamak (Sılamak)" masdarından me'hûzdur.
                  "Tîreler"in tehâlüf-i lehcesine göre "Sîlan, Sîlay (Zile, Sîlâ), Sîlûk, Sîlkay, Sîlinkay" dahi denir.
               221   "Gîrek", "direk" vezninde girecek gün demekdir. Medhal ma'nâsına el-yevm Anadolu'da "giregi" ve ba'zı
                  yerlerde "irte" denir. "Nogâr", tekarrub ve teyemmün etmek ve kurbiyyet kazanmak ma'nâsına olan "Nogmak,
                  Noymak" masdarından müştak olup tekarrub edilecek ve kurbiyyet kazanılacak gün demekdir. Bu gün hâkânın
                  yevm-i kabûlü  idi.  "Novar"  lafzı  bunun  mu'arrebidir.  "Ogut"  ya'ni  ot,  âteş  demekdir.  "Hügd"  bunun
                  mu'arrebidir. "Salıc", salgun tahsîlâtı günü olup "Salı, Salı (sad ile)" bundan muhaffefdir. "Guyîm", yakıp
                  parladacak  gün  demekdir.  Mu'arrebi  cîm'in  zammıyla  "Cüyâm"  ve  "Cüm"dür.  "İpar",  pırıldayacak  gün
                  demekdir. Mu'arrebi "İbâr, İfâr"dır. "Atın", çocuklara ad konacak gün demekdir. "Adın" dahi denir. Îrânîler
                  bunu alup "Âzîne" demişlerdir.
               222   "Yalaz", parlamak, yıldarmak ma'nâsına olan "Yalamak" masdarından me'hûz olup yıldaran nesneye denir.
                  Hilal ma'nâsınadır. Külâhın etrâfında hilâl-vârî çekilen yeşil şerîde dahi "Yalaz ve Yalavuz" denmekdedir.
                  "Büye", "Büyümek" masdarından me'hûz olup hâlâ Hıtâ Türkleri arasında aya, "Büye" denir. "Âl-i Büye",
                  Hıtâyîler'den bir hükümdâr sülâlesidir. "Tolun", "Tolmak" masdarından müştak olup "Tolgun" kelimesinden
                  muhaffefdir,  "Bedr"  ma'nâsınadır.  "Mâze",  "Basmak"  masdarından  me'hûz  olup  aslı  "Bâze"dir.  El-yevm
                  Tûrânîler'den Çerkes ve Moğol tîrelerinde aya "Mâze ve Mâce" denir. Türk hânedânından "Benî Mâze ve Benî
                  Mâce"  meşhûr  olup  fukahâ  ve  muhaddisîndendir.  "Küce",  ufalmak,  tahavvül  etmek  ma'nâlarına  olan
                  "Kücmek" masdarından me'hûz olup "Kücek" dahi denir. "Yuz", yaymak ya'nî yok olacak derecede inceldip
                  yayvan bir hâle getirmek, yâhud besileyerek büyütmek ma'nâlarına olan "Yugmak" masdarından me'hûzdur.
                  Bu masdar ezdâddandır. Bunun da fürû'u mahzûfü'l-gayn ve müsbet olarak müsta'meldir. "Yugut (Yut)" ve
                  "Yugur  ve  Yuguş  ve  Yuguk (Yuk)"  ve  "Yugul  (Yul)"  ve "Yugum  (Yukum  ya'nî  Yumuşak)" ve "Yogun
                  (Kalın)" bu masdarın müştakkâtıdır.
               223   "Bagam", mu'âvenet etmek ve ağaçlar ufak ufak yaprak çıkarmak ma'nâlarına olan "Bagamak" masdarından
                  me'hûzdur. Moğol tîresinde "Ebû Gâmin" denir.
                                                           520
                                                           221
   217   218   219   220   221   222   223   224   225   226   227